Kısırkaya’daki hayvan ölüm kampına karşı yaşam savunucularının mücadeleye başlamasının ardından İstanbul metrolarında Kısırkaya toplama kampını pembeye boyayan spotlar dönmeye başladı
Kısırkaya’daki hayvan ölüm kampına karşı yaşam savunucularının mücadeleye başlamasının ardından İstanbul metrolarında Kısırkaya toplama kampını pembeye boyayan spotlar dönmeye başladı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hayvan hakları ve yaşam savunucularının Kısırkaya’daki hayvan barınağına karşı başlattıkları mücadelenin ardından panikte. Bir süredir tüm kamusal belediye ekranlarında İBB’nin Kısırkaya’da inşa ettiği hayvan toplama kampına dair yaptığı açıklamayı yayımlarken dün (29 Ocak) akşamdan itibaren de “Kısırkaya gerçekleri” spotlarını döndürmeye başladı.
İBB her ne kadar “5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında yapılacak işlemler ‘Topla – Aşıla – Kısırlaştır – İşaretle – Aldığın Yere Bırak’ sisteminden ibarettir” dese de yaşam savunucuları buna ikna değil. Şu an mecliste görüşülmeyi bekleyen 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Değişikliği Taslak Metni’nde yer alan değişikliklerden biri olan “Kas ve çene yapısı güçlü hayvanlar hariç olmak üzere, bakımevlerinde rehabilite edilen hayvanlardan sahiplendirilemeyenler, okul, hastane, ibadethane, çocuk oyun alanları gibi toplumun yoğun olarak kullandığı yerler hariç alındıkları ortama bırakılacağı…” maddesine karşılık “Söyler misiniz, kentlerde okul, hastane, ibadethane, çocuk oyun alanı gibi yapıların olmadığı mahalle ya da sokak var mı?” diye soran yaşam savunucuları maddede belirtilen “gibi” kelimesiyle hayvanın nereye bırakılacağının yetkilinin insafına kaldığını belirtti.
İBB’ye göre daha az olan ancak Kadir Topbaş’a göre 20.000 hayvan kapasiteli bu tecrit merkezini, bu kanun tasarısı düşünülerek inşa edildi. Yaşam savunucuları kanun tasarısının yasalaşması durumunda, kimi ücra sokaklarda, sergileme amaçlı tek tük hayvan bırakılarak, geriye kalan kent hayvanlarınaysa toplama kamplarında müebbet hapis tehdidinin beklediğine dikkat çekti. “Bu, açık bir şekilde, sokak hayvanlarını şehirden uzaklaştırma ve ileri vadede yok etme projesidir” diyen yaşam savunucuları tesisin konumunun ve fiziki şartlarının da hjayvanlar için uygun olmadığını vurguladı. “20.000 hayvanın kapatılacağı şehrin uzağında, gözden ırak, yüksek konumda, denizden gelen rüzgâra çok açık bir toplama kampında yaşanacak sayısız ölümü kimse bilemeyecek… Bunun işlev olarak topyekün bir ‘itlaf merkezi’ olacağını kim inkar edebilir?” diyen yaşam savunucuları toplama kampının kapatılmasını ve yenilerinin yapılmasından vazgeçilmesini istedi.
Kuzeyormanlari.Org, Sendika.Org