Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, OHAL KHK’leriyle ihraç edilen kamu emekçileriyle ilgili emsal niteliğinde olan kararını Kerem Altıparmak’a sorduk
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, OHAL KHK’leriyle ihraç edilen kamu emekçileriyle ilgili emsal niteliğinde olan kararını Kerem Altıparmak’a sorduk. Altıparmak, böyle bir kararı beklediğini, verilen kararın siyasi olduğunu ve bu nedenle ihraç edilen kamu emekçileri için hak arayışının 10-12 yıl süreceğini söyledi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) OHAL KHK’leriyle ihraç edilen kamu emekçilerine dair emsal teşkil edecek bir karara imza attı. İhraç edilen kamu emekçilerine uluslararası baskının sonucunda taahhüt edilen ancak kurulması aylar süren ve kurulduğundan beri işlemeyen OHAL Komisyonu’nu adres gösteren AİHM, kararında OHAL Komisyonu’na yönelik eleştirilere hiç yer vermedi.
AİHM’DE ÇÖKEN İNSAN HAKLARI: “KHK’LER İÇİN OHAL KOMİSYONU’NA BAŞVURUN”
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi ve insan hakları hukukçusu Kerem Altıparmak, AİHM’in bu yönde karar vereceğini beklediğini söyledi. Altıparmak, “Bu kararın muhtemelen siyasi bir yönü vardır. Bu kararda AİHM OHAL Komisyonu’na dönük eleştirilere hiç yer vermedi” diyerek “AİHM eleştirileri bilmiyor olamaz. Biz bu yöndeki görüşmelerimizi İngilizce de yazdık. Yürüttüğümüz tartışmalar komisyonun yeterli olmadığını delilleriyle açıklıyor. Bu kararın sonuçları ihraç edilenler yönünden çok ağır olur. AİHM komisyonu tanıdıktan sonra 3-4 ay geçinde ‘aa bu komisyon etkili değilmiş’ demeyecektir” ifadelerini kullandı.
Altıparmak, AİHM’in bu kararıyla ihraç edilen kamu emekçilerinin iç hukuk yollarıyla sonuç almasının 7-8 yılı bulacağını, sonrasındaki AİHM sürecinin de 3-4 yıl süreceğini ve bu kararla AİHM’in 40 binin üzerindeki dosya yükünden kurtulduğunu söyledi ve 10 yıl sonra yapılacak başvurunun belki de bine düşeceğini söyledi.
Kararın sonuçlarına dair “İstisnai örnekler olabilir. Bazı konularda komisyon yetersiz diyebilir AİHM. Ancak kamu çalışanları için AİHM süreci kapandı” diyen Altıparkmak, kararın neden siyasi olduğunu düşündüğünü sormamız üzerine şunları kaydetti:
AİHM bir yol bulmak zorundaydı. Türkiye’nin Avrupa Komisyonu ile ilişkileri zaten özellikle ölüm cezası edeniyle gergindi. İhraçlarla ilgili hak ihlali olduğu yönünde karar çıksaydı bu karar Avrupa Komisyonu ile ipleri koparacaktı.
Bundan sonrasına ilişkin AİHM’in özellikle tutuklu gazeteci ve milletvekilleri ile ilgili esastan ihlal kararı verebileceğini söyleyen Altıparmak, böylece AİHM iktidara da iki kararla adil davrandığı mesajını vermiş olacağını belirtti.
Sendika.Org/ Ankara