Ali İsmail’in sözleri bir eylem parolası oldu: “Korkacaksın, titreyeceksin, yıkılacaksın adi hükümet” Hafızalarımız hala taptaze… Tam iki yıl önce bugün (10 Temmuz 2013) Anadolu’nun küçük kenti Eskişehir’de binler Ali İsmail Korkmaz’ı uğurladı. Sabah saatlerinde Ali’nin hayatını kaybettiği haberini alan binlerce Eskişehirli, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne akın ediyordu. Hastane önünde öfke ve hüzün bir arada […]
Ali İsmail’in sözleri bir eylem parolası oldu: “Korkacaksın, titreyeceksin, yıkılacaksın adi hükümet”
Ali İsmail Korkmaz’ın Eskişehir’den uğurlandığı törende çekilen görüntüleri izlemek için resmin üstüne tıklayınız!
Hafızalarımız hala taptaze… Tam iki yıl önce bugün (10 Temmuz 2013) Anadolu’nun küçük kenti Eskişehir’de binler Ali İsmail Korkmaz’ı uğurladı. Sabah saatlerinde Ali’nin hayatını kaybettiği haberini alan binlerce Eskişehirli, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne akın ediyordu.
Hastane önünde öfke ve hüzün bir arada büyüyordu. Hastaneye yakın olan mahallelerde gençler tencere tavalarıyla sokağa çıkıyor, hastaneye çağrı yapıyordu.
Fotoğraf Haziran İsyanı’nın başladığı 31 Mayıs 2013’te, Ali İsmail Korkmaz hayatını kaybettikten sonra ismi verilen, Eti Park’ta çekildi. Parkın tabelası defalarca polis tarafından kırıldı. Eskişehir halkı her seferinde o tabelayı tekrar astı.
Akşam saatlerinde hastane önüne getirdiler Ali İsmail’i… Tabutun üzerinde öğrencisi olduğu Anadolu Üniversitesi flaması… Koca bir kent oradaydı: Belediye başkanları, demokratik kitle örgütleri, öğrenci örgütleri, yaşlılar, kadınlar, gençler, akademisyenler. Herkes Ali İsmail’e bir söz vermeye gelmişti, ve o sözü haykırıyordu: “Ali’ye sözümüz devrim olacak”
On binler Ali İsmail’i memleketi Antakya’ya uğurlamak için yürüyordu. Kortejin geçtiği her caddede halk pencerelerden balkonlardan eyleme katılıyordu.
En önde cenaze aracını üniversiteli gençlik eşlik ediyordu. Ali İsmail’in ailesi hemen onun arkasında ve peşlerinde on binden fazla Eskişehirli yürüyordu. Kent Ali İsmail’e saygı duruşuna geçmiş, 19 yaşındaki koca yürekli cesur genci uğurluyordu.
Ali İsmail’in sözleri bir eylem parolası oldu: “Korkacaksın, titreyeceksin, yıkılacaksın adi hükümet.”
Sonra
Ali İsmail bu topraklarda unutulmadı. Ali’nin heykelini diktik, adına şarkılar marşlar besteledik, 19 yıllık yaşamını belgesellerle anlattık, ismini ülkemizin güzel yerlerine verdik, duvarlara ismini yazdık, resimlerini çizdik, onun güzel gülüşünü taşıyan tişörtlerimiz var… Ailesi güzel bir vakıf kurdu. İşin özü Ali’yi yaşatmak için her şeyi yaptık. Ali İsmail’i ve diğer kayıplarımızı yaşatmak mücadelemizi yaşatmak anlamında değil miydi zaten?
Ancak bir sözümüz hala ortada. Hala iktidarda zorbalar var.
Yıkma vakti
O zorbalara eşlik edenler de var. Tabutunun üzerinde flaması bulunan Anadolu Üniversitesi’nin rektörlüğü öğrencilerin tüm ısrarına rağmen Ali İsmail’e sahip çıkmayı reddetti. Bir de utanmadan “biz aileye araç gönderme teklifinde bulunduk” diye bir cevap verdiler. Ali İsmail’in hayatını kaybetmesinden sonra iş başına gelen yeni rektör üniversite tarihinde ilk kez, yüzsüzce “Polis Haftası” için kutlama mesajı yayınladı. O rektör hala koltuğunda.
“Kendi arkadaşları yapmıştır” diyen Eskişehir’deki bütün saldırıların baş faili Vali Güngör Azim Tuna hala koltuğunda. Sonrasında da halka saldırmaya devam etti. Her eyleme dava açtırdı, yürüyüşlere katılanların tamamına sudan bahanelerle para cezası verdirdi.
Katil polislerin sadece çok küçük bir kısmı ceza aldı. O gün orada yüzlerce insana saldıran katiller cezasız.
“Emri verenler” insanların hayatına kast etmeye devam ediyor. Kısacası Ali İsmail’e verdiğimiz “devrim” sözü hala tamamlanmadı.
Haziran’dan itibaren korkuyorlar, titriyorlar artık yıkma vakti.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.