Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, Anadolu Ajansı’na konuştu: “Tecavüzcü yaftası yapıştırıldı, hukuki süreç başlatacağız”
Karaman Çocuk İstismarı Davası görüldükten sonra istismarcı Muharrem Büyüktürk’ün 508 yıl 3 ay hapis cezası alması üzerine, davayla aklanabileceklerini sanan Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, Anadolu Ajansı’na konuştu. “Tecavüzcü yaftası yapıştırıldı, hukuki süreç başlatacağız” diyen Dilberoğlu, “Tecavüz siyaseti yapmak isteyen bir takım gruplar, özellikle barolar, devrimci gelenekten geldiğini söyleyen, sanığın da bazen işine yarayacak şekilde yargılamayı uzatacak beyanlarda bulundular” ifadelerini kullandı
Karaman’da Ensar Vakfı ve KAİMDER yurtlarında çocuklara cinsel istismarda bulunan Muharrem Büyüktürk’ün yargılandığı dava dün (20 Nisan) görüldü. Muharrem Büyüktürk 508 yıl 3 ay hapis cezası alırken, Ensar Vakfı iktidar eliyle AK’lanmaya çalışıldı. İktidarın ve Ensar Vakfı’nın cinsel istismarların yaşanması ve yaygınlaşmasındaki sorumluluğu ise hala gün gibi ortada. Dava sonrası Anadolu Ajansı’na açıklamalarda bulunan Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu “Barolar ve bu düşüncede olan sivil toplumdan müdahillik talebinde bulunan, ortak hareket eden herkesin düşüncesi, adeta duruşmayı sabote etmekti. İstedikleri; bu dosya kapanmasın, mümkün olduğunca Türkiye gündeminde konuşulur olsundu” dedi.
“Tüm Türkiye’ye geçmiş olsun”
Mahkemenin 508 yıllık bir cezaya hükmettiğini hatırlatan İsmail Cenk Dilberoğlu, “Gerçekten çok büyük bir ceza. Fakat içimizdeki yarayı tam olarak dindirdiğini söyleyemeyiz. Burada sabahtan bu yana mağdur ailelerimizin ve çocuklarımızın yanında olarak, onların en güzel şekilde temsil edilmesini, sanığın en ağır ceza alması ve sanığa indirim sebeplerinin uygulanmaması için hukuki bir mücadele verdik.” diye konuştu. Dilberoğlu, mahkemenin savunmalarına itibar ettiğini ve en üst sınırdan ceza verdiğini ifade ederek “Tüm Türkiye’ye geçmiş olsun” dedi.
“Tecavüz siyaseti yapmak isteyen bir takım gruplar”
“Duruşma salonunda, çocukların ve mağdur ailelerinin hukukunu korumaktan ziyade, vakıflar ve sivil toplum üzerinden siyaset hesabı güden, ‘tecavüz siyaseti’ yapmak isteyen bir takım gruplar, özellikle barolar, devrimci gelenekten geldiğini söyleyen, sanığın da bazen işine yarayacak şekilde yargılamayı uzatacak beyanlarda bulundular” diyen İsmail Cenk Dilberoğlu, şunları kaydetti:
30’a yakın baro müdahil oldu. Yargılamanın uzun sürmesinde de bunun etkisi vardı. Baroların büyük kısmı dosyayı incelemediklerini, dosyaya vakıf olmadıklarını belirterek, dosyanın genişletilmesiyle ilgili talepte bulundular. Bunun için de ek süre istediler. Dosyayı uzatmaya yönelik bir hareketti. Mahkeme itibar etmedi ve tüm talepleri reddetti. Barolar ve bu düşüncede olan sivil toplumdan müdahillik talebinde bulunan, ortak hareket eden herkesin düşüncesi, adeta ‘duruşmayı sabote etmekti’. İstedikleri; bu dosya kapanmasın, mümkün olduğunca Türkiye gündeminde konuşulur olsundu. Böyle bir düşünceyle çocuklara ve ailelere ne kadar faydalı olabilirler, herkesin vicdanına bırakıyorum ama görüşleri, hareketleri, talepleri mahkeme tarafından kabul görmedi.
“Tecavüzcü yaftası yapıştırıldı, hukuki süreç başlatacağız”
Dilberoğlu, Ensar Vakfı’na yönelik yapılanların “manipülasyon” olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
Mahkeme hızlı şekilde dosyayı karara bağladı. Amaçları, hep bu işin uzamasını ve gündemde kalmasını sağlamaktı. Mahkeme bu oyunu bozdu. Bugün itibariyle bu sapık ruhlu kişi cezasını buldu. Dosyanın en kısa sürede kesinleşmesi, cezanın infazı en önemli takip edeceğimiz gündem. Bugün kendi içimizde de değerlendireceğiz. Hukuki olmayan şeyler de yaşadık. Sivil topluma, Ensar Vakfımıza, gönüllü çalışan, hiçbir kabahati olmayan bir çok kesime ağır hakaretlerde, ithamlarda bulunuldu. ‘Tecavüzcü’ yaftası yapıştırıldı. Algı oluşturulmaya çalışıldı. Buna yönelik hukuki süreç başlatacağız. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Bununla ilgili hesap sorulması gerekiyorsa, fütursuz şekilde kürsülerden, canlı yayınlardan, sosyal medyadan bu konuda ağzına gelen her şeyi söyleyen, tehdit eden, hakaret eden herkes hakkında hukuki süreç başlatacağız.
Sendika.Org