Soma Olay başlıklı yerel haber sitesinin 10 Temmuz 2013 tarihli bir girdisinden alıntılanmış kimi kısımlar (vurgular benim): Ramazan ayının ilk iftarını Soma’da maden işçileri ile yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma Kömür İşletmeleri’nin yeni ocağını övgü dolu sözlerle açtı. İlk olarak konuşan Soma Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alp Gürkan “Soma’da 30 […]
Soma Olay başlıklı yerel haber sitesinin 10 Temmuz 2013 tarihli bir girdisinden alıntılanmış kimi kısımlar (vurgular benim):
Ramazan ayının ilk iftarını Soma’da maden işçileri ile yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma Kömür İşletmeleri’nin yeni ocağını övgü dolu sözlerle açtı.
İlk olarak konuşan Soma Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alp Gürkan “Soma’da 30 yıl sonra bugünlerde 6 bin 400 çalışanımız bulunuyor. (…) Şirketimiz yeraltı kömür üretiminde en büyük olmakla birlikte Işıklar ve Merzifon bölgesinde planladığı kömür üretimini yaparak yıllık 10 milyon kömür üretimi yaparak ciddi anlamda sektörün lideri haline gelecektir. Bu işi yaparken bize yoldaşlık yapan bütün arkadaşlarımıza, yöneticilerimize ve devlet büyüklerimize çok teşekkür ediyorum,” dedi.
“Enerji Bakanı Taner Yıldız ise örnek alınacak niteliklere sahip ocağın işçi güvenliğini ön planda tuttuğunu, güvenlikle ilgili sistemlere para harcandıkça, işçilerin kaygıları giderildikçe verimin arttığını gördüklerini…” ve “…madencilikte en önemsedikleri konunun işçi sağlığı olduğunu, bir işçinin can güvenliğinin ülkenin tüm madenlerinden daha önemli olduğuna işaret etti. (…) Bakan Yıldız, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bir iftarda maden ocağına geldiğinin hatırlatılması üzerine, ‘Ben bundan büyük bir haz alıyorum. İşçi kardeşlerimizin kazandığı paranın benim kazandığım paradan daha helal olduğuna inanıyorum. O yüzden onlarla birlikte iftar yapmamın benim için iftihar vesilesi olduğunu söylemem lazım,’ diye konuştu.” (Url: http://www.somaolay.com.tr/soma-komurleri-turkiyenin-gozbebegi.html, Erişim Tarihi, 14.05.2014.)
Soma Faciası’nın olduğu gün en başta “Sayı vermek istemiyorum,” deme cüretini gösteren, “Sıkıntı büyük olabilir,” diye ağzında sözü geveleyen bakan bu, aradan bir yıl geçmemiş, işte, daha iki satır önce, “Bir işçinin can güvenliğinin ülkenin tüm madenlerinden daha önemli olduğuna,” işaret eden bakanla aynı kişi, facia gerçekleştiği an istifa etmesi gereken, nerde!
***
Soma’da bir süredir meydana gelen maden kazalarıyla ilgili CHP’li vekillerin araştırma önergesi sadece iki hafta önce mecliste reddedilmişti. Aynı zaman diliminde AKP milletvekili Şamil Tayyar, CHP’nin Soma önergesi için “Muhalefet eften püften araştırma önergeleri veriyor,” diyebilmişti. Onunla aynı fikri paylaşan çok sayıda kişi pekâlâ bulunabilirdi o dönemde. Oysa Türkiye’de maden ocaklarında bugüne değin 3000’den fazla işçi yaşamını yitirdi; zira üretici güçler bağlamında ülke, gıdım ilerletilmedi, tersine bugün Soma Holding’in kömür maliyetlerini nasıl düşürdüğü, dahası maden bölgesi Soma’daki devlet hastanesinde yanık tedavi ünitesinin dahi bulunmadığı türlü internet sitelerinde haberleştiriliyor. Ana akım medya ise, madenlerdeki işçi ölümlerinin kader olduğuna inanmamız için birbiri ardına “uzmanlar” çıkarıyor ekrana.
***
Sahte hamasetiyle insanları susturabileceğini sanan bir adamın aczi ve korkusu altında yaşıyor ve daha acısı ölüyor olmak… Tüm -gerçekten- kritik olan anlarda, o adamın perde arkasına çekildiğini görmek, susmasına şahit olmak… Tüm bu aymazlık, daha da çok yaralıyor insanı. Yine de bu aymazlığı sayesinde bize acıyı ve yası, metanet ve isyan ile öğütmeyi öğretti bu hükümet, eyvallah.
@oktayorhun
s.o.orhun@gmail.com
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.