2014 yılı berbat bir yıldı değil mi? Kara bir leke olarak tarihimize ve hafızalarımıza yazıldı. Hepimiz 2014’ten ve geçmişten dersler aldık mı bilmiyorum. Ancak şu net ki; çocuklarımızı, kadınlarımızı, işçilerimizi katlettiler; derelerimizi kuruttular, ağaçlarımızı kestiler, evlerimizi başlarımıza yıktılar. Eğitim ve sağlık politikalarıyla biat kültüründe, sağlıksız bir toplum oluşturmaya çalıştılar. Onlar bizi hastalıklı ve kalabalık bir […]
2014 yılı berbat bir yıldı değil mi?
Kara bir leke olarak tarihimize ve hafızalarımıza yazıldı.
Hepimiz 2014’ten ve geçmişten dersler aldık mı bilmiyorum. Ancak şu net ki; çocuklarımızı, kadınlarımızı, işçilerimizi katlettiler; derelerimizi kuruttular, ağaçlarımızı kestiler, evlerimizi başlarımıza yıktılar. Eğitim ve sağlık politikalarıyla biat kültüründe, sağlıksız bir toplum oluşturmaya çalıştılar. Onlar bizi hastalıklı ve kalabalık bir yığın olarak görmek istiyorlar. Tüm bunları dini alet ederek, çelikten insan yığınlarını, coplarını, biber gazlarını ve gözaltılarını kullanarak korku imparatorluğuyla yapıyorlar.
Bu gerçekler altında artık ezilmeyelim dostlar.
2015 yılı bizim için, her ferdimiz için mücadele yılı olsun.
Silkilenelim karanlığından ülkemin. Aydınlık günler yazsın bu ülkenin tarihini.
Güzel bir gelecek ve insanca bir yaşam umudu sarsın dört bir yanı.
Çocuklarımız! Kendimiz için değil çocuklarımız için çıkalım yola. Onlara bırakacağımız güzel bir dünyanın umudu, al bir bayrak olsun elimizde ve yola koyulalım dostlar.
Yaşamı savunarak, haklarımızı savunarak, yaşadığımız kentleri, alanları savunarak, doğamızı, çevremizi savunarak, Gezi’den bu yana söz verdiğimiz onurlu bir geleceği verelim onlara.
Ve biz kadınlar! Çağdaşlaşmanın, gelişmenin ve güzel bir dünya kurmanın şartı kadınlar. Kadını cinsiyetçi politikalarla, dinsel dogmalarla üretimden uzaklaştırmaya çalışanlar, ataerkilliği savunanlar kadın cinsini önce kimliksizleştiriyor ve sonra da katlediliyoruz. Her gün öldürülüyoruz. Bu ülkenin eşit haklara sahip birer ferdi olarak bu mücadelenin başını çekeceğiz.
Her yeni bir yıl hayatımızda bir belirgeçtir. Bu belirgeçte önce derlenip, toplanır sonra da yeni bir sayfa açarız. Hep yeni umutlara yeni sevinçlere, yeni başlangıçlara gebedir yeni yıllar.
Bu yıl yeni sayfamızda başlığımız umut olsun.
Altına, özgür, eşit ve kardeşçe yaşayan insanları yazalım
Altına, çocukların, kadınların, emekçilerin ölmediği günleri yazalım.
Altına, sağlıklı ve eğitimli bir toplumun hikâyesini yazalım.
Altına, insanların dogmalarla ve korkularla yönetilmediği onurlu bir yaşamı yazalım.
Altına, umudun, mücadelenin bu ülkeye sarı bir güneş gibi nasıl doğduğunu yazalım.
2015 umudun ve mücadelenin yılı olsun…