HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “kimyasal hadım” uygulamasını Meclis’e taşıyarak, konuya ilişkin soru önergesi verdi
HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “kimyasal hadım” uygulamasını Meclis’e taşıyarak, konuya ilişkin soru önergesi verdi
HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi Hakkında” çıkarılan yönetmeliğe ilişkin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi.
Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Kerestecioğlu, yönetmelikle cinsel saldırı suçlularına, ilaçla ya da ilaçsız olarak cinsel dürtünün ve isteğin azalmasını veya yok edilmesini sağlayan tedaviler verilmesinin öngörüldüğünü, bu tedavilerin kişilerin iradesi dışında zorunlu olarak da yapılabileceğini belirtti, “Hadım” gibi ağır bir cezanın yönetmelikle düzenlenmesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi.
“Erkek egemenliğiyle mücadele etmeden cinsel saldırılar önlenemez”
Kerestecioğlu, “Neredeyse tüm cinsel saldırı suçlarında esas neden mağdura yönelik öfke, erkeklik güçlerinin üstünlüğünü gösterme, erkekliği ispatlama, hükmetme ve saldırganlık gibi duygu ve eylemlerdir. Cinsel taciz ve istismara zemin hazırlayan toplumsal rollerle ve erkek egemenliğiyle mücadele etmeden, kamu duyarlılığını artırmadan cinsel saldırıları önlemek mümkün değil” diye konuştu.
“Hadım cinsel saldırı suçunu engellemek için bir çözüm değil”
Kerestecioğlu, “Cinsel saldırı eylemleri kişilerin hormon ve libido seviyelerine bağlı olmadığından cinsel saldırı suçlularının hadım edilmeleri bu suçları engellemek için bir çözüm sunmuyor. Darbeler daha çok özgürlük ve demokrasiyle, cinsel suçlar ise kadınların özgürleşmesi ve çocukların güçlenmesiyle önlenebilir. OHAL de hadım da baskılayıcı, çözüm getirmeyen popülist politikalardır” dedi.
Kerestecioğlu’nun yönetmeliğe ilişkin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde yer alan ifadeler şu şekilde:
Bireyin fiziksel ve psikolojik bütünlüğüne yönelik en ağır şiddet suçlarından biri olan cinsel saldırı suçuyla ilgili olarak kadınların, kadın örgütlerinin, feminist mücadelenin biriktirdiği deneyimler ve yapılan pek çok akademik çalışma, özellikle yetişkin kadınlara yönelik cinsel saldırıların cinsel bir eylem değil; cinselliğin sadece araç olarak kullanıldığı bir şiddet suçu olduğunu göstermektedir.
Cinsel saldırı suçunda, ‘mağdura yönelik öfke, erkeklik güçlerini ve üstünlüğünü gösterme, erkekliğini ispatlama, hükmetme ve saldırganlık’ gibi duygu ve eylemlerin belirleyici olduğu; Türkiye’de yapılan ‘Cinsel Saldırı Olgularının Suç Motivasyonuna Göre Sınıflandırılması’ başlıklı araştırmada da Türkiye özelinde ortaya konmuştur.
Sözkonusu duygular ve eylemler, kadınlara ve erkeklere yüklenen, esas olarak erkek egemenliğine dayalı toplumsal rollerin yarattığı eşitsizlikten kaynaklanmaktadır.
Kerestecioğlu, Bozdağ’a şu soruları sordu:
Sendika.Org