Yaşam savunucuları, Finike’de taşocaklarına karşı mücadele eden dostları için eylemdeydi. Olayın basit bir gasp olmadığını belirten yaşam savunucuları Finike için mücadeleyi devralacaklarını söyledi
Yaşam savunucuları, Finike’de taşocaklarına karşı mücadele eden dostları için eylemdeydi. Olayın basit bir gasp olmadığını belirten yaşam savunucuları Finike için mücadeleyi devralacaklarını söyledi
Yaşam savunucuları, Antalya’nın Finike ilçesinde taşocaklarına karşı mücadele eden Ali Ulvi Büyüknohutçu ve Aysin Büyüknohutçu’nun öldürülmesinin ardından 14 Mayıs’ta İstanbul Taksim’de bulunan Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.
Ali ve Aysin’in yalnızca doğaseverler olarak tanınmadığını aynı zamanda ödünsüz yaşam savunucuları ve çevre mücadelesinin kahramanları olduğunu belirten yaşam savunucuları basın açıklamasında onların bugüne kadar verdikleri mücadeleyi anlattı. Verdikleri mücadelede kazandıkları hukuki zaferlerin bölgedeki tüm taşocaklarının kapatılmasına sebep olacağını bu nedenle hedef haline geldiklerini ifade eden yaşam savunucuları, daha önce de pek çok kere tehdit edildiklerini, bir firmanın kendilerine 100 bin liralık tazminat davası açtığını ancak kaybettiğini hatırlattı.
Türkiye’nin hemen her yerinde ekoloji mücadelesi veren doğa ve yaşam savunucularının yıllardan beri şirketlerin ve hükümetlerin hedefinde olduğunu hatırlatan yaşam savunucuları tehditlere ve baskılara dair bir kaç örnek verdi, “Biliyoruz ki birilerinin huzuru kaçıyor, kolay kârlarından oluyorlar, ama ne mutlu bize ki bu çürümüş düzene karşı yaşamın yanında saf tutuyoruz” dedi:
2005 yılında Karadeniz sahil yoluna karşı mücadele eden Avukat Cihan Eren’in öldürülmesini unutmadık. Erzurum’da HES eylemlerine katıldığı için mahkemece konuşma yasağı verilen Leyla’yı hepimiz hatırlıyoruz. Alakır’da HES’lere karşı mücadele eden dostlarımıza uygulanan tacizleri, Fatsa’da yakılan direniş çadırını, Yırca’da zeytin ağaçlarını savunurken dövülen köylü kadınları, Kuzey Ormanları’nı korumak için mücadele ederken vatan haini ilan edilenleri, Gezi Parkı’nı savunanlara atılan sayısız gaz bombasını, direniş zamanında katledilen arkadaşlarımızı unutmadık. Doğayı ve yaşamı savunduğumuz için karşı karşıya kaldığımız gözaltı ve tutuklamaları hep beraber yaşadık, yaşıyoruz.
Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun cinayetinin derinlemesine soruşturulmasını, cinayetin gerçek nedeninin aydınlatılmasını varsa eğer azmettiricilerinin ortaya çıkarılmasını isteyen yaşam savunucuları “Söz konusu cinayetin basit bir gasp olayı olarak geçiştirilmeye çalışıldığının farkındayız, buna izin vermeyeceğiz! Ali ve Aysin’in öldürülmesine varan süreçteki tüm olaylar, bunun gelişigüzel bir suç olmadığına işaret etmektedir. Gün gibi ortadaki şaibe aydınlatılana kadar, tüm suçlular cezalarını bulana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız” dedi.
Basın açıklaması Finike’nin sedir ormanlarını savunmak için verdikleri mücadelenin tüm yaşam savunucularının mücadelesi olduğu belirtilerek Yaşam savunucuları olarak, Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu’nun açtığı yolda bölgedeki mermer ve taş ocaklarına karşı davalarının takipçisi olacağız, bir arada mücadeleye devam edeceğiz” sözleriyle basın açıklaması sonlandırıldı.
Sendika.Org