Engelli Hakları Formu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü öncesinde engellilerin yaşadığı sıkıntıları dile getirmek için Galatasaray Meydanı’na yürüdü
Engelli Hakları Formu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü öncesinde engellilerin yaşadığı sıkıntıları dile getirmek için Galatasaray Meydanı’na yürüyerek bir basın açıklaması yaptı. Engelsiz bir dünyada yaşamak istediklerini belirten Engelli Hakları Formu, meydana gelen olumsuzluklardan kendilerinin daha çok etkilendiğini söyledi
Engelli Hakları Formu çağrısı ile dün (29 Kasım) yapılan basın açıklmasına çok sayıda sivil toplum kuruluşu katılırken,Tünel’de toplanarak Galatasaray Lisesi önüne yürüyen form üyeleri ‘Savaşsız, engelsiz bir dünya istiyoruz pankartı açtı.
‘Kadına şiddete hayır, sokakta olmak istiyoruz, herkese eşit eğitim hakkı’ dövizleri açılan yürüyüşün ardından Galatasaray Meydanın’da basın açıklaması yapıldı.
Açıklamayı yapan Engelli Hakları Federasyonu Başkanı Mahmut Kement, engellilerin eğitim, istihdam, sağlık alanında yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
Engelli kadınlar çifte dezavantajlı
Eylemde engelli kadınların da sorunlarına dikkat çekildi. Satı İlen, engelli kadınların kadın ve engelli olmaları nedeniyle toplumda çifte dezavantaj yaşadığını belirtti.
“Engelli kadınların sorunları önce ailede başlıyor. Baba, erkek kardeş, koca egeenliği altındaki engelli kadın aciz, muhtaç biri gibi görülüyor. Bu yüzden kız çocukları okutulmuyor. Mimari engeller de eklenince, engelli kadınlar eve hapsoluyor.
“Üstelik engelli kadınlar tanıdıkları ve tanımadıkları tarafından fiziksel, cinsel, sözel ve psikolojik şiddete maruz kalıyor. Sağlam beden ideolojisi ve erkek egemenliğini reddediyoruz. Kendi kendimizin efendisi olmak istiyoryz. Bağımsız ve özgür yaşamak istiyoruz.”
Yapılan ortak basın açıklamasından satır başları ise şöyle:
Bizler, ezilen, horlanan, her türlü ayrımcılığa tabi tutulan, istismar edilen, sağlıksız, eğitimsiz, işsiz ve güvencesiz bırakılan, eşit yurttaş ve bağımsız bireyler olarak görülmeyen, sorunlarının çözümü, sosyal devlet yerine ailelerin sırtına yıkılan, her 3 Aralık Dünya Engelliler gününde, taleplerimizi karşılamak yerine; beraberce mutluluk pozları verilen, sırtları sıvazlanarak kandırılan, şovlara alet edilen bu ülkenin ötekileriyiz.
Rapor ve malzeme alımı zorlaştırıldı
* Engelli raporu alma koşulları zorlaştırılarak engelli olan birçok kişinin hakkı gasp edildi. Engelli raporu alınırken bile ücret alınıyor.
* Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişikliklerle engellilerin medikal malzeme ihtiyaçlarının karşılanması zorlaştırıldı.
* En hayati ameliyat ve tıbbi ihtiyaçlar için çaresiz bırakılan vatandaşların televizyonlara çıkarak yalvarma görüntüleri sıradanlaştı.
* Engelliler, akülü sandalye, ortez-protez, kulaklık ve bunun gibi zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması konusunda yardımseverlere havale edilerek vicdan rahatlatmanın nesnesi haline getirildi.
Engelli yasası uygulanmıyor
* 5378 Sayılı engelliler yasası, yayınlanan yönetmeliklerle uygulanmayan göstermelik bir yasaya dönüştürüldü. Erişilebilirlik/ulaşılabilirlik konusunda, yasal gereklerin uygulanması için tanınan 7 yıllık süre boyunca bir çivi dahi çakmayanlar, getirdikleri öteleme ile engellilerin ev hapsini müebbet hapse çevirdiler.
Aylıklar gasp ediliyor
* Evde bakım aylığı ve sakatlık bağlanma koşulları, evde yaşayan diğer kişilerin durumları ile ilişkilendirilerek ağır engelli birçok kişinin maaş alması engelleniyor, maaşları kesiliyor, bakım ücreti hakkı gasp ediliyor. Engelliler ailelerine bağımlı hale getiriliyor.
* Devletin “engelli” saydığı toplum kesiminin yüzde 65’i okur-yazar dahi değil. Liseyi bitirme oranı yüzde 7 üniversite bitirme oranı yüzde 2, çalışabilen engellilerin işsizlik oranı yüzde 78.
* Halen kamu ve özel kurumlarda engelli istihdamı olması gerekenin çok gerisinde.
Eğitime erişim yok
* Özel eğitim kurumları, kaynaştırma ve özel eğitim sınıfları nicelik ve nitelik olarak çok yetersiz. Engelli kişilerin eğitim hakkına ulaşmasının önünde ciddi engeller var. Dahası Ösym engelli öğrencilere güvenlik bahanesiyle kullanmak zorunda oldukları cihazlarıyla bulundukları illerde değil, sınavlara Ankara’da girmelerini dayatıyor.
* Engelliliğin önlenmesi için alınması gereken önlemler ihmal edilerek, emekçi insanların hayatı sermayenin kar hırsına kurban ediliyor. Her gün güvencesiz olarak çalıştırılan onlarca işçi ölüyor, sakat kalıyor.
Savaşın kaybedeni de engelliler
* Bütün bu olumsuzluklar yetmezmiş gibi son zamanlarda ülkemiz daha büyük belaların içine çekilmeye çalışılmakta, savaş durumu ile karşı karşıya bırakılmaktadır.
* Kuşkusuz savaşların kazananı ve kaybedenleri var. Ancak kesin olan bir şey vardır ki; emekçiler, yoksullar, engelliler ve toplumun ezilenleri her koşulda kaybeden tarafta olur. Bu nedenle haksız savaşları reddediyoruz.
* Savaşsız engelsiz bir dünya ve yaşanabilir bir dünya talebimizi haykırıyoruz.
Bianet, Sendika.Org