Saray sözcüsü İbrahim Kalın, Suriye’deki çatışmasızlık bölgelerine ilişkin “İdlip’e Türk ve Rus askeri konuşlanabilir” dedi. Rusya’nın İzvestiya gazetesi ise İran’ın, Türkiye’nin Suriye’de asker konuşlandırmasına karşı çıktığını aktardı
Saray sözcüsü İbrahim Kalın, Suriye’deki çatışmasızlık bölgelerine ilişkin “İdlip’e Türk ve Rus askeri konuşlanabilir” dedi. Rusya’nın İzvestiya gazetesi ise İran’ın, Türkiye’nin Suriye’deki çatışmasızlık bölgelerine asker konuşlandırmasına karşı çıktığını aktardı
Saray sözcüsü İbrahim Kalın, bugün (22 Haziran) gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda gündemdeki konuları değerlendirdi ve soruları yanıtladı.
Kalın, Suriye’deki çatışmasızlık bölgeleri (gerilimi azaltma bölgeleri) için, “Muhtemelen İdlip bölgesinde ağırlıklı olarak bizler ve Ruslar, Şam etrafında ağırlıklı olarak Rusya-İran, güneyde Dera bölgesinde Ürdün’ün ve Amerikalıların içinde yer alacağı bir mekanizma üzerinde çalışılıyor” şeklinde konuştu.
Habertürk’ün aktardığı habere göre, Kalın’ın Suriye’deki çatışmasızlık bölgelerine ilişkin açıklamaları şöyle:
Çatışmasızlık bölgeleriyle ilgili Türkiye, Rusya ve İran arasında bir mekanizma kuruldu. Bir çalışma grubu var. Geçen hafta Putin’in Suriye özel temsilcisi Lavrentiyev buradaydı. Biz de onunla oturduk detaylı bir şekilde konuştuk. Şimdi teknik heyetler bu çatışmasızlık bölgelerinin lojistiğini tartışıyorlar. Tampon bölge tabiri teknik olarak doğru olmaz. Ama rejim güçleri ile muhalif güçlerin arasında konuşlandırılacak güçlerin kimlerden oluşacağı, sayısının ne olacağı, mekanizmalarının ne olacağı konusunda şu anda o heyetler çalışmalarını sürdürüyor. Temmuz başında yapılacak Astana toplantısında da bunun belirli bir noktaya gelmesini bekliyoruz.
Muhtemelen İdlip bölgesinde ağırlıklı olarak bizler ve Ruslar, Şam etrafında ağırlıklı olarak Rusya-İran, güneyde Dera bölgesinde Ürdün’ün ve Amerikalıların içinde yer alacağı bir mekanizma üzerinde çalışılıyor. Hatta Rusların bir önerisi var: Belki Kırgızlar, Kazaklar belirli sayılarda güç gönderebilirler. Bu görev gücü içerisinde onlar da yer alabilir. O mekanizmanın birinci amacı, ateşkesi daha yapısal hâle getirmek. Oralarda bu güçler bulunduğu zaman onların çatışma ihtimalini minimize etme imkânı olacak. Ama bu çok detaylı bir çalışma gerektiriyor.
Haritalara bakılıyor, kim nereden girecek, kaç asker nerede olacak… Yani 300 asker mi, 500 asker mi lazım mesela? Şimdi İdlip’in şu anda bir milyondan fazla nüfusu var. Buraya ne kadarlık bir güç konuşlandırılması gerekeceğini şu anda askerler müzakere ediyorlar. Temmuz’daki Astana toplantısına kadar bunun daha somut bir şekil almasını bekliyoruz.
Rusya’nın İzvestiya gazetesi ise bir Rus diplomata dayandırdığı haberinde, Rusya ile birlikte Suriye’de gerilimi azaltma bölgeleri kurma memorandumunun garantörleri olan İran ve Türkiye arasında anlaşmazlık yaşandığını bildirdi. Buna göre, Ankara güvenlik bölgelerine Türk askerlerini konuşlandırmak isterken, Tahran ise Ankara’nın bu isteğine karşı çıktı.
Rus haber ajansı Sputnik’in İzvestiya’dan aktardığı habere göre, Rus diplomat, “İlk başta Tahran, bu bölgelere asker göndermeyi planlamıyordu. Ancak Türkiye asker göndermek istediğini açıklayınca, İran’ın tutumu tamamen değişti. 4-5 Temmuz’da Astana’da yapılacak görüşmelerde bu konuda bir anlaşma sağlanması bekleniyor” ifadelerini kullandı.
Gazete, Ankara ve Tahran arasındaki ihtilaf nedeniyle gerilimi azaltma bölgelerinin parametreleri üzerindeki mutabakat için biraz daha uzun zaman gerekebileceğini ve temmuz başında Astana’da yapılacak görüşmelerden sonuç çıkmayabileceğini belirtti.
Öte yandan Kalın’ın “Rusya, Suriye’deki güvenlik bölgelerine Kazakistan ve Kırgızistan’ın da askeri göndermesini önerdi” açıklamasını değerlendiren Rusya Devlet Duması Savunma Komitesi Başkanı Vladimir Şamanov, Moskova’nın Astana ve Bişkek’le bu konuda görüşme yaptığını doğruladı.
Sputnik’in haberine göre Şamanov, “Rus askeri polisinin Suriye’de düzeni sağlama görevi için gerilimi azaltma bölgelerinde yer alması konusu gündemde. Ayrıca Kazakistan ve Kırgızistan’a Suriye’ye asker gönderme önerisi yapıldı. Bu konular şu anda görüşülüyor. Henüz görüşmelerin başındayız ve herhangi bir karar alınmadı” ifadelerini kullandı.
Şu an itibarıyla belirli bir bölgenin adını vermek için erken olduğunu da kaydeden Şamanov, Türkiye ile birlikte görüşmelere devam ettiklerinin altını çizdi.
Sendika.Org