AKP-Cemaat ittifakının gazetecileri asılsız suçlamalarla hedef aldığı Oda TV Davası, ittifakın da çözüldüğü 6 yılın ardından sonuçlandı. Gazeteciler kendilerine kumpas kuranların yargılanmasını isterken, Ahmet Şık “Bu adliye, adaletin mezarı haline geldi. Mezar kazıcılığını yapanlar ise savcılar ve hakimler” dedi. Mahkeme heyeti tüm sanıkları beraatına karar verdi

AKP-Cemaat ittifakının şaşalı günlerinde gazetecileri hedef alan operasyonların başında gelen, işkenceci faşist eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ile gazetecilerin aynı torbaya doldurulduğu, dava ilerledikçe ise iddiaların asılsızlığının birer birer ortalığa döküldüğü Oda TV davası, 6 yılın ardından sonuçlandı.
Gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Soner Yalçın, Ayhan Bozkurt, Müyesser Yıldız, Doğan Yurdakul, Coşkun Musluk, Sait Çakır, Yalçın Küçük, İklim Bayraktar ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın yargılandığı davanın karar duruşması İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada sanıkların son sözleri alındı. Hemen hemen tüm sanıklar 6 yıl boyunca söyleyecekleri her şeyi söylediklerini ifade etti. Soner Yalçın, Barış Pehlivan ve Hanefi Avcı, kendilerine bu kumpası kuranların yargılanmasını istedi.
Şık: “Bu adliye, adaletin mezarı haline geldi”
Oda TV Davası kapsamında 6 Mart 2011’de tutuklanan, bir yıl hapishanede kaldıktan sonra 12 Mart 2012’de tahliye edilen ancak 5 yıl sonra bu defa “FETÖ ve PKK propagandası” iddiasıyla tutuklanan gazeteci Ahmet Şık ise duruşmaya Silivri Cezaevi’nden getirildi.
“Söyleyecek çok şeyim var ama aklımdan geçenleri söylersem yeni bir yargı konusu olur” diyen Şık şöyle devam etti:
Bu adliye, adaletin mezarı haline geldi. Çok acıdır ki, mezar kazıcılığını yapanlar ise savcılar ve hakimler. Adliyenin girişindeki Themis heykelinin bir kefesinde haysiyet ve şeref, diğerinde haysiyetsizlik ve şerefsizlik var. Ve maalesef bu siyasi iddianamelere imza atan savcı ve hakimler için terazinin kötülük olan kefesi ağır basıyor.
Tüm sanıklara beraat: “Cemaat hangi çöplüğe gittiyse AKP de o çöplüğe gidecek”
Son sözlerin ardından avukatlar da müvekkillerinin beraatlarını talep etti.
Kısa bir aranın ardından mahkeme heyeti de tüm sanıklar için beraat kararı verdi.
Kararın ardından Ahmet Şık salondan çıkarılırken kısa bir açıklama daha yaptı. Şık, “Bu karar Cumhuriyet iddianamesini hazırlayanlara ders olsun. Biz çocuklarımızın gülüşlerini gerçek kılacağımız bir hayatı kuracağız. Bu mafya iktidarı, bu kötülüğün organize olmuş hali hak ettiği sonu yaşayacak, kaçınılmaz olanı yaşayacak. Cemaat hangi çöplüğe gittiyse AKP de o çöplüğe gidecek” dedi.
Oda TV Davası’nın kronolojisi
Avukat Hüseyin Ersöz, Oda TV davasının altı yıllık kronolojisini Oda TV’ye şöyle özetlemişti:
- 14 Şubat 2011: Gazeteciler Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Ayhan Bozkurt’un evleri, Zekeriya Öz’ün talimatıyla sabahın çok erken saatlerinde basıldı. Oda TV Haber Merkezi arandı. 4 isim de gözaltına alındı.
- 18 Şubat 2011: Soner Yalçın, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu kapatılan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği tarafından tutuklandı.
- 3 Mart 2011: Gazeteciler Müyesser Yıldız, Doğan Yurdakul, Mümtaz İdil, Coşkun Musluk, Sait Çakır, Nedim Şener, Ahmet Şık ve İklim Bayraktar’ın evlerinde arama yapıldı; gözaltı işlemleri gerçekleştirildi.
6 Mart 2011: Müyesser Yıldız, Doğan Yurdakul, Coşkun Musluk, Sait Çakır, Nedim Şener ve Ahmet Şık kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği Kararıyla tutuklandı.
- 10 Mart 2011: MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu, Afganistan’dan dönüşü sonrasında İstanbul Kapatılan 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı.
- 14 Mart 2011: “Devrimci Karargah” soruşturmasında tutuklu bulunan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Oda TV soruşturması kapsamında da tutuklandı.
- 23 Mart 2011: Zekeriya Öz’ün talebiyle İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimi Mehmet Karababa, “İmamın Ordusu” isimli kitap taslağını gerekçe göstererek tüm kopyalarının toplatılmasına ve bu amaçla Türkiye’nin her yerinde arama yapılmasına karar verdi.
- 29 Mart 2011: Zekeriya Öz, Oda TV soruşturmasından alınarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği görevine getirildi. Soruşturmada Savcı Cihan Kansız görevlendirildi.
- 9 Eylül 2011: 14 sanık hakkında hazırlanan 26 Ağustos tarihli iddianame kapatılan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Davanın tek müştekisi Nazlı Ilıcak’tı.
- 13 Kasım 2011: Kaşif Kozinoğlu cezaevinde hayatını kaybetti.
- 22 Kasım 2011: İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Oda TV Davası’nın ilk duruşması görüldü.
- 22 Şubat 2012: Doğan Yurdakul sağlık sorunları gerekçe gösterilerek tahliye edildi.
- 12 Mart 2012: Nedim Şener, Ahmet Şık, Coşkun Musluk ve Sait Çakır’ın tahliyesine karar verildi.
- 18 Haziran 2012: Müyesser Yıldız’ın tahliyesine karar verildi.
- 24 Ağustos 2012: TÜBİTAK Raporu hazırlandı. Raporda, suç konusu dokümanların sanıklara ait bilgisayarlarda hiç açılmadığı tespiti yapıldı.
- 14 Eylül 2012: Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun tahliyesine karar verildi.
- 12 Kasım 2012: İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi TÜBİTAK Raporu’nda yazan lehe tespitler karşısında ek rapor talep etti. Ek rapor talebi sonrasında TÜBİTAK çalışanı bilirkişiler hazırladıkları raporu mahkemeye sundu.
- 27 Aralık 2012: Soner Yalçın’ın tahliyesine karar verildi.
- 12 Aralık 2013: Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük’ün tahliyesine karar verildi.
- Mart 2014: 6526 Sayılı Yasayla İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi kapatıldı ve dosya İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredildi. Bu tarihe kadar 20 celse duruşma yapıldı.
- 8 Temmuz 2014: AİHM, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın “ifade hürriyeti ve özgürlük haklarının ihlal edildiğine” karar verdi.
- 30 Ocak 2015: Oda TV Davası’nın İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşması yapıldı.
- Ağustos – Kasım 2015: Oda TV soruşturmasını yürüten Savcılar Zekeriya Öz ve Cihan Kansız yurtdışına kaçtı.
- 12 Haziran 2015, 18 Kasım 2015 ve 17 Şubat 2016: İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Oda TV Davası’nda 2, 3 ve 4. celse duruşmaları yapıldı.
- 14 Mart 2016: Mahkeme tarafından bilirkişi olarak görevlendirilen Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri hazırladıkları raporda, suçlamalara konu delillerin sahte olduğu tespitinde bulundular.
- 13 Nisan 2016: Mahkeme son mütalaasını hazırlaması için savcıya süre verdi.
- 16 Temmuz 2016: Özel Yetkili Mahkemedeki yargılamada görev yapan hakimler Mehmet Ekinci, Resul Çakır, Hikmet Şen ve Bülent Kınay hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Bir kısmı tutuklanırken diğerler kaçak durumunda bulunuyor.
- 21 Eylül 2016: Savcı geçici görevle atandığından mütalaasını sunamayacağını bildirdi ve duruşma 24 Ekim tarihine ertelendi.
Sendika.Org, Bianet