– Hiç düşündün mü emmioğlum bin bir renk yeriz de sarı sarı çıkarırız. – Memleketi yediler de ondan mı her yer sarı demek istiyorsun? – Emmioğlu gözünüz aydın. – Neden ki, ne oldu. – Mevlana başkan olmuş. – Yok yok. Biz kaybettik. 118 oyla. Ama köylü kaybetti. – Peki de neden AKP’den aday oldun? – […]
– Hiç düşündün mü emmioğlum bin bir renk yeriz de sarı sarı çıkarırız. – Memleketi yediler de ondan mı her yer sarı demek istiyorsun?
– Emmioğlu gözünüz aydın.
– Neden ki, ne oldu.
– Mevlana başkan olmuş.
– Yok yok. Biz kaybettik. 118 oyla. Ama köylü kaybetti.
– Peki de neden AKP’den aday oldun?
– Bildiğin gibi değil emmioğlu.
– Bilmem gereken özel bir şey mi var?
– Durumlar diyorum. Durumlar bildiğin gibi değil.
– Yahu ne bildiğim gibi değil.
– 2000 kişilik köyde neden her seçimde ikiye bölünüyorsunuz?
– Çocukluğumuzda Adalet Partisi, gençliğimizde Anavatan, sonra Doğru Yol, şimdide Adalet ve Kalkınma. Her defasında bu köyü ikiye bölüyorlar. Her defasında bir neden buluyorsunuz, her defasında ya adaletine, ya yoluna, ya da kalkınmasına kanıyorsunuz.
– Emmioğlu durumlar bildiğin gibi değil ama bu Iraz’ın Hacı’nın uşağı var ya?
– Eee ne olmuş Iraz’ın Hacı’nın uşağına?
– Yiter evine sövüp saymışlar, şurasını burasından geldiğimin yiter evi takımı demişler.
– Adalet Partisi zamanında da yağıp takımı sövüp saymıştı da babam karşılarına aday olmuştu. Anavatan zamanında da, Doğru Yol zamanında da. Hala ayıkmadın mı?
– Onlar bizim akrabamız değil mi? Sövünce kime sövüyorlar. Kendi kendimize sövüşüp duruyoruz. Bizi birbirimizle sövüştürdüklerini anlayamadın mı?
– Biz particilik yapmıyoruz ama gururumuz var. Bunlar gururumuza dokunuyorlar. Bundan diyorum durum bildiğin gibi değil diye.
– Emmioğlu bak televizyonlarda bir harita gösteriyorlar. AKP’nin kazandığı yerleri sarıya boyamışlar. O sarılar ne biliyor musun? Sarı gururuna hiç batmıyor mu? O sarı ne sarısı?
– Her tarafı kazandılar da bizim köyde CHP kazandı. Bu da bizim kaderimiz. Köylüye anlatamamışız.
– O sarı ne sarısı dedim.
– Parti sarısı. Renk yani.
– Sarının bozmadığı renk yoktur. Kırmızıyı da bozar, maviyi de bozar. Her güzelliğin neden sarıya döndüğünü hiç düşündün mü? Solmadan önce neden sararır her şey? Ölüm sarısı derler hani.
– Hiç düşündün mü emmioğlum bin bir renk yeriz de sarı sarı çıkarırız.
– Memleketi yediler de ondan mı her yer sarı demek istiyorsun?
– Öyle demek istememiştim laf mecburen oraya geldi. Ama laf akıp yatağını buluyor.
– Bizim onlarla işimiz olmaz. Iraz’ın Hacı’nın uşağı CHP’den aday olunca ne yapacaktık.
Hem kamyon kantarı bizim köye gelecekti, organizenin gelirleri de bizim köye. Seçimi kaybettik ama bana kalırsan köylü kaybetti. Bir daha bizim köye bakmazlar.
– Bak sana bir şey daha demek istiyorum.
– Söyle emmioğlu dinliyorum.
– Vazgeçtim. Kalbini kırmak istemiyorum. Kendimi de tutamıyorum.
Seni seviyorum emmioğlu ama şu takım tutma işini bırak. Biz ne kadar takımlaşırsak mutlaka karşı bir takım çıkarırlar. Siz seçim kaybettiniz ama adamın biri balkondan yedi sülalemize küfrediyor.
Bana küfrediyor.
Sana küfrediyor.
Ölümüze, dirimize sövüp sayıyor.
Ama önce bizi birbirimize küfrettiriyor. Bizi yiyor emmioğlu, bizi yiyor.
Sen Iraz’ın Hacı’nın sıpalarına kızıp 1000 oy topladın köyden. Her bir oy bin küfür olup yağıyor. Senin gibi bin kişiyi düşünebiliyor musun?
– Hacemmiyi severdim, Allah rahmet eylesin iyi adamdı da şu sıpaları yok mu? Eşşoğlueşşekler.
– Boş ver, takma kafanı. Hacemminin sıpaları bir gün eşek olacak. Eşek güzel hayvandır. Başka bir şey söyle.
-……..
-……..
-……..
– Düşündüm, düşündüm bir şey bulamadım. İt desem uymuyor, ot desem kurban olsun. Bir ad bulamadım emmioğlu be. Sen bul.
– Bu arada ben de düşündüm. Bir ad bulamadım da aklıma Nevriye yengem geldi.
Kızınca adı batasıcalar derdi.
“Adı Batasıcalar”
– Biz küfretmeyi bile bilmiyoruz be emmioğlu.
– Öğrenme, boş ver. Bize de küfrettirme.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.