Çalışma Yasası tasarısına karşı eylemler, İngiltere’nin AB’den ayrılığını belgeleyen referandum, sağın hız tanımadan yükselişi, Almanya ile birlikte AB’nin girdiği krizi aşma senaryoları Fransa gündemini Fransa’da 96 bin jandarmayı idaresinde barındıran Jandarma Genel Komutanı Denis Favier’in sessiz sedasız istifası… Çalışma Yasası tasarısına karşı aylardır ayakta olan işçi ve emekçilere rağmen Fransız Senatosu’ndan değişikliğe uğrayarak geçti. Meclis’in […]
Çalışma Yasası tasarısına karşı eylemler, İngiltere’nin AB’den ayrılığını belgeleyen referandum, sağın hız tanımadan yükselişi, Almanya ile birlikte AB’nin girdiği krizi aşma senaryoları Fransa gündemini Fransa’da 96 bin jandarmayı idaresinde barındıran Jandarma Genel Komutanı Denis Favier’in sessiz sedasız istifası…
Çalışma Yasası tasarısına karşı aylardır ayakta olan işçi ve emekçilere rağmen Fransız Senatosu’ndan değişikliğe uğrayarak geçti. Meclis’in onayladığı ve Senato’nun onayladığı iki metin arasında farklar gerekçesiyle tasarı tekrar meclis gündemine taşınıyor. 5 Temmuz’da meclis gündemine geri gelecek olan yasa tasarısının anayasaya dayandırılarak tekrar kabul edileceği şimdiden görülüyor. Hükümetin geri adım atmasının mümkün olmadığı yasayı talep eden Fransız İşverenler Birliği’nin açıklamalarından anlaşılıyor. Bu yaz Fransız işçi ve emekçiler açısından zorlu geçeceğe benziyor.
İşçi ve emekçi eylemleriyle sarsılan ülkede İngiltere’nin referandum sonucu AB’den çıkması yeni bir tartışmayı alevlendirdi. Sağcıların on yıllardır savunduğu ‘AB’den ayrılalım’ tezi yeniden gündeme taşındı. Aşırı sağcı lider Le Pen, Fransa’nın İngiltere gibi davranması ve AB’yi artık sırtında taşımaması gerektiğini her fırsatta yeniliyor. Yaşanan kriz, istikrarsızlık gün geçtikçe Le Pen’in 2017’ye hazırlığına oy olarak geri dönüyor. Şuan Cumhuriyetçiler (Sarkozy’nin partisi) ve Le Pen’in 2017 Cumhurbaşkanlığı yarışında öne çıkarıyor. Sol ise kendi içerisinde bin parçaya bölünmüş, aşırı sağa karşı liberal sağı desteklemekten başka çaresi olmayan bir pozisyonda duruyor.
Siyasi atmosferin giderek gerildiği Fransa’da sessiz sedasız bir referandum yapıldı. Yıllardır tartışmalı, verimli tarım arazileri üzerine yapılması planlanan ve onlarca gösterinin nedeni olan yeni havalimanı projesi Notre Dame yapılan referandumla yapımına karar çıktı. Son iki yıldır Danıştay’da olan dava, Danıştay’ın referandum kararıyla sonuçlanırken, yapılan referandumda yüzde 54 oyla havalimanı projesine vize çıkmış oldu.
Bölge sakinleri söz konusu kararı tanımayacaklarını duyursa da önümüzdeki günlerde inşatin başlayacağı açık.
Ülke gündemine girmeyen bir diğer önemli gelişmede Jandarma Genel Komutanı Denis Favier’in sessiz sedasız istifası! Son üç yıldır Genel Komutanlık görevinde olan Favier, Manuel Valls’a yakın isimlerden olarak biliniyor. Favier’in kendi isteğiyle istifa ettiği ve 1 Eylül’de görevi devredeceği İçişleri Bakanı tarafından duyuruldu. Favier’in yeni görevi ise Fransa petrol devi Total’in üst yönetiminde güvenlik sorumlusu. Bazı internet kaynakları, Favier’in istifaya zorlandığı, bildiklerini açıklamaması için
Total’in yönetimine getirileceği yönünde yorumlarlar yaparken, bu istifanın normal bir durum olmadığı aşikar.
Fransa her yönlü derinleşen kriz girdabında çırpınırken, faturanın sahibinin işçiler ve emekçiler olacağı açık. Yaz ayına denk gelen çalışma yasası tasarısı, bölgedeki bütün verimli toprakları yok edecek olan havalimanı projesi yaz aylarında da Fransa’da eylemlerin süreceğini gösteriyor.