Kürt coğrafyasında yaşananları duyurmak ve meslektaşlarıyla dayanışmak için gazetecilerce başlatılan Haber Nöbeti ilk gününde DTK’yi, çocukları için oturma eyleminde olan aileleri ve İMC TV kameramanı Refik Tekin’i ziyaret etti

Kürt coğrafyasında yaşanan sokağa çıkma yasaklarını, ablukaları, saldırıları ve hak ihlallerini haberleştirmek ve bölgede halkın haber alma hakkı için zor koşullar altında emek sarf eden meslektaşlarıyla dayanışmak için gazeteciler tarafından örgütlenen Haber Nöbeti Diyarbakır’da başladı.

İlk ziyaret DTK’ye: “Erdoğan mutabakattan haberdardı”

Cumhuriyet’ten Ayşe Yıldırım, Haberdar’dan Celal Başlangıç ve Said Sefa, Evrensel’den Ceren Sözeri, Özgür Düşünce’den Ergun Babahan, ETHA’dan Önder Öner, Diken’den Tunca Öğreten ve serbest gazeteci Evrim Kurdoğlu’nun yer aldığı ilk nöbet ekibi, kentte ilk olarak DTK’yi ziyaret etti ve DTK Eş Başkanı Hatip Dicle ile görüştü. Heyete kentten çok sayıda gazeteci de katılım sağladı.

Görüşmede konuşan Dicle, bugün bölgede 1980’lerden 1990’lardan daha kötü şeylerin yaşandığını söyledi. Dicle, Bülent Arınç’ın açıklamalarıyla tekrar gündeme gelen Dolmabahçe  Mutabakatı’ndan Tayyip Erdoğan’ın haberdar olmamasının mümkün olmadığını ifade etti.

Aileler ‘çocukları ölmesin’ istiyor

Heyet ikinci ziyaretini, Sümerbank’ta çocuklarının cenazeleri için oturma eylemi yapan ailelere gerçekleştirdi. Evrim Kurdoğlu ziyareti Twitter hesabından “Rozerin Çukur’un annesi gözyaşlarıyla kızını cansız da olsa bedenini istiyor. Hiçbir çocuk ölmesin diyor” diyerek paylaşırken, Ceren Sözeri de “Çocuklarının cenazelerini alamayan aileleri ziyaret ettik. Bazıları ölup ölmediğini bile bilmiyor. Rozerin Çukur’un babası ‘Kızım 16 yaşında okuldan dönüyordü, ölüp ölmediğini bile bilmiyorum’” yorumu yaptı.

Refik Tekin yaşadıklarını anlattı

Haber Nöbeti ekibinin üçüncü ziyareti ise Cizre’de özel harekatçıların açtığı ateş sonucu vurularak yaralanan İMC TV kameramanı Refik Tekin’eydi. Tekin ziyaret sırasında yaşadıklarını anlattı, “Cizre’de kimseyle konuşamıyorduk, haber yapma olanağımız kalmamıştı, zırhlı araç görünce kaçıyorduk. Canımız pahasına gazetecilik yapıyorduk. Halkın da can güvenliği yoktu” dedi.

Sendika.Org