AKP ve IŞİD’in saldırılarındaki paralellik sınır hattında da yaşanıyor. Suruçluların iddialarına göre asker IŞİD’in hareketlenişine göre saldırıyor, Mürşitpınar’dan geçişler şantaja dönüştürülüyor
AKP ve IŞİD’in saldırılarındaki paralellik sınır hattında da yaşanıyor. “Asker ne zaman nöbet eylemlerine saldırırsa, IŞİD mevzileri o zaman hareketleniyor’ diyen Suruçlular Mürşitpınar Kapısı’ndan geçişlerin de şantaja dönüştürüldüğünü söyledi
Kobanê’de IŞİD saldırıları tüm cephelerde yoğun bir şekilde devam ederken, AKP’nin Kobanê “halkına insani yardım” söyleminin Kobanêliliere ve bölge halkına saldırı ve zulüm anlamına geldiği ise bölge halkının ve basın emekçilerinin aktarımlarıyla gözlemlenebiliyor.
Kobanê’de IŞİD saldırıları başladığı 15 Eylül’den bu yana sınır hattındaki tüm köylerde geceli gündüzlü başlayan nöbet eylemleri devam ediyor. Tüm sınır noktalarında 200-300 kişilik grupların nöbet eylemi devam ederken, Urfa Valiliği’nin kararı ve askerin saldırıları doğrultusunda boşaltılan Etmanek Köyü’nde de tüm engelleme çabalarına karşın bekleyiş sürüyor.
‘Asker ne zaman saldırsa, IŞİD o zaman hareketleniyor’
Kobanê sınırında bulunan Sendika.Org muhabiri Murat Bay, Suruç merkez ile Etmanek, Dewşen ve Merdsimêl köylerinde bölge halkıyla görüşerek yaşananları dinledi.
Bölgedeki asker saldırılarının dün (9 Ekim) gece de devam ettiğini söyleyen köylüler, AKP’nin IŞİD çetelerine verdiği desteğe de paralel bir iddia ortaya attı:
Askerler nöbet eylemlerimize ne zaman saldırsa, saldırının gerçekleştiği nöbet alanının tam karşısındaki IŞİD mevzilerinde hareketlenme oluyor. Sınırın bu tarafında asker, öte tarafında IŞİD çeteleri saldırıya geçiyor. Dün gece saat 12’den 3’e kadar süren saldırıda da böyle oldu. Danışıklı dövüş olduğunu düşünüyoruz.
Kaymakamlıktan halka şantaj: ‘Sokağa çıkarsanız, yaralıları almayız’
Kobanê’deki IŞİD saldırıları sırasında yaralanan Kobanêliler, özellikle son iki haftalık süreçte Mürşitpınar Sınır Kapısı’na getirildiklerinde askerlerin engellemesiyle karşı karşıya kaldı. İlk günlerde 3 kişinin bu bekleyiş esnasında öldüğü sınır kapısında, son üç günde ise 4 yaralı kan kaybından yaşamını yitirdi.
Suruç köylülerinin bir diğer iddiası da yaralıların engellenmesine ilişkin. İddiaya göre yaralıların alınmaması askerlerin keyfi bir uygulaması değil, doğrudan Urfa Valiliği ve Suruç Kaymakamlığı’nın bölgedeki direnci kırmaya yönelik bir politikası.
Bazı köylüler konuyu görüşmek için gittikleri Kaymakamlık’ta yetkililerden “Siz sokağa çıkar eylem yaparsanız, biz de yaralıları almayız” yanıtı aldı. Köylüler bu yanıtı “Kapı geçişlerinin kendilerine yönelik şantaj olarak kullanılması” anlamına geldiğini vurguladı.
Sendika.Org/ Suruç – Murat Bay