HDP, HDK, DBP ve DTK eş başkanları 1 Kasım seçimine dair ortak açıklama yayımlayarak, ‘Güçlü bir demokrasi bloku oluşturarak parlamento içi ve dışı mücadeleyi yükseltmeliyiz’ dedi
HDP, HDK, DBP ve DTK eş başkanları 1 Kasım seçimine dair ortak açıklama yayımlayarak, ‘Güçlü bir demokrasi bloku oluşturarak parlamento içi ve dışı mücadeleyi yükseltmeliyiz’ dedi
HDP, HDK, DBP ve DTK eş başkanları 1 Kasım seçimine dair ortak açıklama yayımladı. Seçimlere AKP’nin ülkede yarattığı güvenlik korkusuyla ve seçmenin adeta teslim alınmaya çalışıldığı bir atmosferde gidildiği belirtilen açıklamada, AKP’nin sadece seçim kampanyası değil tehdit ve terör kampanyası yürüttüğü vurgulandı.
Yeni oluşan meclisin Kürt sorunu başta olmak üzere demokratik çözüm, müzakere ve diyaloğu esas alan bir inisiyatif geliştirmesi gerektiği belirtilen açıklamada, “Bu noktadan sonra bizlere ve tüm demokrasi güçlerine düşen şey güçlü bir demokrasi bloku oluşturarak, parlamento içinde ve dışında mücadeleyi yükseltmek olmalıdır” ifadeleriyle demokrasi güçlerine çağrı yapıldı.
‘Tek başına iktidar hevesi için ülke kan gölüne çevrildi’
Açıklamada 7 Haziran seçim sonuçlarının büyük baskı ve zulme rağmen ortaya çıkarılmış önemli bir halk iradesi olduğu belirtilerek, “AKP’nin tek başına iktidarı ve başkanlık hevesleri için ülke kan gölüne çevrilmiş, HDP’ye dönük hükümet merkezli saldırılar, katliamlar ve basın ambargoları gerçekleştirilmiştir. HDP’nin seçim kampanyası yürütemeyeceği şekilde canlı bombalar HDP eş başkanlarının ve milletvekili adaylarının peşine salınmış, ülkede olağanüstü bir güvenlik korkusu yaratılarak seçmen adeta teslim alınmaya çalışılmıştır” denildi.
“AKP’nin ajandasındaki gerici politikalarına toplum onay vermemiştir”
AKP’nin terör kampanyası yürüterek seçime gittiği belirtilerek, “AKP devletin ve örtülü ödeneğin bütün imkanlarını en ahlaksız şekilde kullanarak seçim kampanyası değil bir tür tehdit ve terör kampanyası yürütmüş ve neticede gerçek halk iradesinin oluşmaması için kısa süreli ani şok stratejisi uygulayarak sonuca gitmiştir. Hiç şüphe yok ki bu seçimin sonuçlarına dayanarak Türkiye halklarının katliam, savaş, zulüm, hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık politikalarına onay verdiğini asla kabul etmeyeceğiz. AKP’nin açık/gizli ajandasındaki hiçbir gerici politikasına toplum onay vermemiştir” denildi.
‘HDP ağır saldırılar altında mecliste kadın mücadelesinin sesi olmuştur’
HDP’nin olağanüstü direnişle barajı aştığı belirtilerek, “HDP ise tarihimizin en yoğun ve en ahlaksız siyasi, fiziki saldırıları karşısında öz gücüne dayanarak ve seçmeniyle kurduğu güçlü manevi bağlara dayanarak, olağanüstü bir direniş ve dik duruş ile barajı aşmayı ve parlamentonun üçüncü büyük grubu olmayı başarmıştır. HDP bu ağır saldırılar altında da kadınların gruptaki temsiliyetinden vazgeçmemiş, TBMM’de kadın mücadelesinin en güçlü sesi olmayı hak etmiştir” denildi.
“MHP/AKP ittifakı HDP’yi baraj altında bırakamamıştır”
MHP/AKP ittifakının amacına ulaşamadığı belirtilerek, “MHP/AKP gizli ittifak ve işbirliğinin temel hedefi, HDP’yi baraj altında bırakarak güçlü bir AKP hükümeti kurdurmaktı. Ancak MHP’nin bu ucuz oyunu HDP’nin barajı aşmasıyla birlikte tam bir fiyasko ile sonuçlanmış, MHP tam bir hezimet yaşayarak, yok saydığı HDP’nin çok altında bir temsiliyetle parlamentoya girmiştir” denildi.
‘Demokrasi bloku ile mücadeleyi yükseltmeliyiz’
Güçlü bir demokrasi bloku oluşturulması gerektiği belirtilen açıklamada, “Bu noktadan sonra bizlere ve tüm demokrasi güçlerine düşen şey güçlü bir demokrasi bloku oluşturarak, parlamento içinde ve dışında mücadeleyi yükseltmek olmalıdır” denildi. Halklarımızın bizlere verdiği görevi tam olarak ve layıkıyla yerine getireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Türkiye toplumunun korkmasını ve geleceğe dair kaygılanmasını gerektirecek bir durum yoktur. Sadece mücadele birliğini kurmak bile önümüzdeki tehlikeleri alt etmek için yetecektir. Biz varız ve kendimize güveniyoruz. Faşizmi, gericiliği defalarca durdurduk, yine başaracağız” denildi.
“Çözüm süreci AKP’nin insafına terk edilemez”
Mecliste ortak bir komisyon kurularak çözüm sürecinin yürütülmesi gerektiği belirtilerek, “Yeni dönem parlamentosu Kürt sorunu başta olmak üzere demokratik çözüm, müzakere ve diyaloğu esas alan bir inisiyatif geliştirmelidir. Çözüm süreci sadece AKP’nin insafına terk edilemez. Parlamentoda kurulacak ortak bir komisyon çözüm sürecinin resmi muhatabı olarak öne çıkmalı ve savaşı durduracak bir demokrasi programı ile toplumun barış beklentisine cevap vermelidir. AKP, böylesi bir çözüm iradesine saygı duyarak barış sürecine geri dönmeyi ve yeni mekanizmalar ile birlikte çözüm sürecini parlamento zeminine emanet etmeyi kabul ederse bizler de bu yaklaşıma saygı duyacağız” denildi.
‘Demokratik, sivil, özgürlükçü bir anayasa’
Demokratik, sivil, özgürlükçü bir anayasayla demokrasi için adımlar atılması gerektiği belirtilerek, “7 aydır İmralı’da tecrit altında tutulan Sayın Öcalan’ın yeniden ve daha etkili bir şekilde rolünü oynayabileceği koşulları da yaratarak, parlamento çözüm sürecinin merkezi haline getirilebilir. Demokratik, sivil, özgürlükçü bir anayasa ile birlikte ülkemiz hak ettiği kurumsal ve köklü demokrasi yolunda çok önemli adımları bu dönemde atabilir. Güvenlikçi politikalar derhal terk edilerek uzlaşma ve ortak akıl çerçevesinde hep birlikte geleceğin Türkiye’si adım adım inşa edilebilir” denildi.
‘Seçimin adaletsizliğine rağmen çözüm kapılarını aralamak istiyoruz’
Halkın beklentisinin çözüm siyaseti olduğu belirtilerek, “Olumlu bir yaklaşım geliştirilmesi halinde bizler her türlü doğru adımı birlikte atmaya hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz. Halklarımızın ortak çıkarları doğrultusunda; kutuplaşma, gerilim ve kamplaşmaya son verecek dil ve üsluptan başlayarak yeni bir dönemin açılması için üstümüze düşen sorumluluğun gereğini yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Toplumun hepimizden temel beklentisi çözüm siyasetidir. Seçimin her türlü adaletsizliğine ve eşitsizliğine rağmen bizler sorumlu muhalefet ve sorumlu siyaset tarzımızla çözüm kapılarını aralamak istiyoruz” denildi.
‘Parlamento içi ve dışı tüm demokrasi güçleri birlikte hareket etmeli’
Bütün demokrasi güçlerinin birlikte hareket etmesi gerektiği belirtilerek, “CHP’nin de ana muhalefet partisi olarak bu tarihi günlerde barış ve demokrasi adına üzerine düşen sorumluluğu cesaretle yerine getireceğini umuyoruz. Sorunlarımızın çözümünde parlamento içi ve dışı bütün demokrasi güçlerinin birlikte hareket ederek meclisi çözümün odağı haline getirebileceğine inanıyoruz” denildi.
‘Savaş politikalarıyla onurlu yurttaşlara boyun eğdiremezsiniz’
Dayatma, savaş ve katliam politikalarına onurlu hiçbir yurttaşın boyun eğmediği belirtilerek, “AKP’nin de bütün bu olup bitenlerden doğru sonuçlar çıkararak sağduyu ile hareket etmesini temenni ediyoruz. Hiçbir dayatma politikasına, savaş ve katliam politikasına onurlu tek bir yurttaşın boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin görülmüş olduğunu umuyoruz. İçeride ve dışarıda savaşı büyütecek her türlü karardan dönülmesini ve uçurumun kıyısına gelmiş bu anlayışta daha fazla ısrar edilmemesi çağrısını yapıyoruz” denildi.
‘Ateşkes sürdürülmeli’
Ateşkesin karşılıklı olarak sürdürülmesi gerektiği belirtilerek, “Yeni dönem parlamentosunun iradesini ortaya koyarak çözüm gücü haline gelebilmesi için bütün güçlere buna fırsat sunabilecekleri bir pozisyonda kalmaları çağrısı yapıyoruz. Bu çerçevede; KCK’nin ilan ettiği tek taraflı ateşkesin sürdürülmesi, hükümetin de bütün askeri ve polisiye operasyonları durdurarak ateşkesin karşılıklı hale gelmesi için irade ortaya koymasını bekliyoruz” denildi.
‘Özgürlük, adalet ve barış mücadelesi kazanacaktır’
Haklı ve meşru mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği belirtilerek, “Önümüzde bizleri zorlu bir mücadele dönemi bekliyor. Her türlü olasılığa her zaman hazır olabilmek için, moralle, inançla ve yüksek bir motivasyonla herkesi daha fazla örgütlenmeye, yan yana durmaya ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Gün, geri çekilme günü değil, daha güçlü ileri atılma ve inisiyatif alma günüdür. Biz her zamankinden fazla kendimizi hazır ve heyecanlı hissediyoruz. Haklı ve meşru duruşumuzdan asla taviz vermeden herkesi mücadeleyi kararlılıkla yükseltmeye davet ediyoruz. Özgürlük, adalet ve barış mücadelesi kesinlikle kazanacaktır” denildi.
Sendika.Org