TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ve Ekoloji Kolektifi Derneği’nin birlikte açtığı davada, Danıştay Çevresel Etki Değerlendirmesi yönetmeliği’nde yapılan değişikliklere yürütmeyi durdurma kararı verdi
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ve Ekoloji Kolektifi Derneği’nin birlikte açtığı davada, Danıştay Çevresel Etki Değerlendirmesi yönetmeliği’nde yapılan değişikliklere yürütmeyi durdurma kararı verdi
AKP iktidarının sermayenin talan projelerinin önündeki engelleri kaldırmak için Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle ÇED kapsamı daraltılmış, denetimsizleştirilmiş, yönetmelik işletmelerin kapasite artışlarını içermeyen, halkın katılım hakkını kısıtlayan bir hale getirilmişti.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ve Ekoloji Kolektifi Derneğinin birlikte açtığı davada, Danıştay, Yeni ÇED Yönetmeliğinin 2. maddesinin 1. fıkrasının c bendi, 4. maddesinin 1. fıkrasının b bendindeki, “ÇED Olumlu kararı alan projelerin inşaat dönemine ilişkin izleme ve kontrolü raporlama çalışmalarını yapabilmek” ibaresi, 4. maddesinin 1. fıkrasının i ve p bentleri, 7. maddesinin 1. fıkrasının ç bendi, 9. maddesinin 1. fıkrası ile 15. maddesinin 1. fıkrasının c bendinin yürütmesini durdurdu.
ÇED yönetmeliği ile denetimsizlik ortamı yarattılar
AKP iktidarının yaptığı değişiklikle projelerin inşaat süreçlerindeki izleme ve denetim faaliyetleri ÇED sürecinden çıkartılmış, bu dönemlere ait kamusal denetim zayıflatılmış; ÇED başvuru dosyası, ÇED raporu ve proje tanıtım dosyası hazırlayan firmaların; kendi hazırladıkları rapor ya da dosyalarının uygulama süreçlerini denetlemesinin önü açılmaya çalışılmıştı. Çevre Mühendisleri Odası ve ekoloji Derneği denetleme yetkisinin, kamu organlarından özel şirketlere devredilmesi ile denetimsizlik ortamı oluşturulduğunu belirtmişti. Danıştay da verdiği kararda bu noktanın altını çizdi.
Yeni yönetmelikle, tesislerin kapasite artışları ÇED süreci dışına itilmeye çalışılmıştı. Eski düzenlemede, bir tesisin kapasitesinin artırılması talebi, artan kapasite ve mevcut kapasiteyi toplayarak değerlendirmeye alınırken, yeni yönetmelikte sadece kapasite artışı oranı değerlendirmeye alınmak istenilmişti. Böylece, mevcut kapasite ile kapasite artışının çevresel etki değerlendirmesinin bir bütün olarak ele alınması engellenmeye çalışılarak, başka bir denetimsizlik ortamı oluşturulmak istenilmişti.
Halkın katılımı kısıtlanmış
Yeni ÇED Yönetmeliğinde projeden etkilenebilecek halkın sürece katılımını kısıtlayan hükmün de yürütmesi durdurulmuştur. Halkın katılımı toplantısıyla ilgili eski yönetmelikteki “Toplantı yeri proje sahibi ve valilik tarafından belirlenir. Toplantı için projeden en çok etkilenmesi beklenen ilgili halkın kolaylıkla ulaşabileceği merkezi bir yerin seçilmesine özen gösterilir” ibaresi yerine getirilen, “Bakanlıkça belirlenen tarihte ve Valilikçe belirlenen yer ve saatte halkın katılımı toplantısı düzenlenir” düzenlemesi ile toplantı yerini belirleme konusunda Valiliklere takdir hakkı tanınmıştı. Danıştay, yurttaşların, halkın katılım toplantısına kolayca erişebilme hakkını kısıtlayan bu hükmün kaldırılmasının, Anayasanın 56’ncı maddesini maddesi ile yurttaşlara yüklenen ödevin yerine getirilmesi bakımından da önemli olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası ve Ekoloji Derneği yürütmeyi durdurma kararının ardından ortak yaptıkları açıklamada “Bir takım yatırımlara ÇED muafiyeti yaratma ısrarından vazgeçmeyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED süreçlerini de dolaylı yönden denetimsizleştirmeye çalışmaktadır. ÇED sürecinin daraltan ve şirketlerin denetimine veren, halkın ÇED süreci dışında bırakılmasına yol açan yönetmelik hükümlerinin yürütmesi durdurulmuştur. ÇED sürecini zorunluluktan yerine getirilen bir işlem ve/veya taahhütler zinciri olarak algılayan Bakanlık, denetim yetkilerini ÇED Başvuru dosyası, ÇED Raporu ve proje tanıtım dosyası hazırlayan firmalara devrederek ÇED sürecini firmaların denetimine tabi tutmaya çalışmıştır” dedi.
Yapılan açıklama “Artık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı her defasında iptal edilen bu düzenlemeleri yapmaktan vazgeçmeli, bilim ve tekniğin ışığında, kamu yararı gözeterek katılımcı bir anlayışla yönetmelik çalışması yapmalıdır” sözleri ile bitirildi.
Sendika.Org