Nusaybin’de sokağa çıkma yasağının beşinci gününde çatışmalar iki mahallede yoğunlaştı, ilçe girişindeki oturma eylemi devam etti. Yasak, sabah saatleri itibariyle kaldırıldı
Nusaybin’de sokağa çıkma yasağının beşinci gününde çatışmalar iki mahallede yoğunlaştı, ilçe girişindeki oturma eylemi devam etti. Yasak sabah saatleri itibariyle kaldırıldı, halk sokakta
Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde 1 Ekim’de hayata geçirilen sokağa çıkma yasağı ve peşi sıra başlayan polis-özel harekatçı saldırıları ile direniş, beş günün ardından sonlandı. İlçedeki çatışmalar, son günde Kışla ve Dicle mahallelerinde yoğunlaştı.
Barikatları aşarak Kışla Mahallesi’ne giren özel harekatçılar rastgele ateş açarken, bölge halkı ve özsavunma güçleri saldırıya direnişle karşılık verdi.
Dicle Mahallesi’nde de zırhlı araçlar ve korucularla mahalle ablukaya alındı, çatışmalar akşam saatlerinde yoğunlaştı. Mahalleye ambulans sokulmaması nedeniyle rahatsızlanan iki kadının durumunun ağırlaştığı ifade edildi.
İlçe girişinde oturma eylemi
HDP’nin çağrısıyla Nusaybin girişinde başlatılan oturma eylemi de ikinci günde devam etti. Eyleme KESK Mardin Şubeler Platformu da destek verdi. KESK adına açıklamayı yapan Eğitim-Sen MYK üyesi Ebru Yiğit, sokağa çıkma yasağının katliam, halkın sağlık ve yaşama hakkının elinden alınması, ağır hak ihlalleri ve çocuk ölümleri anlamına geldiğini söyledi. Yiğit, uygulamanın derhal son bulması çağrısı yaptı.
HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım da yaşananların Erdoğan’ın kişisel çıkarlarına hizmet amacı taşıdığını ifade etti, halkların kendi dil ve kültürüyle yaşayacağı bir barış ortamı talep etti.
Beş günlük yasak kalktı
Mardin Valiliği akşam saatlerinde Nusaybin’deki sokağa çıkma yasağının kaldırıldığını duyurdu. Sabah saat 06.00 itibariyle yasağın kalkmasıyla birlikte mahallelerdeki ve ilçe çevresindeki polis ablukası da son buldu.
Bölge halkı gururlu
Yasağın kalkmasının ardından iki gündür ilçe girişindeki oturma eyleminde yer alan HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar bir değerlendirme yaptı. Saldırıların en yoğun yaşandığı Fırat Mahallesi’ne gittiğini aktaran Sancar, “Saldırının izleri, keskin nişancıların kullandığı mermilerin kovanları dahil olmak üzere pek çok şeyi gördük. Yakılan evler var, öldürülen insanlar var. Ahmet Sönmez’in evine gittik. Ailesi ile konuştuk. Çocuklarının mahalledeki timler tarafından tarandığını söylüyorlar. Kara propagandanın tamamen yalan olduğu ortaya çıkıyor zaten. Hem katlediyorlar hem de cinayeti örtmek ve suçu üzerlerinden atmak için kara propaganda yapıyorlar” dedi.
‘Saray, Nusaybin’de de başarısız oldu’
Bölge halkının sokakta olduğunu ifade eden Sancar, herkesin iradesine sahip çıkmanın gururunu yaşadığını, direnişi sahiplendiğini, 5 gündür zorluklar yaşasa da dimdik ayakta olduğunu kaydetti. Saray’ın irade kırma ve boyun eğdirme operasyonlarının Cizre’nin ardından Nusaybin’de de başarısız olduğunun altını çizen Sancar, “Saray’ın öncülüğünü yaptığı politika iflas etmiştir. Daha fazla can yakmadan derhal vazgeçilmelidir. Yakınlarını kaybeden insanlar dahil görüştüğümüz bütün Nusaybin halkı, ‘inadına barış’, ‘inadına müzakere’ diyor ama onurlu bir barış ve güvenilir bir diyalog istiyor. Nusaybin halkı bu direnişi de barışa ithaf ediyor” dedi.
Sendika.Org, DİHA