1 Mayıs açıklamalarına Saray’a karşı mücadele çağrısı damga vurdu. Emek-meslek örgütlerinin 1 Mayıs’ı Bakırköy’de kutlama kararı sonrası, Bakırköy ve Taksim olmak üzere iki ayrı çağrı yapılıyor
2016 1 Mayıs’ına Saray/AKP iktidarına karşı mücadele çağrısı damgasını vuruyor. AKP’nin savaş politikalarına, özel istihdam büroları uygulaması ve kıdem tazminatı gaspı planları ile ilerleyen güvencesizleştirme saldırısına, kent ve doğa yağmasına karşı mücadelenin, gericiliğe karşı laiklik için mücadelenin ve kadınların özgürlük mücadelesinin talepleri 1 Mayıs alanlarına taşınacak. İktidarın Taksim yasağı toplumsal muhalefet bileşenlerinin 1 Mayıs açıklamalarında temel vurgulardan biri olurken, 2016 1 Mayıs’ında ilerici emek ve meslek örgütlerinin 1 Mayıs’ı Bakırköy Halk Pazarı’nda kutlama kararı sonrası ise İstanbul için Bakırköy ve Taksim olmak üzere iki ayrı alana çağrı yapılıyor
2016 1 Mayıs’ı yaklaşırken emek ve meslek örgütleri, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, sol örgütler 1 Mayıs’a çağrı açıklamaları yapıyor.
Toplumsal muhalefet bileşenlerinin ve emek örgütlerinin açıklamalarında Saray/AKP faşizmine karşı mücadele çağrısı öne çıkıyor. “Türk tipi başkanlık sistemi” adı altında diktatörlük inşaasına karşı çıkan muhalefet bileşenleri, iktidarın gerici politikalarına, laiklik ilkesinin ortadan kaldırılmasına yönelik saldırılarına karşı da mücadele çağrısı yapıyor.
Özel İstihdam Büroları, kıdem tazminatının gasp edilmesi planı, “taşerona kadro” sözü ile derinleştirilen güvencesizlik, iş cinayetleri ve göçmen emeği sömürüsü de 1 Mayıs’ta emekçilerin temel gündemleri olacak. İktidarın emeğe, doğaya, kadınlara ve tüm özgürlüklere yönelik saldırılarına ve savaş politikalarına karşı 1 Mayıs alanlarında buluşma çağrısı yapan emek ve demokrasi güçleri “Barış ve kardeşlik için 1 Mayıs’a” diyor.
1 Mayıs açıklamalarında AKP iktidarının Taksim, Sıhhiye gibi 1 Mayıs meydanlarına yönelik yasakçı tutumu da eleştirilirken, özellikle Taksim yasağına yönelik emek ve meslek örgütlerinin Bakırköy’de 1 Mayıs’ı kutlama tutumu da farklı yaklaşımlarla karşılanıyor.
İstanbul’da iki ayrı 1 Mayıs çağrısı yapılıyor. İlerici emek ve meslek örgütleri ile birlikte toplumsal muhalefet bileşenlerinin büyük kısmı Bakırköy’de 1 Mayıs’ı kutlayacaklarını açıklarken, toplumsal muhalefet bileşenlerinin bir kısmı bu kararı şerhlerine ve Taksim’de ısrar edilmesi gerekliliğini savunmalarına rağmen uyacaklarını belirtiyor. 1 Mayıs için Bakırköy’e gitmeyeceklerini ve Taksim’de olacaklarını ilan eden sendika ve politik örgütler de var.
Sendika.Org olarak emek ve meslek örgütlerinin ve toplumsal muhalefet bileşenlerinin 1 Mayıs açıklamalarını derledik. Derlememizde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ortak açıklaması, Halkevleri, ÖDP, HTKP, KP, TKH, SYKP, DTK, Birleşik Metal İş’in açıklamaları ve 1 Mayıs’ta Taksim’e çağrı yapan Nakliyat İş, İnşaat-İş, Alınteri, Halk Cephesi, BDSP’nin açıklamaları yer alıyor.
Siz de sitemizde yayımlanması için açıklamanızı bilgi@sendika.org‘a gönderebilirsiniz.
1 Mayıs 2016 açıklamaları;
DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin 26 Nisan’da yaptığı açıklama;
Türkiye’nin son 9 aydır içinden geçtiği dönem maalesef halkın en temel hakkı olan yaşam hakkının defalarca ihlal edildiği bir dönem olmuştur. Dört örgüt tarafından düzenlenen son büyük miting olan 10 Ekim Emek-Barış-Demokrasi mitinginde yaşanan katliam hala hafızalardadır. Bu mitingde bizlerin güvenliğini sağlamak ile yükümlü olanların en hafif ifadeyle görevlerini yapmadıkları belgeleriyle ortaya konmuştur. 10 Ekim’de yitirdiğimiz barış güvercinlerimizi andığımız için bizler hakkında soruşturma açanlar, katliam ile ilgili haber yapan gazeteciler yargılanırken, “görevini yapmayan” tek bir kamu görevlisi dahi yargılanmamaktadır.
Böyle bir ortamda, bizlerin güvenliğini sağlamakla görevli olanlar, 1 Mayıs arifesinde “görevlerini yapmamak” ile yetinmemekte, aksine güvenliğimizi tehdit edeceklerini açıkça ilan etmektedir.
Bu koşullar altında, işçilerin, emekçilerin, tüm ezilenlerin taleplerini güçlü bir biçimde haykırdığımız 1 Mayıs kutlamalarını, güvenli bir biçimde yapmayı öncelikli bir görev olarak benimseyen dört emek ve meslek örgütü olarak, bu yıla mahsus olmak üzere 1 Mayıs kutlamalarını İstanbul’da Bakırköy Halk Pazarı’nda gerçekleştirmeye karar verdik.
2016’ya özgü bu karar üyelerimizden, 1 Mayıs’larda yıllarca omuz omuza verdiğimiz dostlarımızdan ve halkımızdan gelen talepler dikkate alınarak verilmiştir.
1 Mayıs’ta Taksim meydanının mahkeme kararlarına ve Anayasa’ya rağmen tek bir kişinin iradesi ile yasaklanması, AKP iktidarının hedeflediği rejim değişikliğinin sembollerinden biri haline gelmiştir. Kimse bizden Taksim 1 Mayıs meydanından vazgeçmemizi, tek adam diktasına dönüşen bir rejimi kabul etmemizi beklemesin.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
Halkevleri: Taksim ve Sıhhiye’yi savunduk, tartışmalara 1 Mayıs’a kadar son veriyoruz
“Laiklik ve halkın hakları için 1 Mayıs’a”
Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, 2016 1 Mayısı için yayımladığı açıklamada herkesi laiklik ve halkın hakları için 1 Mayıs’a davet ederken, İstanbul ve Ankara’daki meydan yasaklarına ve alınan tutuma da değindi. Ersoy, Taksim ve Sıhhiye başta olmak üzere kentlerin merkezi meydanlarında 1 Mayıs’ı ilerici emek ve meslek örgütleri ile birlikte kutlamayı politik bir tutum olarak savunduklarını,”alan fetişizmi” gibi ithamlarla tartışılmasını sorunlu bulduklarını belirtti. Muhalefet merkezlerinin süreci başarılı yönetememesi sonucu Bakırköy (İstanbul) ve Kolej (Ankara) meydanlarının, ilerici emek örgütlerinin ağırlıklı tercihi olarak öne çıktığını belirten Ersoy, Halkevleri olarak, tartışmalara 1 Mayıs’a kadar son verip bu tercihe uyacaklarını, ancak bu tutumlara dair tartışmanın süreceğini ifade etti.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
Politeknik: Saray’ın değil halkın mühendisleriyiz, 1 Mayıs’ta meydanlardayız!
Savaşa, gericiliğe, piyasacılığa karşı emeğimize, mesleğimize, barışa, özgürlüğümüze sahip çıkmak için 1 Mayıs’ta olacağız!
Ne emeğimiz kiralık, ne kentimiz-doğamız satılık, ne kardeşliğimiz-barışımız katillere emanet!
Emeğimizi, yaşamımızı savunmak, geleceğimizi eşit ve özgür bir şekilde inşa etmek için 1 Mayıs’ta meydanlarda buluşalım.
Saray’ın değil, halkın mühendisleri, mimarları, plancılarıyız…
Açıklamanın tam metni için tıklayınız.
ÖDP: Şeriat-Hilafet Anayasasına karşı yükselen sesimizle laiklik için 1 Mayıs’a
Şimdi, Şeriat-hilafet anayasasına karşı yükselen sesimizi 1 Mayıs’a taşıma zamanıdır.
1 Mayıs 2016, şeriat çağrıları yapanlara halkın en güçlü cevabı olacaktır.
1 Mayıs 2016, laikliğin halkın ellerinde yeniden kazanılacağının görüleceği bir mücadele günü olacaktır.
1 Mayıs 2016, çocuklarımızı ve geleceğimizi Ensar karanlığına terk etmeyeceğimizi göstereceğimiz bir mücadele günü olacaktır.
Şimdi her yerde tüm gücümüzle kitlesel, birleşik ve güçlü 1 Mayıs’larla sokakları doldurmak için yürüyeceğiz.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
KP: 1 Mayıs için görev başına
Komünist Parti bu doğrultuda çalışmalarını sürdürecek, 1 Mayıs’ın “emekçi halkın Erdoğan’la hesaplaşma günü”ne dönüşmesi için çaba harcayacak, bu günün altı doldurulmamış meydan okumalarla değersizleşmesine izin vermeyecek, 1 Mayıs’ı, geniş kitlelerin korkuyu üzerlerinden atarak birlikte hareket etme kültürünü yeniden sergilediği ve siyasi iktidarın geriletildiği bir sürecin parçası haline getirmek için uğraşacaktır.
Açıklamanın tam metni için tıklayın
HTKP: Asalaklar Saray’a emekçiler 1 Mayıs’a!
Hilafetçisi, Ensarcısı, para babası, asalağı Saray’ın arkasında saf tutmuş. 1 Mayıs’a gel saflar belli olsun. Halkın gücü Saray’ın korkusu olsun. Ensarcılar, hilafetçiler Saray’a, ilericiler 1 Mayıs’a! Para babaları, asalaklar Saray’a emekçiler 1 Mayıs’a! 1 Mayıs’ta Haziran saflarında buluşmaya.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
TKH: Boyun eğmek yok
Başkanlık adıyla diktatörlük heveslisi gericilere memleketi bırakmayacağız. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta ülkemizin bütün alanlarında sermayeye, gericiliğe ve diktatörlüğe karşı sesimizi birleştirelim!
Türkiye’nin Komünist Partisi, Türkiye Komünist Hareketi olarak bütün emekçileri, ilerici yurttaşlarımızı, kadınlarımızı ve gençlerimizi 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyoruz!
Açıklamanın tam metni için tıklayın
EMEP: 1 Mayıs, en yaygın ve kitlesel biçimde kutlanmalıdır
İşçi ve emekçiler bunun için bulundukları her yerde güçlerini birleştirmeli, olası en ileri biçimlerle 1 Mayıs kutlamaları örgütlenmelidir. İşçi sınıfının ve halkımızın karşı karşıya bulunduğu sorunlar göz önüne alındığında sendika konfederasyonlarının 1 Mayıs’ta işçilerin birleşmesini önleyen, farklı hareket etmelerinin hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Aynı biçimde 1 Mayıs’ı artık geleneksel(!) hale gelen Taksim Alanı’nda kutlama fetişizminin de haklı bir dayanağı bulunmamaktadır. Taksim Alanının Türkiye işçi sınıfı için tarihsel anlamı tartışılmazdır ancak sorunun çözümünün sınıf-güç ilişkisinde işçi sınıfının lehine değişiklikten geçtiği gerçeği de artık görülmelidir. Devlet terörü ve baskıyla hak arayışlarının bastırıldığı, kitlelerin sindirilmeye çalışıldığı bu dönemde yaratılan kaos ve karanlığın perdesinin yırtılıp atılmasında birleşik kitle eylemlerinin önemi tartışılmazdır.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
DTK: Newroz ruhu ile 1 Mayıs’ta alanlara
Savaşın değil barışın, yağmanın talanın değil eşitliğin, baskıların değil özgürlüğün, ayrımcılığın değil kardeşliğin, yalanın değil hakikatin, karanlığın değil aydınlığın olacağı bir ülke için Demokratik Toplum Kongresi olarak diyoruz ki; haklarımız ve halklarımız için 1 Mayıs’ta alanlarda olalım. Sömürüye, yoksulluğa, savaşa, faşizme, doğa ve yaşam gasbına karşı emek, demokrasi, barış, eşitlik, özgürlük için; tüm halkımızı, kurumlarımızı Newroz ruhuyla 1 Mayıs’ta alanlarda olmaya çağırıyoruz.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
KJA: 8 Mart ruhuyla, özgürlüğü en güzel zılgıtlarla kutlamaya
Emek ve insanlık mücadelesi, ancak bir 1 Mayıs’ın içerdiği, temsil ettiği eşitlik, özgürlük, demokrasi ve adalet gibi insanlık değerlerini yaşam felsefesi olarak benimseyip her anımızı bu değerler doğrultusunda yaşayarak ve yaşartarak mümkün olabilir. Bu bağlamda biz KJA olarak 1 Mayıs direniş alanlarını, 8 Mart ve Newroz ruhuyla doldurmaya ve özgürlüğü en güzel zılgıtlarla kutlamaya çağırıyoruz.
ESP İstanbul İl Örgütü:
İşçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta özgürlük şarkılarımızı söylemek için, kölelik zincirini kırmak için, güvenceli iş, güvenceli yaşam, onurlu barış demek için,sokakları, barikatları tutuşturan, özyönetim için direnen Cizre’de,, Sur’da, Nusaybin’de AKP faşizmine teslim olmayıp, Mazlumların, Beritanların yolunda yürüyen Kürt halkının sesi olmak için,Kadına yönelik şiddete hayır diyenlerin, özsavunma hakkımızdır diyen Çilemlerin, tacize ve tecavüze karşı sokakları zapdeden kadınların,, Ekin Vanların, Yelizlerin, Şirinlerin, Sibellerin sesi olmak için,Kobane’de savaşmaya gidenlerin, Kobaneyi savunduğumuz gibi inşa edeceğiz diyerek Suruç’ta katledilen 33 düş yolcusunun sesi olmak için, Ankara’da, Amed’de katledilenlerin sesi olmak için,Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan diyen Pir Sultan Abdalların, Size boyun eğmedim bu da size dert olsun diyen Seyit Rızaların, Çorum’da, Sivas’ta, Maraş’ta katledilenlerin sesi olmak için,Milletvekilime dokunamazsınız, onlar benim irademdir demek için,Cerrattepe’de direnen Karadeniz halkımın sesi olmak için,’77 1 Mayıs’ında, katledilenlerin, Mehmet Akif Dalcı’yı, Levent Yalçın’ı, Dursun Odabaşı’yı, Hasan Albayrak’ı anmak için,Gezi direnişinde şehit düşenlerin sesi olmak için, Taksim 1 Mayıs alanıdır demek için,Hırsız, Katil AKP’ye karşı Tek Yol Direniş demek için 1 Mayıs’ta ESP saflarına…Zeytinburnu Marmara Forum önünde saat 11.00’de buluşuyoruz
SYKP: Savaşa sömürüye karşı 1 mayıs’ta alanlara!
1 Mayıs alanında, Barış’a ses verdiği için işinden olan, tutuklanan akademisyenler, hakikatin peşinde koşmaktan vazgeçmedikleri için bedel ödeyen gazeteciler ve ülkenin dört yanında başka bir dünyanın yaratılması uğruna emek veren tüm sosyalistler birlikte olacaklar.
Başkanlık hırsıyla baskının, savaşın yükseltilmesine karşı barış ve demokrasi talebimizi haykırmak için; halkların dayanışması uğrunda, tarumar edilen Kürt kentlerinden Cerattepe’ye direniş köprüleri kurabilmek için, kölelik koşullarına reva görülen emekçilerin hakları için tüm baskılara rağmen meydanlarda seslerimiz yükselteceğiz.
Açıklamanın tam metni için tıklayınız.
Birleşik Metal İş: 1 Mayıs’ta tüm meydanlar bizimdir
Konfederasyonumuz DİSK 1 Mayıs’a 5 gün kala yaptığı ortak açıklama ile işçi sınıfının “Birlik, Dayanışma ve Mücadele” günü olan 1 Mayıs’ın “Bakırköy Halk Pazarında” gerçekleşeceğini belirtmiştir.
Öncelikle herkesin şunu çok iyi bilmesi gerekir ki Taksim DİSK için, Birleşik Metal-İş Sendikası için 1 Mayıs Alanı’dır. Bunu hiçbir gücün değiştirmesine müsaade etmeyeceğiz… “Bu yıla mahsus olmak kaydı” gerekçesiyle Taksim talebinden “vazgeçilerek” Bakırköy’de toplanılması kararını da dikkate alarak üyelerimizle kitlesel bir 1 Mayıs’ı adına yakışır biçimde kutlamak için tüm Türkiye sathında ve bütün meydanlarda hazırlıklarımızı yapıyoruz.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
1 Mayıs’ta Taksim çağrısı yapan örgütlerin açıklamaları;
Nakliyat-İş: Yaşasın 1 Mayıs
Taksim Meydanı meşru yasal 1 Mayıs alanıdır. İşçilere, emekçilere yasaklanamaz. DİSK’in adına, tarihine, geleneklerine, mücadele ilkelerine sahip çıkmak, 1 Mayıs şehitlerine sahip çıkmak 1 Mayıslarda Taksim Meydanında olmaktır.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
İnşaaat İş: Kavga sokak direniş, yaşasın 1 Mayıs
Maden ocaklarında, fabrikalarda, atölyelerde sömürülen sınıf kardeşlerimizle,
Asimilasyon ve inkar ile yok edilmek istenen yaşadığı coğrafya savaş coğrafyası olan ve inkar imhaya savaşa karşı direnen sınıf kardeşlerimizle,
Erk’ek egemen sistemin bir sonucu olarak tacize tecavüze katliama karşı direnen sınıf kardeşlerimizle,
Kentsel dönüşüm talanıyla evlerinden yurtlarından edilmeye karşı koyan sınıf kardeşlerimizle beraber olma günüdür.
Mücadelenin dayanışmanın günüdür 1 Mayıs. 1886’da günde 8 Saatlik İşgünü için direnen yoldaşlarımız gibi bizler de başta şantiyelerde örgütlediğimiz kavgayı 1 Mayıs’a alanlara taşıyoruz. Tüm inşaat işçilerini ve emekçileri 1 Mayıs’ta İnşaat İşçileri Sendikası ile Taksim’e Çağırıyoruz.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
BDSP: Yasak zincirlerini kırmak için Taksim’e
BDSP olarak, bütün bir süreç boyunca 1 Mayıs’ın tarihsel ve sınıfsal özüne uygun bir şekilde; birleşik, kitlesel ve militan bir ruhla Taksim Meydanı’nda kutlanması bakışı ile hareket ettik. Yasak zincirlerinin kırılması, kölelik dayatmalarına karşı direnişin büyütülmesi için 1 Mayıs’ın önemli bir kavga günü olduğunun altını döne döne çizdik. Lakin, 2016 1 Mayıs’ında gerek sendikal bürokrasinin icazetçi anlayışı gerekse de reformist solun Taksim kaçkınlığı nedeni ile parçalı bir tablo ortaya çıkmış bulunuyor. Bu parçalılık nedeni ile 2016 1 Mayıs’ı İstanbul’da iki ayrı alan, iki ayrı tutum üzerinden örgütlenecek. Bir tarafta 1 Mayıs’ı düzen sınırlarına hapsederek tarihsel ve sınıfsal özünden kopartanlar, diğer tarafta ise Taksim iradesini kuşanarak direnmeyi seçenler.
Bizler BDSP olarak, tarihsel-sınıfsal meşruluğu ve güncel planda önemi nedeniyle 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağız.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
Alınteri: Taksim’de olacağız
Alınteri olarak, geriye doğru tarihsel bir kırılmanın ifadesi olan Bakırköy’de kutlanacak 1 Mayıs’a katılmayacağız!.. Şimdi daha da bilenmiş bir kararlılıkla “Taksim” diyoruz ve Taksim’de olacağımızı belirtiyoruz!..
Bakırköy’ü kabullenen böyle bir kırılmanın, 1 Mayıs’ın ruhuna da dönemin ihtiyaçlarına da sırtını dönen bir “kaçış” olduğu düşüncesindeyiz. Bu tavizkar yaklaşımı, Tayyip Erdoğan’ın küstah meydan okumalarında somutlanan faşist zorbalığın dayattığı sınırlar içinde “muhalefet” etmeyi kabullenmek olarak gördüğümüzün altını bir kez daha çiziyoruz.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
Halk Cephesi: Taksim alanı 1 Mayıs alanıdır
Evet 1 Mayıs alanı Taksim’dir. Bu yasağı tanımıyoruz.
2009 yılında çarpışarak kazandığımız Taksim alanını son üç senedir AKP faşizmi yasaklıyor. 1 Mayıs’ı başka bir alanda kutlamayı dayatıyor. Kendisine devrimciyim diyen, ezilenlerin, emekçilerin safında yer alıyoruz diyen reformist Sol’da bu yasağa boyun eğerek kendine başka kapılar arıyor. Vatanımızın dört bir yanını kana boğan, nehirlerimizi, ormanlarımızı talan eden, her gün rant uğruna işçi katleden bu faşist iktidardan hesap sormak yerine, teslimiyeti savunarak Bakırköy Pazar alanına gidiyor.
Faşizmin kol gezdiği, teslimiyetin meşrulaştırıldığı bugünde meşaleyi yükseltiyor, kavgayı bir adım öne taşıyor ve tarihsel görevimizi daha öncede olduğu gibi yerine getiriyoruz.
Tüm halkımızın 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutluyoruz. Emperyalizme ve faşizme karşı 1 Mayıs’ta Taksim’e.
Açıklamanın tam metni için tıklayın.
1 Mayıs’ta Taksim’deyiz
1 Mayıs’ın tarihini bilmek önemlidir. 1 Mayıs, 1886’dan bu yana, devlete ve kapitalizme öfkenin sembolü; bu öfkeyle bir araya gelen tüm ezilenlerin, kavganın coşkusuyla birbirlerini selamladıkları beraberlik günüdür.
1 Mayıs yaklaşırken, geçtiğimiz senelerde olduğu gibi, bu sene de Taksim Meydanı 1 Mayıs için yasaklandı. Devletin ve kapitalizmin her yıl farklı gerekçeler göstererek yasakladığı Taksim; bu kez de Kürdistan’daki savaş politikalarının batıya yansıyan kısmıyla, “her türlü devrimci faaliyeti” yasaklayan politikalarla, yasaklandı. ‘77 1 Mayıs’ından 2016 1 Mayıs’ına, yasaklayan zihniyet değişmedi. Çünkü bu yasak ne askeri darbe kalıntısıydı, ne de AKP politikası.
Dünyanın farklı yerlerinde ve farklı zamanlarda, ezilenler, verdikleri kavganın coşkusuyla birbirlerini selamlar 1 Mayıs’ta. Bu selamlama, bu el elelik, bu omuz omuzalık korkutur iktidarları ve iktidarlar korkuyla yasaklar 1 Mayıs’ı. 1977 1 Mayıs’ında kaybettiğimiz 34 işçinin üzüntüsüyle geçen 1978 1 Mayısı, öylesine korkutmuştur ki askeri iktidarları, sonrasında yasaklamıştır 1 Mayıs’ı ve Taksim Meydanı’nı.
Daha önceki yıllarda olduğu gibi, 1977 1 Mayıs Katliamı’nın 30. yılı olan 2007’de de katliamın üzüntüsü öfkeye dönüşmüş ve yasakçı iktidara karşı kavga sürmüştür. Bu kavgayla, 2010 yılında Taksim Meydanı tüm ezilenlere açılmıştır. Böylece Taksim’de, üç yıl boyunca, milyonlarla sayılacak “kitleler”in buluşması gerçekleşmiş; bu milyonların buluşmasından korkan iktidarsa, 2013’ten itibaren benzer bahanelerle Taksim’i tekrar yasaklamıştır.
Kavgamız, ne Taksim Meydanı’nın “mekanlığına” ne de 1 Mayıs’ın 24 saatlik zamanına sıkışmaktır. Kavgamız, bir meydanı ya da bir günü yasaklayarak otoritesini bütün ezilenlerin üstünde belirginleştirmek isteyen iktidara karşı koymaktır.
Hemen herkesin allayıp pullayarak anlattığı 2013 Haziran ayındaki Taksim İsyanı, özellikle 2007’de başlayan ve iktidara karşı senelerdir süren Taksim kavgalarının bir kazanımı değil midir? Şimdi, 2016 1 Mayıs’ında, “kitleselleşmek” için, iktidarın belirlediği bir meydana tüm “kitleyle” sıkışmak, bir siyasi savrulma değil midir?
Kitle ve kitleselleşmek, biz devrimci anarşistlerin kavramları değildir. Bizim için önemli olan, tüm tutsaklıkları ve adaletsizlikleri yaşayan ezilenlerin kavgayı içselleştirmesidir. Ancak ve ancak bu bireyler sayesinde oluşacak örgütlü bir toplum, nitelikli niceliğinin gücünü gösterebilecektir.
Şimdi, işletilmeyen otobüslere, kapatılan yollara, bariyerlerle kilitlenmiş ve polislerle kapatılmış bir Taksim’e rağmen; yasaklanan bir Taksim’e rağmen; tüm benliğimizle, tüm beraberliğimizle bu 1 Mayıs’ta da Taksim’deyiz.