Katledilişinin üzerinden 160 gün geçmesine rağmen henüz dava süreci başlamayan Ahmet Atakan için Antakya halkı “Ahmet için adalet” talebiyle sokakları doldurdu
Katledilişinin üzerinden 160 gün geçmesine rağmen henüz dava süreci başlamayan Ahmet Atakan için Antakya halkı “Ahmet için adalet” talebiyle sokakları doldurdu. Ahmet’in mezarına kırmızı karanfiller bırakıldı
Atakan ailesinin çağrısı üzerine 16 Şubat Pazar günü saat 14.00’da Ahmet Atakan Sokağı’nda bir araya gelen binlerce kişi buradan Ahmet’in mezarına yürüyerek bir basın açıklaması yaptı. Ali İsmail korkmaz ve Abdullah Cömert’in aileleri, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ile ÖDP Eş Başkanı Alper Taş da Ahmet için adalet yürüyüşüne katılanlar arasındaydı.
Atakan ailesi adına basın açıklamasını okuyan Ahmet Atakan’ın ağabeyi Süleyman Atakan, katledildiği günden bu yana 160 gün geçmiş olmasına rağmen savcılık nezdinde bir arpa boyu kadar bile yol alınamadığı, sorumluların tespit edilip cezalandırılması adına bir ilerleme kaydedilmediğini belirtirken, soruşturmayı takip eden avukatların bu geçen süreç içerisinde geceli gündüzlü çalışarak ortaya çıkardığı sonuçları derlediğini ve Ahmet’in ölümüyle ilgili polisin işlemiş olduğu suç hakkında şikayet dilekçelerini savcılığa sunduklarını söyledi.
Süleyman Atakan açıklamada soruşturma süreci ile ilgili bilgileri de halkla paylaştı. Süleyman Atakan açıklamasında şu sözlere yer verdi.
“Olay gecesi gündüz caddesinden geçen 2 adet akrep aracı içindeki polisler ‘kendileri açısından herhangi bir tehdit olmamasına‘ rağmen kanunlarımızdaki silah kullanma hükümlerine aykırı olarak keyfi bir şekilde vatandaşların üzerine gaz kapsülleri atarken Ahmet Atakan henüz ne sebeple düştüğü bilinmemekle yere yığılır.
Ahmet’in yaralı şekilde yerde olduğu esnada kayıtta olan akrep kamerasına bu görüntü yansıyor ve akrep aracını kullanan polisler birinin yere düştüğünü görüp bunu telsizle anons ediyorlar. Hemen sonrasında Ahmet’in yerde yaralı şekilde yattığını ve bu anda kendini savunamayacak halde olduğunu görmelerine rağmen, hiç kimsenin ona yardım edememesi ve ölümünün hızlanması için Ahmet’ in üzerine hedef gözeterek 6-7 defa gaz kapsülleri atıyorlar. Bu anları kameraya çeken akrep aracı içerisindeki polisler yaptıkları vahşetin daha fazla belgelendirilmemesi için kameranın yönünü değiştiriyorlar. Üstelik henüz olay çok tazeyken ‘biz suçsuzuz’ diyebilmek için görüntüleri kesip medyaya servis ediyorlar. Bu yetmezmiş gibi olayı manipüle etmek için karalama propagandası yürütüyorlar.
Soruşturma dosyasına baktığımızda savcılık halen olayla ilgili herhangi bir şüpheli olmadığını dile getirmektedir. O gece görev yapan polislerin ifade tutanaklarını incelediğimizde ise 6 polisin ifadelerinin kelimesi kelimesine, noktası virgülüne birebir aynı olduğunu gördük. Polis ifadelerinde birinin düştüğünü gördüklerini bunu anons ettikleri ve buna rağmen Ahmet’in üstüne kasti olarak gaz kapsülleri attıkları görüldü. Bu polisler hakkında Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduk. Savcılığa sunduğumuz dilekçede olay gecesi görev yapan kişilerin Ahmet Atakan’ın yere düştüğünü, o an yardıma muhtaç olduğunu ve hareketsiz olarak yattığını görmelerine rağmen Ahmet’in üzerine hedef gözeterek gaz kapsülü atmışlardır. Bu durum hiçbir insan vicdanına sığmaz, Biz polisler hakkında ‘insanlığa karşı suç’, ‘işkence’, ‘kasten yaralama’ suçlarını işledikleri gerekçesiyle şikayet ettik. Bunun yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de yer alan ‘insanlık onuruyla bağdaşmayan muamele yasağı’, ‘yaşam hakkı’ ve ‘dokunulmazlık’ ilkelerinin de ihlal edildiği tespit edildi ve bu ihlaller hakkında da suç duyurusunda bulunduk.
Şu aşamada Ahmet’ in ölümü ile ilgili 2 tane soruşturma dosyası ve 2 tane şikayet dilekçemiz var. Ancak olayı araştırması gereken adli makamların bu her 2 dosya için henüz araştırma tamamlanmadan takipsizlik kararı verip dosyaları kapatacakları izlenimine kapıldık.
Yarın Ahmetimizin doğum günü ve bu Ahmetsiz geçireceğimiz ilk doğum günü acımız her ne kadar katlanmış olsa da bugün daha dik duracağız ve Ahmet’i katledenlerin hak ettikleri cezayı alabilmeleri için ve bu acıların tekrar yaşanmaması için hepinizin desteği ile sonuna kadar mücadele edeceğiz.”
Sendika.Org