Suruç Katliamı’nın altıncı ayında aileler Kadıköy’de 33 dakikalık oturma eylemi yaptı. Dosyadaki gizlilik kararının kaldırılması istenirken, eylem katliamda hayatını kaybeden Ferdane ve Nartan Kılıç’a atfedildi
Suruç Katliamı’nın altıncı ayında aileler Kadıköy’de 33 dakikalık oturma eylemi yaptı. Dosyadaki gizlilik kararının kaldırılması istenirken, eylem katliamda hayatını kaybeden Ferdane ve Nartan Kılıç’a atfedildi
Suruç Aileleri İnisiyatifi, 33 devrimcinin öldürüldüğü Suruç Katliamı’nın altıncı ayında Kadıköy’de 33 dakikalık oturma eylemi yaptı. Halitağa Caddesi üzerindeki HDP Kadıköy İlçe Örgütü önünde bir araya gelen aileler Suruç Katliamı dosyasındaki gizlilik kararının kaldırılmasını istedi.
ETHA’nın haberine göre; Suruç gazileri ile katliamda yoldaşlarını kaybeden SGDF üyelerinin de katıldığı eylem, Çerkes Ferdane Kılıç ve oğlu Nartan Kılıç’a atfedildi. Eylemde açıklamayı eşi Ferdane ile oğlu Nartan’ı kaybeden Metin Kılıç yaptı. “Acımız da öfkemiz de ilk günkü gibi” diyen Kılıç, yeni bir savaş başlangıcı olarak tanımladığı Suruç Katliamı’nın ardından yaşanan Ankara, Sultanahmet katliamlarıyla Kürt kentlerinde yaşanan saldırılara dikkat çekti.
‘Failler bulunsun hesap sorulsun’
Kılıç, hesabı sorulmayan her katliamın bir sonraki katliama zemin hazırladığını, cezasızlığın katliamcılar için bir korunak oluşturduğunu belirterek, “Hiç kimse bizim başımıza gelmez diye düşünmesin. O pırıl pırıl insanlar bu ülkenin aydınlık geleceğiydi. Ankara’dakiler barış sevdalısı, Cizre’dekiler oranın yerli halkıydı. Artık bu ülkede hiçbirimizin can güvenliği yok” dedi.
Katliamlara ve her an her yerde patlayacak bombalara alışmayacaklarını belirten Kılıç, sokaklarda ve meydanlara çıkmayı sürdüreceklerini, bombalardan kurtulmanın yolunun faillerin açığa çıkartılması olduğunu belirterek, “Altıncı ayda en gür sesimizle diyoruz ki, gizlilik kararı kaldırılsın. Failler bulunsun hesap sorulsun. İhmali olan devlet görevlileri yargılansın. Unutmayacağız. Unutturmayacağız. Affetmeyeceğiz” dedi.
Ferdane Kılıç’ın yoldaşı Mukaddes Erdoğdu Çelik de anılarını paylaştı ve Ferdane Kılıç’ın soykırıma maruz kalan Çerkes halkından olduğunu belirterek, “Atalarının maruz kaldığı o acıları, sürgünleri unutmadı. Şimdi kendisi gibi Çerkes halkı da Ferdane’yi unutmuyor” dedi. Çelik, Kılıç’ın yıllardır sürgüne, sömürgeciliğe karşı başkaldıran Kürt halkıyla dayanışma içerisinde olduğunu söyledi.
‘Savaşa karşı direnmeyi tercih etti’
Çelik’in ardından Nartan Kılıç’ın arkadaşı Canberk Apiş söz alarak şunları söyledi:
Nartan, bütün yaşamı boyunca sürekli gülümsedi. Herkes onu gülüşüyle hatırlayacak. Savaşa karşı direnmeyi, savaşın yanında barışı sonuna kadar savunmayı tercih etti. Onun hayatına büyük saygı duyuyorum. Nartan, 150 yıl önce yurtları işgal edilmiş, soykırıma uğramış Çerkes halkından biriydi. Biz Çerkesler kendi geçmişimize baktığımızda bugün Ortadoğu ve Türkiye’de zulüm yaşayan halkların neredeyse soykırıma varacak katliamların nasıl bir acı bıraktığını çok iyi biliyoruz. Direnen Kürt halkının mücadelesine bütün kuvvetimle omuz vermeye çalışıyorum. Kendi tarihini okuyan, bilen bütün Çerkes gençler gibi Nartan da Kürt halkının bu direnişine, kavgasına omuz verdi.
Kimin haklı olduğunu kendi tarihine bakarak öğrendi. Zulmü kendi tarihinden biliyordu. Bu yüzden bugüne baktığında kimin zulmettiğini çok iyi analiz edebiliyordu. 6 ay önce kaybettiğimiz Nartan, bizim için, Türkiye’de yaşayan Çerkes gençleri için örnektir. Nartan’ın ‘Çerkeslik insanlıktır’ şiarını kendi tarihinde bulan bütün gençler büyük bir örnek. Anısı önünde saygı ile eğiliyorum.
Sendika.Org