Cumartesi Anneleri4 Mayıs 1992’de İstanbul’da üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün kaybedilmesinde sorumluluğu olanların yargılanmasını istedi
Cumartesi Anneleri adalet arayışlarının 580. haftasında 4 Mayıs 1992’de İstanbul’da üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün kaybedilmesinde sorumluluğu olanların yargılanmasını istedi
Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerinin yargılanması talebiyle sürdürdükleri adalet arayışlarının 580’inci haftasında 4 Mayıs 1992’de İstanbul’da üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün kaybedilmesinde sorumluluğu olanların yargılanmasını istedi.
Eylemde, kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın eşi Sultan Taşkaya yaptığı konuşmada, “Bugün anneler günü ama maalesef bize anneler günü kutlamıyoruz. Bizim anneler hep gözleri açık gidiyor. Çünkü çocuklarına ait bir kemik bile bulamadan yaşamını kaybediyor. Çocuklarımızın kemiklerine ulaşacakken yeni kayıplar oluyor. Şunu bilin ki ne bu dünyada ne o dünyada yakanızı bırakmayacağız” diye konuştu.
Kaybedilen Fehim Tosun’un eşi Hanım Tosun yaptığı konuşmada “Bu kadar çocukları öldürdükten sonra meydanlara çıkıp anneler gününü nasıl kutluyorsunuz? Çocukları öldürülmüş, katledilmiş annelerin Anneler Günü nasıl kutlanır? Ben o annelere sabır diliyorum. Bu ülkede çocukların kemiklerine ulaşınca şanslı olan anneler var. Bu anneler varken biz nasıl anneler günü kutlayalım?” ifadelerini kullandı.
Tosun’un ardından söz alan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da, “Helallik istiyorlar. Bu meydandan helallik almayana denk affedilmeyeceksiniz. Bu meydan sizleri affetmedikçe vicdan yükünüzü hep taşıyacaksınız” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan ise katledilen insanların olduğu bir ülkede Anneler Günü’nün kutlanamayacağını belirterek şunları söyledi:
Hacı Birlik arkadaşımızın yoldaşımızın cenazesi sokaklarda sürüklenirken annesinin gözünde yaş varken, anneler günü kutlanmaz. Orhan ve Mehmet Tunç kardeşler katledilirken, onun annesinin yüreğinde acı varken Anneler Günü kutlanmaz, buzdolabında bekletilen çocuk cenazeleri varken, o anneler acı çekerken, Anneler Günü kutlanılmaz. Çocuklarının kemiklerine ulaşınca şanslı olan annelerin olduğu bir ülkede Anneler Günü kutlanılmaz. Bizim mücadelemiz sürecek. Ancak şu bilinsin ki gelene de gidene de hakkımızı helal etmiyoruz.
IMC’nin haberine göre, Hüsamettin Yaman’ın ağabeyi Feyyaz Yaman ise 23 Nisan’nın çocuklara bayram edildiği dönemde, çocukların katledildiğini, onların cesaretlerinin ardında korkuları olduğunu söyledi.
Açıklamayı İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına Meryem Göktepe okudu. Göktepe, yargılamalarda bugüne kadar hiçbir gelişme olmadığı belirterek şöyle konuştu:
Adil yargılamanın gerçekleştirilmesi ve ceza adaleti sisteminin düzgün işlemesinde kilit rol oynayan savcılar, 24 yıldır Yaman ve Gül dosyasında görevlerini adil, tarafsız ve insan haklarından yana icra etmediler. 24 yıldır söyledik söylemeye devam edeceğiz” diye devam eden Göktepe, Yaman ve Gül’ün gözaltında kaybedilmesinde sorumluluğu olan dönemin yetkililerin cezalandırılmasını istedi.
Savcılara göreve çağırıyoruz; mesleğinizle ilgili uluslararası kural ve ilkeleri çiğnemekten vazgeçin; adil yargılamanın gerçekleştirilmesi ve ceza adaletinin sağlanması için harekete geçin.
Sendika.Org