Erdoğan, doğrudan kendi kontrolünde olacak bir polis teşkilatı kuracaklarını açıkladı; “yerli ve milli polis teşkilatı inşa ediliyor” dedi

Tayyip Erdoğan, Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 171. yıl dönümü nedeniyle dün (7 Nisan) Kaçak Saray’da düzenlenen etkinlikte konuştu.

Gülen Cemaati’nin polis teşkilatı içinde “ağır bir tahribat”a yol açtığını savunan Erdoğan, Saray’ın güdümünde yeni bir “yerli ve milli polis teşkilatı inşa ediliyor” dedi.

Erdoğan şunları söyledi:

Geriye dönüp baktığımızda, ülkenin ve milletin başını ağrıtan pek çok musibetin gerisinde bu yapının elemanlarının parmak izlerini, ayak izlerini görüyoruz. Benim, tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet diye tarif ettiğim bu yapının millete yaptığı zulmü maalesef geç fark ettik. Esasen bu yapıyla ilgili çok daha önceden koyduğumuz rezervleri 17-25 darbe girişiminin ardından tam bir temizlik harekâtına dönüştürdük. Emniyet Teşkilatımızda bu dönemde fiziksel ve zihinsel bir yeniden yapılanma sürecine girdik. Bu süreçle birlikte şu yapının veya şu şahsın değil, ülkenin ve milletin emrinde olan, adeta yerli ve milli yeni bir polis teşkilatı inşa ediliyor. Paralel yapının teşkilatımız üzerinde yol açtığı tahribat gerçekten çok ağır. Daha yapılacak çok iş olduğunu biliyorum, Emniyet Teşkilatı’nı yeniden devletinin ve milletinin emrinde kendi hiyerarşisi içinde hukuk devletine hizmet eden bir yapı haline getirme mücadelenizde sonuna kadar yanınızda olmayı sürdüreceğim.

Erdoğan ayrıca, polise “arkanızda desteğimizin olduğunu bilerek görevinizi yapın” ifadesini kullandı.

Erdoğan’dan polise psikolojik destek!

Konuşmasının devamında Erdoğan, “karakolların korkulan, ürkülen bir yer olmaktan çıkıp bir şefkat kapısı haline geldiğini” öne sürdü, toplumsal muhalefete yönelik polis saldırılarını görmezden gelerek, polislere “üzerine nasıl gelindiğini biliyorum” dedi.

Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

Polislerimiz hukuk devleti ilkesine uygun olarak görevlerini en nazik şekilde yerine getirmelerine rağmen, kimi zaman sözde siyasetçiler polislerimize küfrederken, polislerimizin üzerine saldırırken, onlar sadece kalkanlarını tutmak suretiyle sabrettiler. O küfredenleri, üzerine saldıranları dövebilirlerdi de, ama dövmediler, sabrettiler. Onlar sabır abidesi oldu, öbürleri ise küfür abidesi oldular. Kimi zaman meslek kuruluş temsilcisi kimliğiyle, kimi zaman başka sıfatlarla sizlerin üzerine nasıl gelindiğini biliyorum, görüyorum, takip ediyorum.

‘Önce övüyorlar, sonra arkamdan konuşuyorlar’   

Suriye krizi ve buna karşı Türkiye’nin tutumuna da değinen Erdoğan, ‘bu insani dram karşısında Türkiye’nin adeta tüm insanlığın onurunu kurtardığı’nı öne sürerek, “Uluslararası toplantılarda, işte Amerika’daki Nükleer Güvenlik Zirvesi’nde kiminle ayaküstü sohbetlerimizde, ikili sohbetlerimizde görüşüyorsak dedikleri ne biliyor musunuz? ‘Sizin bu yaptığınızı dünyada hiçbir ülke yapamaz, 3 milyon insana ev sahipliği yapıyorsunuz, hiçbir destek verilmeden bunu yapıyorsunuz’” dedi.

Ancak Erdoğan sözlerinin devamında “arkasından başta türlü konuşulduğunu” ifade ederek Batılı müttefiklerine sitem etti; “Peki, iyi, güzel de, arkamdan niye başka türlü konuşuyorsunuz? Orada da ses yok. Bunlar böyle. Ama biz yaptıklarımızı onlar memnun olsun diye yapmıyoruz” dedi.

Sendika.Org