Manisa Turgutlu Çaldağı’nda yapılmak istenen nikel madenine karşı örgütlenen bölge halkı panel düzenledi. Panele özel olarak çağrılan şirket temsilcileri ise katılmadı
Manisa Turgutlu Çaldağı’nda yapılmak istenen nikel madenine karşı örgütlenen bölge halkı panel düzenledi. Panele özel olarak çağrılan şirket temsilcileri ise katılmadı
Manisa Turgutlu’da yapılmak istenen nikel madenine karşı bölge halkı örgütlenme ve bilgilendirme çalışmalarını sürdürüyor. Turgutlu Çevre Platformu’nun (TURÇEP) çağrısıyla bölge halkı 30 Ocak’ta “Turgutlu’da madene geçit yok” başlıklı panelde bir araya geldi.
TURÇEP tarafından 29 Ocak akşamı düzenlenen bilgilendirme paneli büyük ilgi gördü. Bölge halkının yanı sıra siyasi parti temsilcileri ve demokratik kitle örgütlerinin de katıldığı toplantıya özel olarak çağrılan şirket temsilcileri ise gelmedi.
Panele CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, CHP eski milletvekili Hasan Ören de katılırken, katılamayan CHP Meclis Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’in de mesajı okundu.
Panelin açılış konuşması TURÇEP eş dönem sözcüsü emekli öğretmen Perihan Hasergin tarafından yapıldı. Birçok defa el değiştiren, isim değiştiren şirketin 2. ÇED için yaptığı başvuruya yapılan itiraz ile ilgili davanın karar duruşmasının 10 Şubat tarihinde yapılacağını bildirerek toplantıyı açan Hasergin, “Turgutlu halkının vahşi madenciliğe karşı yaşam mücadelesinde ne kadar haklı olduğunu bir kez daha bu panelde hukuksal ve bilimsel temelleriyle ortaya koyacağız. Davet ettiğimiz maden şirketi temsilcileri de keşke gelip projelerini ve ÇED raporlarını burada anlatsalardı” dedi.
Maden şirketinin eski danışmanından bilirkişi
Davanın avukatlarından ve EGEÇEP Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Berrin Esin Kaya, Turgutlu halkının vahşi madenciliğe karşı birlik ve dayanışmayla topraklarına sahip çıkarak örnek bir mücadele sergilediğini, bu sayede madenin 2. ÇED sürecinin de boşa çıkarılacağını söyledi. Avukat Kaya konuşmasında, dava için atanan bilirkişilerden birinin geçmişte Çaldağı’ndaki maden şirketine danışmanlık yaptığının kendileri tarafından tespit edildiğini ve bu kişinin davadaki bilirkişiliğine itiraz edildiğini de açıkladı.
‘ÇED raporu sayısız yalanla dolu’
ÇED raporu ve bilirkişi raporu hakkında bilimsel değerlendirmelerde bulunan Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür, ÇED raporunun yalanlarla dolu olduğunu söyleyerek “Bilim bu olaya madencilik olarak değil ancak bir facia gözüyle bakıyor. Dünyada böyle bir madencilik zaten kabul görmüyor” dedi. ÇED raporu hakkında teknik hatalar ve yalanlarla ilgili ayrıntılı ve görsel açıklamalarda bulunan Jeoloji Yüksek Mühendisi Öngür, deprem riskini gösteren haritanın hem MTA tarafından hazırlanmış orijinalini hem de maden şirketince ÇED raporuna sokulan halini göstererek ÇED raporundaki haritada deprem fay hattının nasıl silinerek ortadan kaldırıldığını anlattı. “Bu ÇED raporu mühendislik açısından utanç verici. Askıya bile çıkarılamayacak kadar yanlış ve yalanla dolu bu rapora onay vermek ise insan aklının alamayacağı büyüklükte bir yanlış” diyen Öngür, yapılan toprak ve su analizlerinde ortaya çıkan ağır metallerin neden bu maden işletmesinin yarattığı sonuç olarak değil de, sanki doğanın bir kusuruymuş gibi gösterilmeye çalışıldığını da sordu.
‘Verimli tarım bölgesinde asitle madencilik yapılamaz’
Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şube Başkanı Saadet Çağlın da konuşmasında, bilirkişilerin raporunda sülfürik asit fabrikası ile ilgili ayrı bir ÇED raporu gerektiği şeklinde karar aldıklarına dikkat çekerek, “Bilirkişilerin oybirliği ile verdikleri bu karar, ÇED raporunun yanlış olduğunu ve mutlaka iptal edilmesi gerektiğini gösteriyor. Ancak sorun sadece bu fabrika değil. Böyle verimli tarım bölgesinde sülfürik asite dayalı kimyasal madencilik yapılamaz, yapılmamalı. Bizler kimya mühendisleri olarak siyanür ve sülfürik asitle madencilik yapılmasının karşısındayız ve karşısında olmaya devam edeceğiz. Bu tesis ve böyle bir madencilik burada olamaz” dedi.
Panelde söz alan CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer de, “Dünyanın başka ülkesinde yapmaya cesaret edemedikleri bir madenciliği burada yapmaya çalışıyorlar. Buna kesinlikle izin vermemeliyiz” şeklinde konuştu. Biçer ayrıca “Gediz Nehri’nin ıslah planı için toplananların Çaldağı için de aynı duyarlılığı göstermelerini istemek lazım. Çünkü Çaldağı’ndaki bu maden çalışırsa, yarın üzerine konuşacakları Gediz Nehri de, Gediz Vadisi de olmayacak” dedi.
Sendika.Org