Meslektaşları ve hastaları Valilik kararı ile görevden uzaklaştırılan TTB MK üyesi Dr. Fatih Sürenkök için çalıştığı hastane önünde eylem yaptı
Meslektaşları ve hastaları, sokağa çıkma yasaklarını ve yasakların uygulandığı yerde insanların sağlık hakkına erişememesini eleştirdiği ve barış talebini dillendirdiği için Valilik kararı ile görevden uzaklaştırılan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi Dr. Fatih Sürenkök için çalıştığı hastane önünde eylem yaptı
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi Dr. Fatih Sürenkök, sokağa çıkma yasaklarına karşı çıkan ve hastaların sağlık hizmetlerine erişimde yaşadığı güçlükleri anlatarak düzeltilmesini talep eden sözleri nedeni ile İzmir Valiliği’nin kararıyla 29 Mart’ta görevden uzaklaştırılmıştı.
İzmir Tepecik Eğitim Hastanesi’nde bugün (31 Mart) Sürenkök’ün meslektaşları, SES ve TTB’nin çağrısıyla bir araya gelen İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, ve hastaları eylem yaptı.
TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Fatih Sürenkök’ün çalıştığı hastane Tepecik Eğitim’de gerçekleştirilen eylemde Sürenkök’ün yalnız olmadığı vurgulandı ve görevine iadesi istendi. Sürenkök’ün hastaları “Doktor Fatih’i bize sorun, onu sizden daha iyi tanırız” yazılı bir pankart taşıdı. Sürenkök’le aynı hastanede elektrik teknisyeni olarak çalışan ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle işten atılan SES İşyeri Temsilcisi Mahmut Bakay için de bir araya gelinen eyleme SES MYK üyesi İbrahim Kara da katıldı.
Eylemde ilk olarak konuşan TTB MK üyesi Fatih Sürenkök, destekleri için herkese teşekkür ederken “İyi ki sizler varsınız, iyi ki yol arkadaşıyız. Hastalarıma da teşekkür ediyorum. Bir teşekkürü de sayın İzmir Valisi’ne yapıyorum. Benim ne kadar sevilmiş olduğumu gösterdi. Biz İzmir’de kalıcıyız ama sen geçicisin. Acaba sen giderken arkandan bu kadar insan sana döker mi ya da alkışlar mı? O günü göreceğiz” dedi. Sürenkök İzmir Tabip Odası’nın tutumunu da eleştirdi “Sayın oda yönetim kuruluna da ‘teşekkür’ ediyorum. Benim için çok ‘çaba’ sarf ettiler. Benim için sayın oda başkanımız Vali ile görüşmesin. Çünkü Vali’den bir medet ummuyorum. Ben hakkımla buraya geri döneceğim” dedi.
Sürenkök, Valiliğin görevden almasına gerekçe olarak gösterdiği adli soruşturmanın gerçek olmadığını belirterek şunları dedi “Elimde hakkımda açılmış bir adli soruşturma olmadığına dair bir belge var. Bu bir iftiradır. Beni en fazla devlet memurluğundan atarlar ama hekimlik yapmama engel olamazlar. Tek üzüldüğüm nokta bu hastanenin polikiliğininde iki günde bir muayane ettiğim hastalardır. Ama buna tamamen engel olamayacaklar. Ben tekrardan Tepecik’e döneceğim”.
“Emek, Demokrasi ve Barış Taleplerine Sahip Çıkıyoruz, Susmuyoruz, Susmayacağız” ve “Değerlerimize, İfade Ögürlüğümüze, Sağlık ve İnsan Haklarına Sahip Çıkıyoruz” yazılı pankartlar açılırken, “Emek ve İfade Özgürdür, Susmayacağız” yazılı çok sayıda döviz taşındı.
Eylemde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse de, Sürenkök ve Bakay’a yönelik tutumun hukuksuz olduğunu söyledi. İktidarın meslek örgütlerini ve sendikaları baskı altına almak için bu yollara başvurduğunu belirten Köse, “Bizi kanun dışı örgütler, yapılarmış gibi etiketleyerek saldırı yürütenlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
SES İzmir: görevlerine başlasınlar
Daha sonra basın açıklamasını okuyan SES İzmir Şube Başkanı Rukiye Çakır da ” Genel olarak sendikamız üyesi hekimlerin ve işyeri temsilcilerimizin kaygılarını dile getirmesi üzerine en temel özgürlük olan ifade özgürlüğünü engellemek, yıldırmak, gözdağı vermek, yargısız infazlara girişmek kabul edilemez. Yönetim kademelerinin bu çabaları, üyemiz ve temsilcimiz Dr. Fatih Sürenkök ve Mahmut Bakay üzerinden sağlık emekçilerini yıldırma girişimidir. Biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak bu hukuksuz karardan derhal vazgeçilmeli, üyelerimiz görevlerine başlatılmalıdır. Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlünün önünde engel teşkil edecek hiçbir antidemokratik uygulamaya izin vermeyeceğiz” dedi.
‘Sağlık hakkı yoksa TTB bunu söyler’
Daha sonra konuşan TTB Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Özden Şener de “Hekimler hastaneye gidemiyorsa, ateş altındaysa, ambulanslar kurşunlanıyorsa, hasta alamıyorsa, hekimler hastanede mahsur kalıyorsa, hastalar hastaneye gidemiyorsa, TTB bunu söyler. Biz sağlık hakkını, Cerattepe’de, Soma’da, Gezi’de de söyledik” dedi.
Kuzey sekreterliği önünde de eylem
Tepecik’teki açıklamanın ardından kalabalık bir grup Kamu Hastaneleri Birliği Kuzey Sekreterliği’nin önüne gitti. İçeride TTB ve SES temsilcileri yetkililerle konuşurken dışarıda eyleme devam devam edildi.
Ne olmuştu?
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi Dr. Fatih Sürenkök İzmir Valiliği’nin kararıyla 29.3.2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldı. Karara gerekçe olarak, Dr. Sürenkök’ün 15.12.2015 tarihinde saat 19:00’da Diyarbakır Sur’daki sokağa çıkma yasağına ilişkin İzmir’de yapılan basın açıklamasındaki sözleri ve toplantı sırasında atılan sloganlar gösterildi. Söz konusu konuşmasında Fatih Sürenkök, sokağa çıkma yasakları nedeniyle halkın sağlık hizmetlerine erişiminde yaşanan güçlükleri, hastaların hastanelere ulaşamadığını, orada çalışan hekimlerin ve sağlıkçıların zorluklarını aktarmış ve bunların düzeltilmesini talep etmişti. Açıklamadan bir gün sonra İzmir Tabip Odası bir basın açıklamasıyla, TTB Merkez Konseyi’ni PKK’nın siyasi hedefleri doğrultusunda faaliyet gösteren örgütlerle eylem birliği içinde olmakla suçlamış, Dr. Fatih Sürenkök’ün konuşmasını içeren video Oda’nın internet sitesinden hedef gösterir biçimde paylaşılmıştı.
Ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş, Dr. Fatih Sürenkök hakkında çalıştığı hastanede disiplin soruşturması başlatılmıştı. Soruşturma çerçevesinde Dr. Sürenkök’e henüz tek bir soru sorulmadan ifadesine başvurulmadan “görevi başında kalmasında sakınca görülerek” Valilik kararıyla hastanedeki görevinden uzaklaştırılmıştı.
TTB yaşananlarla ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı;
Bir ortopedi hekiminin sadece bir basın açıklamasında yaptığı konuşması sebebiyle açılan soruşturma sürerken hasta görmesi, ameliyat yapmasının soruşturmayı nasıl ve ne şekilde aksatacağı sorusunun mantıklı bir yanıtı yoktur. Ama Türkiye’de gelinen noktada çarpıcı göstergeler vardır:
- Türkiye’de demokratik teamüllerden, akademik meslek birliklerinin alanlarına dair tespitlerini kamuoyuyla paylaşılabilmesinden, hukuk düzeninden söz edebilmenin olanağı kalmamıştır.
- Dr. Sürenkök İzmir Tabip Odası yönetim kurulu adayıdır. Oda seçimlerine yaklaşılırken oda yönetim kurulu üyeliği için aday olan bir hekimin hukuksuz bir biçimde görevden uzaklaştırılmasıiktidarın seçimlere müdahalesi anlamına gelmektedir. Bu süreçte bazı tabip odası yönetimleri “iktidarla işbirliği içinde oldukları” görüntüsü vermektedir.
Türkiye’de demokratik mesleki kitle örgütlerinin bağımsızlığı ağır bir saldırı altındadır. İktidarın her yere ve her şeye sahip olma tutkusuyla meslek kuruluşlarını da ele geçirme arzusunun bu tutumu izah edeceği muhakkaktır. Böyle bir ortamda mevcut iktidarın Türkiye’deki sağlık ortamına ve hekimliğe verdiği zararları gören herkes bu ortamı değiştirmeye katkı vermelidir. İktidarın meslek örgütümüz üzerindeki kontrolünü kolaylaştıran her tutum yanlıştır. atih Sürenkök’ün halkın sağlığına dair TTB Merkez Konseyi’nin ve genel olarak hekimlerin kaygılarını dile getirmesi üzerine en temel özgürlük olan ifade özgürlüğünü engellemek, yıldırmak, gözdağı vermek, yargısız infazlara girişmek kabul edilemez..
Aynı şekilde; hayata bakışları ne denli farklı olursa olsun kimi hekimler halkın sağlığına yönelik kaygılarını ifade eden meslektaşlarını, kendi sözleri için bile değil, “etrafta atılan sloganları” gerekçe göstererek etiketlerler, onu yargısız infaza tabi tutarlar, konusu suç olan fiilleri ona atfederler, ihbar faaliyeti görüntüsü veren açıklamalar yaparlarsa bu da insafa, ahlaka ve vicdana sığmayacak bir tutum olur.
Elbette, gerek hekimlik etik değerleri ve gerekse hukuki yönden bu ibretlik olayın gereği yerine getirilece
Dr. Fatih Sürenkök’ün hukuksuzca, insafsızca, anti demokratik biçimde görevden alınmasının utancı bu sürece “emeği geçenlerin” üzerindedir.
Türk Tabipleri Birliği evrensel hekimlik değerlerini ve halkın sağlık hakkını korumak için mücadeleye devam edecektir.
Sendika.Org, Evrensel