Kantini geç açtığı gerekçesiyle bir eri dakikalarca döven ve kulak zarını delen, bir eri de yumruklayan astsubaya 4 yıl sonunda 4 ay ceza verildi, o ceza da ertelendi
Kantini geç açtığı gerekçesiyle bir eri dakikalarca döven ve kulak zarını delen, bir eri de yumruklayan astsubaya 4 yıl sonunda 4 ay ceza verildi, o ceza da ertelendi
Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, Ankara Yenikent Şehit Üsteğmen Hasan Şahan Kışlası’nda 2010 yılında kışlanın kantininde reyon sorumlusu olarak zorunlu askerlik hizmetini yerine getiren er Samet İzci, 28 Kasım tarihinde kantini geç açtığı için Nöbetçi Astsubay Bilgehan Köklü tarafından yanına çağrıldı. Kantine gittiğinde karşısında Köklü’yü bulan er İzci, “Kantini neden açmadın?” sorusuna “Anahtar bende değildi” yanıtı verdi.
Yanıt üzerine Köklü, esas duruştaki İzci’yi “Seni öldüreceğim” diye bağırarak 10 dakika boyunca dövdü. “Bayıl, yoksa seni öldüreceğim” diye de bağıran Köklü, askeri yere düşürdü, yüzüne tükürdü. İzci de dayağın sonunda bayıldı.
Bu sırada kantine gelen diğer kantin sorumluları erler Metin Deniz ve Ömer Bostan da saldırıdan nasibini aldı. Köklü, Deniz’in çenesine yumruk attı.
Hem yaralandı, hem cezalandırıldı
Baygınlıktan sonra kendine gelen Samet İzci kulağının duymadığını söyleyerek hastaneye kaldırıldı. Yapılan muayenede İzci’nin sol kulak zarının delindiği belirtildi.
İzci sadece yediği dayakla kalmadı. Askeriyede yürütülen soruşturma sonucunda Köklü’ye ceza verilmezken, İzci inadına Köklü’nün yanında görevlendirildi. İddiasına göre İzci’ye tek başına depo boyaması emri verildi, çarşı izni defalarca iptal edildi.
Mahkemeden ödül gibi ceza
İzci, askerliği bittikten sonra askerhaklari.com adlı platforma başvurdu. Platformun yardımıyla bir dilekçe yazan İzci, TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun kapısını çaldı. Başvuru sonucunda dayakçı astsubay Bilgehan Köklü hakkında “kötü muamele” suçlamasıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı Ankara Askeri Mahkemesi’nde dava açıldı.
Köklü, mahkemesindeki savunmada İzci’nin kantini zamanında açmadığı, sakal tıraşı olmadığı, gözleri uykulu halde gezdiği gibi gerekçeleri sıraladı ve ardından da kendisinin askerleri darp etmediğini öne sürdü. Köklü, İzci’nin nöbetçi amirin “Sana ne oldu?” sorusuna da “Görevimi yaparken düştüm” dediğini iddialarına ekledi.
Tanık olarak dinlenen erler de İzci’nin iddialarını doğruladı ve Köklü’yü suçladı.
Davanın 16 Temmuz’daki son duruşmasında mahkeme, Askeri Ceza Kanunu’nun 117. maddesi gereğince Köklü’ye her iki ere yönelik davranışlarından dolayı 4 ay 5 gün ceza verdi. Mahkeme, astsubayını ödüllendirmek adına cezayı da erteledi.
Dava, Asker Hakları Platformu’nun TBMM’ye başvurusu sonucu açılıp sonuçlanan ilk yargılama olarak kayıtlara geçerken, er Samet İzci ise bu davanın sembol olması nedeniyle önemli olduğunu dile getirdi.
Sendika.Org