Roboski’de devlet 34 köylüyü katletti. Askerler köylülerin geçim kaynağı olan katırları da katletmeye başladı. Geçim kaynakları bir bir elinden alınan köylüler göç etmek zorunda kaldı
Roboski’de devlet 34 köylüyü katletti. Askerler köylülerin geçim kaynağı olan katırları da katletmeye başladı. Geçim kaynakları bir bir elinden alınan köylüler göç etmek zorunda kaldı
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde TSK’ye bağlı savaş uçaklarının, çoğu çocuk 34 köylüyü katletmesinin ardından askerler bu kez de katırları katlediyor. Sınır ticaretinde kullanılan 8 katır, askerler tarafından katledildi.
‘Roboski’nin katırlarını bile cezalandıracak kadar gözü dönmüş devlet’
Roboskili ailelerin bu haftaki “Roboski için adalet” nöbetinde, “Erdoğan’ın gerçek yüzü burada” ve “Roboski katliamı faili meçhul değil, faili meşhur bir katliamdır” yazılı pankartlar açıldı. Aileler adına açıklama yapan Veli Encü, “34 canımızı katledenler, katliam gecesini hatırlatmak ister gibi 23 Mart günü beyaz karın üstüne katırlarımızın kanını akıttılar. Roboski’nin katırlarını bile cezalandıracak kadar gözü dönmüş devlet, katliamlarına devam ediyor” dedi.
Katırlar katledilen köylüler göç etmek zorunda
Roboski Katliamı’nda yakınlarını kaybedenler, sınır ticaretinde kullandıkları katırlarının askerler tarafından katledilmesi ile Şirit Yaylası’na göç etti. Katliamda kardeşi Cihan Encü’yü yitiren Hüseyin Encü, “Devlet bizi kendi topraklarımızda katletti. Yine aynı yerde yaşam mücadelesi sürdürürken katliam hazırlıkları içerisinde olduklarını görüyoruz” diyerek, duruma tepki gösterdi.
Göç etmek için Federal Kürdistan Bölgesi’ne doğru yola koyulan Roboskili yüzlerce yurttaş, katırların katledildiği Salatalık Pınarı’nda bölgesinde konumlanan askerlerin kurduğu barikatlar ile geçişleri engellendi. “Yasaklı bölge” olduğunu gerekçesiyle geçişlerine izin verilmeyen yurttaşlar, Salatalık Pınarı’nda nöbet eylemine başladı.
Roboski Katliamı’nda kardeşi Cihan Encü’yü yitiren Hüseyin Encü, devletin Roboski’ye yönelik baskılarının köy halkını göçe zorladığını belirterek, devletin tüm gücünü Roboski’de yeni bir katliamı gerçekleştirmek için kullandığını söyledi. Askerlerin katırları katledildiğine dikkat çeken Encü, “Devlet, bizi katlettiği ve failleri akladığı yetmezmiş gibi şimdi de hayvanlarımızı ve doğamızı katlediyor. Yıllardır kullandığımız yaylalarımıza gelemez olduk. Ekili arazilerimizi dağıtıyorlar. Köyümüz yaylalarımızla birlikte dört bir yandan işgal altında. Bizden ne istediklerini anlayamıyoruz” diye konuştu.
Roboski Katliamı sonrası köye gelen Uludere Kaymakamı’na “saldırıda bulunduğu” iddiasıyla yargılanan ve 8 ay cezaevinde kalan Behçet Kaya ise katliamın faillerini yargılamayan devletin amacına dikkat çekti. Kaya, devlet yetkililerinin Roboski’ye gelerek, “Neden sınır ticareti yapıyorsunuz?” diye sorması gerektiğini dile getirerek, “Devlet bu halkın geçim derdi olduğunu bildiği halde, bir gün gelip bu halkı dinleme gereği duymadı. Hiçbir geçim imkanı sağlamadığı Roboski’yi katlediyor” diye konuştu.
Roboski halkını sınır ticaretine zorlayanların, Roboski’yi katlettiğini söyleyen Kaya, yetkililerine, “Roboski’den elinizi çekin. Roboski’den ne istiyorsunuz? İnsanları katlettiğiniz yeter. Katırlarımız ile ne derdiniz var? Artık yeter” sözleriyle tepki gösterdi. Kaya, askeri ablukanın sürmesi durumunda sınırdaki direnişlerinin devam edeceğini dile getirdi.
Roboski’de halk ayaktadır
HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreya Önder, askerler tarafından “kaçakçılıkta kullanıldığı” gerekçesiyle 8 katırın itlaf edildiğini, 5 katırın yaralı kurtarıldığını ve 72 katır için de itlaf kararı alındığını söyledi. Halkın tek geçim kaynağı olan hayvanların itlafına göstereceği tepkinin öngörülerek, süreci provoke etme amacının güdüldüğünü söyleyen Önder, “Bu yönelimler bütün hızıyla sürmektedir ve Roboski’de halk ayaktadır” dedi.
Bölgeye HDP milletvekillerinin gideceğini belirten Önder, “Hükümetin geç kalmadan Roboski’ye gidecek vekillerimiz ile birlikte, esasen kendi varlığını da hedefleyecek olan bu tuzağı boşa çıkarması tarihi bir sorumluluğudur” diye konuştu.
Sırrı Süreyya Önder, 34 kişinin öldürüldüğü dönemdeki Gülyazı Tugay komutanının şimdi Şırnak’ta Tümen Komutanı olduğunu hatırlattı, “Tümen komutanı olarak bölgede halka karşı sürecin ruhuna uymayan hukuksuz yönelimler göstermektedir” dedi.
ANF, Özgür Gündem, Sendika.Org