2010’da İstanbul’a foruma giden üniversitelilere polis saldırmıştı. Olay hakkında açılan davada saldıran polisler beraat etti
2010 yılında İstanbul’a forum için giden üniversitelilerin Kurtköy’de polis saldırısına uğramasına yönelik açılan kamu davasında, biber gazlarıyla saldıran ve öğrencileri darp ederek yaralayan polisler de ‘saldıran polisler belirsiz’ olduğu gerekçesiyle beraat etti
4 Aralık 2010’da Öğrenci Kolektifleri, Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe’de rektörlerle buluşmasını protesto ederek üniversitelinin söz hakkını savunmak için “Büyük Öğrenci Forumu” düzenleme kararı almıştı. İstanbul’da düzenlenecek forum için Ankara ve Eskişehir’den yola çıkan toplam 3 otobüsü Kurtköy’de durduran polisler otobüsleri geri döndürmeye çalışmıştı.
Polis, direnerek İstanbul’a yürümek isteyen üniversitelilere saldırmış, öğrencilerden Miraç Ekrem Efe gözaltı sırasında darp edilerek burnu kırılmıştı. Saldırıda 7 öğrenci yaralanmıştı. Savcılık, burnu kırılan Efe için kasten yaralamadan 4.5 yıla, diğer altı öğrencinin her biri için basit yaralamadan bir yıla kadar hapisle yargılanması istemişti.
Üniversiteliler ve polislerin birlikte yargılandığı dava karşılıklı beraatle bitti. Polislerin yaptığı savunma sonrasında verilen kararın gerekçesi ise şöyle açıklandı:
Göz yaşartıcı gaz kullanılmasından sonra öğrencilerin panik halinde geriye doğru kaçıştığı, birbirlerini yere düşürerek dağıldıkları ve kimin polise direndiği, hangi polisin de kime vurduğunun belli olmadığı…”
‘Biber gazına karşılık vermemiz mümkün değil’
Olayın gerçekleştiği gün Ankara Üniversitesi’nde öğrenci olan Mustafa Öztürk, dava dosyasındaki ifadelerinde “Araçlardan inmemize izin vermediler” derken polislerin büyük biber gazı tüpleriyle hazır beklediğini ve polisin biber gazına karşılık vermelerinin mümkün olmadığını söyledi.
İşkenceyi yalanlama, teşhisi zorlaştırma
İddianamede, 7 öğrenci hem mağdur hem şüpheli, 3 öğrenci şüpheli olarak yer aldı. 36 polisin cezalandırılması istendi.
İlk duruşmada, Efe’yi yumruklamış olabileceği öne sürülen komiser yardımcısı Mustafa Ermenek, Miraç Efe’nin burnunun üstünde kızarıklık olduğunu, az kanaması olduğunu hatta kendisine peçete verdiğini söyledi.
Oysa basında da yer alan görüntülerde polisin açıkça işkence yaptığı görülmüştü. Gözaltına alınmasının ardından sağlam bir biçimde polis aracına bindirildiği görüntülenen Miraç Ekrem Efe, araçtan burnu kırılmış, yüzü şişmiş bir halde indirilmişti.
Miraç Ekrem Efe’nin iki polis tarafından darp edildiği görülmekte ise de İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından bir kısmı olay yerinde dahi olmayan 36 polis memurunun ismini bildirerek iki polisin teşhisini zorlaştırma yoluna gitti.
Davada yargılanan 36 polis arasında yalnızca 3 komiser yardımcısı vardı. Öğrencilere saldırı ve gözaltı emrini veren rütbeli polisler dosyada yok.
‘Belirsiz’ polis memurları, ‘yetersiz’ deliller
Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde geçen 16 Ocak’ta karara bağlanan dava, polisin savunmasına uygun şekilde sonuçlandı. Üç polis ve yedi öğrencinin yaralandığı kaydedilirken, “olay yeri çok kalabalık olduğu, olayın bir kargaşa şeklinde gerçekleştiği, sanıklar dışında birçok kişinin bulunduğu” için beraate hükmetti. Üniversitelilerin yargılanmasına ilişkin de “her bir öğrenciye müdahalede bulunan polis memurlarının kimler olduğunun belirsiz olduğu” ifadeleriyle polisler de beraat etti.
Yaralanmalar konusunda fotoğraflar, doktor raporları mevcut olduğu halde kararda “yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği” savunuldu.
Beraat kararı veren mahkeme, öğrencilerin darp edilmesi sırasında olay yerinde olan iki avukatın tanıklığını da gerekli görmedi.
Kamera görüntüleri silindi
Üniversitelilerin avukatlarından Mehmet Ümit Erdem, Sendika.Org’a konuşarak Mehmetçik Vakfı kamera görüntülerinin celbini talep ettiklerini, bu delillerin savcı tarafından zamanında toplanmadığını belirtti. Bu kayıtlar sonradan istendiğinde ise üzerinden zaman geçtiğinden görüntülerin silindiği cevabı verildiğini, ayrıca olayda yaralanan onlarca öğrencinin suç duyurusunda bulunmasına rağmen şikayetlerin işleme sokulmadığını belirtti.
Avukatlar, olayın ertesi günü polisler hakkında suç duyurusunda bulunarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün telsiz kayıtlarının ve Kurtköy Mehmetçik Vakfı Tesisleri’nin güvenlik kamera kayıtlarının tamamının istenmesini talep etmişti.
İşkenceci kalabalığa karışıyor
Başbakanın polisinin marifeti!
Sendika.Org