Samatya’da evinde öldürülen Maritsa Küçük hakkındaki davanın karar duruşması görüldü. Cinayette birden fazla kişi olduğu tespit edilmesine karşın mahkeme suçu tek sanık Murat Nazaryan’a yıktı
Samatya’da evinde öldürülen Maritsa Küçük hakkındaki davanın karar duruşması görüldü. Cinayette birden fazla kişi olduğu tespit edilmesine karşın mahkeme suçu tek sanık Murat Nazaryan’a yıktı
2012 yılının kasım ve aralık aylarında İstanbul Samarya’da Ermenilere yönelik peş peşe saldırılar düzenlenmiş, 28 Aralık 2012’de Maritsa Küçük evinde uğradığı saldırıda öldürülmüştü. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 24 Şubat günü karar duruşması görüldü. Duruşmaya Küçük’ün ve tek tutuklu sanık Murat Nazaryan’ın avukatları katıldı.
“Eve tek başına girmesi mümkün değildir”
Nazaryan’ın avukatı Süheyla Gül, esas hakkındaki savunmasında dosyada yeterince delil olmadığını ileri sürdü ve dosyanın kapatılmasını istedi. Gül, “Maritsa Küçük’ün evde kapıyı sürekli kapalı tuttuğunu ailesi mahkemede söylemişti. Nazaryan’ın tek başına eve girmesi mümkün değildir. Olayda hırsızlık ve tecavüz olduğuna dair delil yoktur. Bu nefret ve intikam amacıyla yapılmış bir eylemdir. Nazaryan’ın bu suçu işlediğine dair kesin deliller bulunmamaktadır” dedi.
Son sözleri sorulan Nazaryan da hiçbir kavgaya karışmışlığı olmadığını, şimdi ise cinayetle suçlandığını söyleyerek beraatını istedi.
Nazaryan’a müebbet, ‘bulunamayan’ kişiler için suç duyurusu
Mahkeme heyeti, savunma sonrasında Nazaryan’ı kendisini savunamayacak durumda olan kişiyi öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Nazaryan’ın ruhsal durumunu göz önünde bulundurarak cezada indirim yapan heyet, cezayı müebbet hapis cezasına çevirdi. Nazaryan’a konut dokunulmazlığını ihlal suçundan da 10 ay hapis cezası verildi.
Mahkeme suça katıldığı muhtemel olan ancak dava süresinde “bulunamayan” kişiler hakkında ise suç duyurusunda bulundu.
Delilleri polis değil, avukatlar bulmuştu
Davanın açılmasından sonra Küçük’ün öldürüldüğü evde polis tarafından olay yeri incelemesi yapılmasına karşın deliller yeterince toplanmamıştı. Olay gününe ait kan örneklerinin olduğu örtü ile bıçak ise Küçük’ün avukatları tarafından bulunmuştu.
Küçük’ün yakınları örtü ve bıçak üzerinde DNA incelemesi yapılmasını ve soruşturmanın genişletilmesini istemiş, Kasım 2014’te yapılan DNA incelemesi sonucunda Nazaryan dışında birden fazla kişinin kan örneklerine rastlanmış, bunlardan en az birinin erkek olduğu anlaşılmıştı. Buna karşın Adli Tıp Kurumu, “ellerinde bir DNA bankası bulunmaması”nı gerekçe göstererek inceleme yapmamıştı.
Emniyet ve Jandarma’nın kriminal laboratuarlarındaki incelemelerde de bir eşleşme çıkmamıştı.
Eşkalden de bulunamadı!
Davanın savcısı, cinayetle ilgili mütalaasında saldırı sırasında olay yerinde başkalarının da bulunduğu tespit etmiş, kimliği tespit edilemeyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istemişti.
Nazaryan ise yargılama boyunca yanındaki kişilerin kim olduğuna ilişkin soruları yanıtsız bırakmış, Küçük’ün avukatı Eren Keskin’e ise olay günü hap aldığını, yaşananları bulanık gördüğünü söylemiş, yine de eşkal vermişti.
Savcı mütalaası ve Nazaryan’ın eşkal vermesine karşın bu kişilerin kim olduğu belirlenememişti.
Diğer saldırıların üzerine de gidilmedi
Samatya’da Maritsa Küçük ile aynı dönemde başka saldırılar da yaşanmıştı. Aralık 2012’de Turfanda Aşık evinde uğradığı saldırıda ağır yaralanmıştı. 22 Ocak 2013’te ise Sultan Aykar evinde uğradığı saldırının ardından görme kaybı yaşamıştı.
Her iki saldırı ile ilgili de herhangi bir inceleme başlatılmamıştı. Maritsa Küçük Davası’na kana İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, bu iki saldırıyla ilgili de suç duyurusunda bulunmuş ancak aradan geçen üç yıla karşın henüz ciddi bir inceleme yapılmamıştı.
Sendika.Org