Abdullah Gül’ün eski başdanışmanı Ahmet Sever, “Dış politika başlığında Suriye, Cumhuriyet tarihinin en büyük fiyaskosu” ifadelerini kullandı
Abdullah Gül’ün eski başdanışmanı Ahmet Sever, Cumhuriyet’te yayımlanan söyleşisinin ikinci bölümünde “Dış politika başlığında Suriye, Cumhuriyet tarihinin en büyük fiyaskosu” ifadelerini kullandı. Sever Suriye politikasının Erdoğan ile Davutoğlu’nun birlikte oluşturduğu ve uyguladığı bir politika olduğunu belirtirken, Abdullah Gül’ün Davutoğlu’nun akıbetinin ne olacağını baştan bildiğini ve kendisinin de bu nedenle geri çekildiğini söyledi
Abdullah Gül’ün eski başdanışmanı Ahmet Sever, Cumhuriyet’ten Selin Ongun’un sorularını yanıtlamış dün (9 Mayıs) yayımlanan bölümde Sever’in, “Ak Parti’de dava filan kalmadı. Neyin davası? Menfaat, çıkar davası” sözleri öne çıkmıştı.
Sever ile yapılan röportajın ikinci bölümü bugün Cumhuriyet gazetesinde “Abdullah Gül biliyordu” başlığı ile yayımlandı. İlk bölümde Ak Trolleri Cumhurbaşkanı Danışmanı Mustafa Varank’ın yönettiğine dair vurgulara ilişkin de Söyleşide Sever, Abdullah Gül’ün Davutoğlu’nun akıbetinin böyle olacağını bildiğini, kendisi de bunu yaşamamak için çekildiğini belirtti.
Sever “Saraycıların ‘Hoca, reise kılıç çekti, onu devirmek istedi’ çıkışları?” sorusuna ise “Nerede çekmiş kılıcını, nasıl devirecekmiş? MKYK’de tek başına bir Davutoğlu, Erdoğan’a bağlı çalışan bakanların olduğu bir kabinede görev yapan bir Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan’ın gözünün içine bakan bir teşkilat, Cumhurbaşkanı ne derse onu yapan bir medya, nerede çekmiş o kılıcı? Bunun ciddiye alınır bir tarafı yok” sözleri ile yanıt verdi.
Sever, Kilis üzerinden Suriye politikasına dair görüşlerine dair soruya ise “Dış politika başlığında Suriye, Cumhuriyet tarihinin en büyük fiyaskosu. Böyle bir fiyasko yaşamadı bu ülke daha önce. Güya biz Suriye’ye girecektik. Suriye, milyonlarca mültecisi, roketleri ve canlı bombalarıyla Türkiye’ye girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyaya meydan okuyor ama Kilis’e hemen hemen her gün atılan roketleri engelleyemiyor. Bir ülkenin iç işlerine elinizi bu kadar sokarsanız onun size sıçramaması mümkün değil. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı iken defalarca uyardı. Hem Mısır hem Suriye konularında çok ileri gittiklerini Davutoğlu’nun yüzüne söyledi” ifadeleri ile yanıt verdi.
Sever, “Davutoğlu’nun gidişi Suriye politikasında anlamlı bir değişikliğe neden olur mu?” sorusu üzerine ise “Sanmıyorum, o sadece Davutoğlu endeksli bir politika değildi. Birlikte oluşturdukları ve uyguladıkları bir politikaydı. Oradan dönüş biraz zor görünüyor. Bugünlerde Suriye’ye girmekten bahsediliyor. Bu nasıl olacak? Suriye’deki tüm taraflarla düşman bir Türkiye var. IŞİD ile düşman, PYD ile düşman, Esad ile düşman. Oraya girer ise Türkmenler dışında bir müttefiki yok. Bunlara ilave dış faktörler var. Rusya var, İran var, Çin var. Onlar da size karşı. Dolayısıyla tek başına Suriye’ye girmesi bana imkânsız gözüküyor” dedi.
Selin Ongun’un, “Rusya demişken Putin-Medvedev yakıştırması Gül ve Erdoğan için yapılıyordu. Geçen zaman bize Erdoğan’ın Putin gibi sabit bir “yol arkadaşı” olmadığını kanıtladı” sözlerine ise “Putin-Medvedev benzetmesine Abdullah Gül o dönemde karşı çıkmıştı. Hiçbir benzerlik olmadığını dile getirmişti. Geçen zaman da onu haklı çıkardı. Erdoğan dışında başka biri yok. Erdoğan ve Erdoğan!” sözleri ile yanıt verdi.
Sendika.Org