Meydanlara çıkan ve ‘Hayır daha bitmedi’ diyen kitle enerjisiyle, yasakları aşa aşa yürüme iradesi birleştiğinde, Saray’ın oldu bittiye getirdiğini düşündüğü ‘tek adam diktatörlüğü’ rüyasının bir kabusa dönüşmesi işten bile değildir. 2017 1 Mayısı’nda bu enerji ve irade görülmüştür. Şimdi sırada bunları birleştirmek ve final sahnesinin gongunu çalmak var. Final sahnesi kapandığında perdenin arkasında Saray’ın yıkıntılarını […]
Meydanlara çıkan ve ‘Hayır daha bitmedi’ diyen kitle enerjisiyle, yasakları aşa aşa yürüme iradesi birleştiğinde, Saray’ın oldu bittiye getirdiğini düşündüğü ‘tek adam diktatörlüğü’ rüyasının bir kabusa dönüşmesi işten bile değildir. 2017 1 Mayısı’nda bu enerji ve irade görülmüştür. Şimdi sırada bunları birleştirmek ve final sahnesinin gongunu çalmak var. Final sahnesi kapandığında perdenin arkasında Saray’ın yıkıntılarını görmek için 1 Mayıs’ın mesajını yayalım: Hayır daha bitmedi, biz kazanacağız!
2017 1 Mayıs’ına Saray faşizminin iki yılı aşkındır uygulayageldiği faşist saldırı dalgasından geçilerek gelindi. Bombalar, katliamlar, kitlesel tutuklama ve gözaltılar, kayyumlar, ihraçlar, içte ve dışta yürütülen kirli savaş konseptinin ürünü olan yıkılmış kentler, kent merkezlerinden köylük alanlara kadar yayılan darbe görüntüleri vb. altında geriye doğru itilen kitle hareketi önce devrimci güçlerin ve kadın özgürlük hareketinin açtığı kanallardan ilerleyerek güç ve öfke biriktirdi.
Hayır çarpışması kitle hareketindeki birikimin harekete geçtiği tek bir politik talep etrafında buluşup OHAL cenderesini yara yara sokakları tekrar ele geçirmek için ileri atıldığı bir eşik oldu.
Referandumda kazanan ‘Hayır’ın Saray faşizmi tarafından organize edilen hırsızlar çetesi YSK eliyle gasp edilmesi karşısında sokaklara çıkan, ‘Hayır daha bitmedi’, ‘Hayır biz kazandık’ diyerek iradeleşen kitleler 1 Mayıs alanlarını da tüm gücü, meşruiyet bilinci ve mücadele isteğiyle kazandı. İstanbul, İzmir ve Ankara başta gelmek üzere ‘Hayır’ı kazanan tüm kentler, 1 Mayıs’ta sokakları da kazanarak Saray diktatörlüğüne ‘Hayır daha bitmedi’ mesajını güçlü biçimde verdi.
1 Mayıs ‘Hayır’ın enerji ve gücünün hala diri ve hareket halinde olduğunu göstererek önünüzdeki dönemin politik doğrultusunu da işaret etmiştir. ‘Hayır’ diyen kitleler, Saray’ın toplum üzerine giydirmeye çalıştığı tek adam diktatörlüğü gömleğine sığmamaktadır. Saray’ın toplumu bu deli gömleğine sığdırmak için yapacağı her girişim, harekete daha da fazla enerji taşıyacaktır. Sendikalardan siyasi partilere uzanan bir dizi emekçi sol güç bu olanağa odaklanmalı ve ‘Hayır’ hareketi içinde ortaya çıkan bu mücadele enerjisini birleştirerek Saray’ın karşısına dikmek için küçük hesaplardan uzak durmalıdır.
1977 1 Mayıs’ının 40. yıl dönümünde Saray diktatörlüğünün yasak listesinde olmayı sürdüren ve emek ve özgürlük mücadelesinin sembolüne dönüşen Taksim’in özgürleştirilmesi mücadelesi sosyalistlerin de içinde olduğu bir dizi emekçi-sol gücün iradesinde görünürlük kazandı. Çeşitli noktalarda toplanan ve Taksim’e girmeye çalışan yüzlerce devrimci, işçi ve emekçi, hareketin geldiği düzeyi aşmak için ilerlemesi gereken yönü eylemiyle işaret etti.
Meydanlara çıkan ve ‘Hayır daha bitmedi’ diyen kitle enerjisiyle, yasakları aşa aşa yürüme iradesi birleştiğinde, Saray’ın oldu bittiye getirdiğini düşündüğü ‘tek adam diktatörlüğü’ rüyasının bir kabusa dönüşmesi işten bile değildir. 2017 1 Mayısı’nda bu enerji ve irade görülmüştür. Şimdi sırada bunları birleştirmek ve final sahnesinin gongunu çalmak var. Final sahnesi kapandığında perdenin arkasında Saray’ın yıkıntılarını görmek için 1 Mayıs’ın mesajını yayalım: Hayır daha bitmedi, biz kazanacağız.