Suriyeli eşcinsel mülteci Muhammed Wisam Sankari istanbul Aksaray’daki evinden çıktıktan sonra Yenikapı’da ölü olarak bulundu. Daha önce tehdit edilen, kalabalık bir erkek grubu tarafından kaçırılıp, tecavüze uğramıştı
Suriyeli eşcinsel mülteci Muhammed Wisam Sankari Aksaray’daki evinden çıktıktan sonra Yenikapı’da ölü olarak bulundu. Kafası kesilen ve bedeni tanınmaz hale gelen Wisam’ı öldürenler henüz yakalanmadı. Daha önce tehdit edilen Wisam, kalabalık bir erkek grubu tarafından kaçırılıp, tecavüze uğramıştı
Suriyeli eşcinsel mülteci Muhammed Wisam Sankari, 30 Temmuz gecesi İstanbul Aksaray’daki evinden çıktıktan sonra Yenikapı’da ölü bulundu. Kafası kesilen ve bedeni tanınmaz hale gelen Wisam’ı öldürenler henüz yakalanmadı. Daha önce tehdit edilen, kalabalık bir erkek grubu tarafından kaçırılan, tecavüze uğrayan Wisam hayatı tehlike altında olduğu için mülteci olarak başka bir ülkeye gitmeye çalışıyordu.
Tehdit edilip, tecavüz edilmek istendi
Kaos GL’nin haberine göre Wisam’ın ev arkadaşlar Diya, Görkem ve Rayan, “Son zamanlarda çok güvensizdi. Ne olduğunu sorduğumuzda bize çok anlatmıyordu” dedi ve Wisam’ın tehdit edildiğini ve daha önce de kaçırıldığını anlattı. Yaşadıkları yerde, Aksaray’da sokakta yürürken bile zorlandıklarını; birkaç kez bıçaklı kalabalık erkek grubunun kendilerini tehdit ettiğini, tecavüz etmek istediğini söyledi. Rayan ev arkadaşı Wisam’ın yaşadıkları şöyle anlattı:
Daha önce başka bir evde kalıyorduk ve sırf gay olduğumuz için o evden çıkmak zorunda kaldık. Çevredeki insanlar sürekli bize bakıyordu. Biz ayıp bir şey yapmadık ki? Bundan beş ay önce de Fatih civarında bir grup Wisam’ı kaçırdı. Arabayla ormanlık bir yere götürdüler, dövdüler, tecavüz ettiler. Öldüreceklerdi hatta ama Wisam kendini yola atarak canını kurtardı. Şikayet ettik Emniyet’e ama hiçbir şey çıkmadı.
“Giydiği pantolondan tanıyabildik”
Wisam’ın kaybolması ve ölüm haberini nasıl aldıklarını anlatan arkadaşı Görkem, Wisam’ın 30 Temmuz Cumartesi günü evden dışarı çıktığını, çevreden gelen tehditlerden dolayı tedirgin olduklarını, gitmemesini söylemesine rağmen 15-20 dakikalığına sokağa çıktığını ancak tüm gece gelmediğini, ertesi gün de Wisam’a ulaşamayınca panik olduklarını belirterek, “Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’ne (SGDD-ASAM) gittik. Bizi Fatih Emniyet Müdürlüğü’ne yönlendirdiler. Emniyet’e nasıl gideceğimizi, ne diyeceğimizi bile bilmiyorduk ki?” ifade etti.
Görkem arkadaşı Wisam öldürüldüğü yere gittikten sonra gördüklerini şöyle anlattı:
Pazar akşamı polis aradı bizi. Rayan’la birlikte Yenikapı’ya gittik. Wisam’ı vahşice kesmişler. Öyle bir vahşilik ki içinde iki bıçak kırılmış. Kafasını kesmişler. Bedeninin üst kısmı tanınmaz haldeydi, iç organları dışarı çıkmıştı. Giydiği pantolondan tanıyabildik arkadaşımızı.
“Sıra hangimizde?”
Diya ise Wisam’ın ölümünden sonra “Sıra hangimizde” korkusuyla yaşadıklarını, sokağa çıkmaya bile çekindiklerini söyleyerek şunları söyledi:
Çok korkuyorum. Sokakta herkes bana bakıyor gibi hissediyorum. Ben de daha önce 2 kez kaçırılmıştım. Çerkezköy’de bıraktılar beni eve zor döndüm bir seferinde. BM’ye gittim kimliğim için ona bile cevap gelmedi. Kimse bizle ilgilenmiyor. Herkes sadece konuşuyor. Telefondan tehditler alıyorum. Sakin konuşuyorum ki başıma bir iş gelmesin. Suriyeli ya da Türkiyeli fark etmez, eşcinselsen herkesin hedefindesin. Senden seks istiyorlar, istemeyince peşine takılıyorlar. Kimliğim bile yok, kim beni niye korusun? Sıra hangimizde?
“Çok saf ve iyi bir insan gitti bu dünyadan”
Rayan ise SGDD-ASAM ve Birleşmiş Milletler’i eleştirerek, “Wisam öldükten sonra bir şey yapsalar ne olacak ki? Arkadaşımız öldü gitti” dedi.
ASAM ve BM kendileriyle hiç ilgilenmediğini, ancak kendi kendilerini korumaya çalıştıklarını belirten Rayan, “Beraber kalıyoruz ki korunalım. Kimseden cevap ve bilgi alamıyoruz. Sadece konuşma. Wisam öldükten sonra ASAM aradı bizi. Öldükten sonra yani. Ne gerek kaldı ki? Çok saf ve iyi bir insan gitti bu dünyadan.” İfadelerinde bulundu.
Sendika.Org