Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) delegasyonu, Şebnem Korur Fincancı ve Ahmet Nesin ile birlikte tutuklanan Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi ve Bianet Raportörü Erol Önderoğlu için Metris Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı

Fransa’dan gelen Sınır tanımayan Gazeteciler, Özgür Gündem’in “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği”ni yapan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve gazeteci yazar Ahmet Nesin ile birlikte tutuklanan Sınır Tanımayan Gazeteciler  Türkiye Temsilcisi ve Bianet raportörü Erol Önderoğlu için tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi önüne giderek basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Uğur Güç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Erol Önderoğlunun ailesi ve Hilal Nesin’in yanı sıra Bianet Proje Danışmanı Nadire Mater, DİSK Basın-İş Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Düzkan, Uluslararası Af Örgütü Kampanyalar ve Savunuculuk Direktörü Ruhat Sena Akşener, Düşünce Suçuna Karşı Girişim’den Berna Akkızal, çok sayıda gazeteci ile HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü de katıldı.

“Derhal serbest bırakılmalı”

Cezaevi önünde heyet adına konuşan RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, Türkiye’de basına yönelik baskıları kınayarak, başta Türkiye ve dünyadaki gazeteciler olmak üzere herkesin dayanışma göstererek, bu tutuklamalara tepki göstermesi gerektiğini belirtti. Deloire, “Arkadaşımız ve Türkiye temsilcimiz olan Erol Önderoğlu ile birlikte tutuklu tüm basın emekçilerinin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.

Türkiye’de basına yönelik ciddi saldırıların yaşandığını belirten Deloire, gerekli araştırmaları yaptıklarını söyledi.

Delegasyon heyeti içerisinde yer alan Uluslararası İnsan Hakları Temsilcisi Martin Prader ise tutuklama kararlarına tepki göstererek, dayanışma mesajı verdi.

Önderoğlu’nun mektubu okundu

Prader’in ardından Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı olan Kadri Gürsel konuştu.

Gürsel, “Haksız yere üç arkadaşımız içeride tutuluyor. Basına yönelik baskıların bir an önce son bulması ve arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi.

Gürsel, ardından Önderoğlu’nun cezaevinden gönderdiği mektubu okudu.

Mektup şöyle:

“23 Haziran 2016

Metris Cezaevi

Türkiye, farklı rejimler altında gazetecilerini ve muhaliflerini baskı altında tutmayı, son dönemde, iktidar dışı tüm çevreleri de dâhil edecek şekilde yaygınlaştırdı.

Metris cezaevinde görebildiklerimiz ise basın, ifade ve kanaat özgürlüğüne inanan tüm demokrat, duyarlı meslektaş, hukukçu ve aktivistlerin birlikte etkili ses getirmiş olmaları oldu.

Temsilcisi olduğum RSF, ulusal ve uluslararası gazetecilik örgütleri, yazar kuruluşları ve genel hak hareketinin Türkiye’de gazeteciliğin yanı sıra hukukçular, akademisyenler ve muhalif siyasetçilerin baskı altında tutulmasına karşı gösterdikleri mobilizasyonu selamlıyorum.

Haklarımız için mücadelemizi, hapiste de olsa, sokakta da olsa beraber sürdüreceğiz.”

Özgürlük Nöbeti’nin ikinci günü olan dün de (23 Haziran) HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ nöbeti ziyaret ederek “Dayanışma ve sahip çıkmak kararlılığımızdan, demokratik toplum yaratma iradesinden vazgeçmedik. Onlar bizlere, dayanışmanın ve birbirine sahip çıkmanın en yüce eylem olduğunu ortaya koydular. Onların cesaretini kuşanmamız gereken zamandır. Dayanışmayı istemeyenlere karşı her yerde omuz omuza verecek ve birbirimize sımsıkı sarılacağız. Baskılara rağmen dayanışmayı güçlendireceğiz. Hiçbir bedel bizlerin insani fonksiyonlarını kaybetmesinden kötü değildir” dedi.

 

Yüksekdağ, Fincancı için açılan anı defterine şunları yazdı:

“Sevgili Şebnem hoca, gerçekler özgür olsun diye senin bıraktığın yerdeyiz. Gerçeğin ve gerçeğin özgürlüğüne sahip çıkanların özgürlüğü için hiç durmayacağız. Seni ve tutuklu nöbetçi yayın yayın yönetmenlerini bu hapishaneden çıkartmak için bizlerde nöbetteyiz. Yaşam direniş ve gerçek hiçbir hapishane tanımayacak.”

Bakırköy Cezaevi önünde gerçekleştirilen Özgürlük Nöbeti’ne İstanbul Tabip Odası’ndan kadın hekimler de katıldı.

İMC TV/ Sendika.Org