AKP’nin savaş politikalarına karşı Türkiye’nin birçok kentinde meydanları dolduranlar “Barış” dedi

İzmir’de binler barışın dilini konuştu

İzmir’de Barış Meclisi ve HDK’nin çağrısıyla binler Dünya Barış Günü’nde sokaktaydı

İzmir’de Barış Meclisi ve HDK’nin çağrısıyla KESK İzmir Şubeler Platformu, DİSK Ege Bölge Temsilciliği, TÜMTİS, Barış Meclisi, İHD İzmir Şubesi, ÇHD İzmir Şubesi, HDK, Alevi Bektaşi Federasyonu, Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, Liseli Genç Umut, Mücadele Birliği, Yeni Kapı Tiyatrosu, Kaldıraç, Köz, Söz ve Eylem, Halkın Kurtuluşu, DSİP, SGDF, BDSP, İmece Dostluk Derneği, Onbeşler Birlik ve Dayanışma Derneği, Dersimliler Kültür ve Dayanışma Derneği, EHP ve ÖDP Basmane Meydanı’nda bir araya gelerek Konak Eski Sümerbank önüne yürüdü.

Yürüyüş boyunca “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Biji bratiya gelan”, “Her yer Rojava her yer direniş”, “Susma haykır, savaşa hayır”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganları atıldı.

Konak Eski Sümerbank önünde sona eren yürüyüş sonrası devrim şehitleri için saygı duruşu yapıldı. Eski Sümerbank önünde kurulan platformda basın açıklamasını Barış Meclisi’nden Coşkun Üsterci yaptı.

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Ortadoğu’da uzunca bir zamandan beri savaş, darbe ve katliamlar nedeniyle kanın su gibi aktığı, ağır insan hakları ihlalleri ve insanlık utancının yaşandığı koşullarda barış ve demokrasi için alanlara çıkıldığını belirten Üsterci, Suriye’de kadın çocuk demeden insanların kimyasal silahlarla kitle halinde öldürülmesinin emperyalist güçler tarafından bir askeri müdahale gerekçesi olarak araçsallaştırıldığına dikkat çekerek “Uluslararası hukuku da çiğneyerek ABD’nin önderliğinde gerçekleştirilecek olan NATO müdahalesi hiçbir şekilde kabul edilemez” dedi.

Barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin ne denli birleştirici olduğunu ve halklar arasındaki dostluğu pekiştirdiğini Haziran İsyanı sırasında bir kez daha görüldüğünü ifade eden Üsterci açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

İşte bu direnişin ürettiği kardeşlikten aldığımız güçle, bu ülkede kalıcı bir barışın tahsis edilmesi için anadilde eğitim hakkının verilmesi, seçim barajının kaldırılması, siyasal tutsakların serbest bırakılması, temel hak ve özgürlükleri geliştiren ve güvence altına alan özgürlükçü bir anayasanın yapılması gibi adımların, başka bir deyişle savaş ve çatışmalara yol açan tüm adaletsizliklerin giderilmesi yönünde adımların bir an önce atılması gerektiğini bir kez daha haykırıyoruz.

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, AKP’nin Türkiye’deki savaş sonlandırmadan Ortadoğu’ya barış getirmeye kalkıştığını ifade ederek önce Türkiye’de barışın inşa edilmesi gerektiğini belirtti. Sakık şunları söyledi:

Alanlardayız çünkü barışı tahsis etmek istiyoruz, alanlardayız çünkü Kürt gerillası ve Türk askeri ölmesin istiyoruz, alanlardayız çünkü Ortadoğu’da savaşa karşı sesimizi yükseltmek istiyoruz.

EMEP Genel Başkanı Semra Gürkan, Ortadoğu’daki savaşın aklın ve vicdanın kabul etmediğini belirterek, “Kanlı pazarlıklar yapanların demokrasi ve barış getirmeyeceğini biliyoruz; barış ve demokrasiyi alacak olan bizleriz, birlikte olursak el ele verirsek bunu başarabiliriz” dedi.

Platform konuşmalarından sonra İzmir Halkevleri Çocuk Korosu barışın şarkılarını seslendirdi. Çocuklar, barışın sesi oldu. İzmir Halkevleri Çocuk Korosu’ndan sonra İzmir Müzisyenler Derneği bir müzik dinletisi gerçekleştirdi ve miting çekilen halaylarla son buldu.

Eskişehir barış için, Ali İsmail için el ele

Eskişehirliler 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde emperyalizme ve savaşa karşı yürüdü, barış zinciri oluşturdu. Ali İsmail Korkmaz’ı yürüyüş sırasında sık sık andı. Yürüyüş ve barış zinciri sonunda Ali İsmail Korkmaz Parkı’nda “Barış ve çözüm süreci” konulu forum yapıldı

Eskişehir Emek ve Demokrasi Güçleri ile Eskişehir Direniş Forumu’nu düzenlediği eylem 18.00’da Odunpazarı Yediler Parkı’nda başladı. Yürüyüşte “AKP savaş, halklar barış istiyor”, “yaşasın halkların kardeşliği”, “gençlik barışa köprü olacak” sloganları yer buldu.  Ali İsmail Korkmaz için Türkçe ve Kürtçe sloganlar atıldı.

Eylem Adalar’dan devam ederken birkaç kişilik bir grup, bozkurt işaretleri yaparak barış eylemini provoke etmeye çalıştı. Gruba barış işaretleriyle karşılık veren Eskişehirliler, durumun büyümesine izin vermedi ve yürüyüşüne devam etti.

Adalar Migros önünde yapılan basın açıklamasında, kimyasal silah bahanesinin Irakta’da katliamlara yol açtığı, bugün Lazkiye’de, Rojawa’da eşi görülmemiş katliamların devam ettiği; katliamlara ve savaşa karşı halkların direndiği dile getirildi:

Savaş yıkım demektir, halk katliamları demektir, mazlumların canının yanması demektir. Vietnam’da da savaşa girişen emperyalistler barış için savaşanlar karşısında yenilmiştir. Tarih, tüm dünyada savaşa karşı direnen halklara tanık olmuştur ve bu direnişler bugün de sürecektir.

Basın açıklamasında 15 Eylül’de Ali İsmail’in katillerinden hesap sorulması ve valinin istifaya çağrılması için yapılacak mitingin duyurusu yapıldı. Açıklama sonunda barış zinciri oluşturuldu ve “herkes sokağa” sloganları atıldı.

Barış zinciri Porsuk Çayı’nın iki yanını  da kapsayacak şekilde uzadı ve Doktorlar Caddesi’ne vardı. Eskişehir halkı alkışlarla destek verdi, bir aile balkonlarından davul çaldı. LGBT bireyler “nerdesin aşkım-burdayım aşkım” sloganı attırdı.

Barış için sokağa çıkan, barış zinciri oluşturan Eskişehirliler yürüyüşlerine Ali İsmail Korkmaz Parkı’nda son verdi. Burada “çözüm süreci”nin alt başlık olduğu “barış” konulu forum başladı. Forumda, ABD’nin Suriye’ye saldırı planları, Ortadoğu’da devam eden katliamlar, Rojawa, savaşa karşı direniş olanakları konuşuldu.

Akşam saatlerinde de Adalar Migros yakınlarında Porsuk Çayı üzerindeki köprünün merdivenleri boyandı. Adalar’da yürüyüş yolu üzerine barış işaretleri çizildi.

Sivas’ta uçurtma şenliği ve forum

Alibaba Mahallesi’nde Kızılırmak Blokları arkasındaki boş alanda, Sivas Halkevleri Şubesince 12.Geleneksel Uçurtma şenliği düzenlendi. Şenliğe yüzlerce kişi katıldı. Özellikle çocukların yoğun ilgi gösterdiği şenlikte uçurtma yarışması da yapıldı. Davul Zurna ve müzik eşliğinde halayların çekildiği etkinlikte Halkevleri Şube Başkanı Adnan Yılmaz da bir basın açıklaması yaptı.

Akşam saatlerinde Halkevleri Sivas Şubesi’nin çağrısıyla barış konulu bir forum gerçekleştirildi. Seyrantepe Mahallesi’ndeki bir parkta yapılan forumda Mısır ve Suriye ağırlıklı bir sohbet gerçekleştirildi.

Antalya: Halklar barış istiyor

Antalya Emek ve Demokrasi güçleri bugün yaptıkları  bir etkinlikle 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutladı  ve savaşlara hayır dedi

Antalya Emek ve Demokrasi güçlerinin çağrısı  ile Üçkapılar’da toplanan Antalyalılar Cumhuriyet meydanına kadar sloganlarla yürüdü ve burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yol boyu sık sık AKP ve savaş karşıtı slogan atan kitle Cumhuriyet meydanında bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasının ardından barış annelerinin uçurduğu barış güvercinlerinin ardından, alana kurulan projeksiyon ve perde tertibatı ile savaş karşıtı film gösterimi yapıldı.

Samsun tek ses: AKP savaş, halklar barış istiyor

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Samsun’da demokratik kitle örgütleri İstiklal Caddesi’nde bir yürüyüş gerçekleştirdi

Samsun’da 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde KESK öncülüğünde yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Eylem KESK, HDK bileşenleri ve Halkevleri tarafından gerçekleştirildi. Öğretmenevi önünden Çiftlik Akbank önüne kadar, caddeyi trafiğe kapatarak yapılan yürüyüş, Samsun SES Şube Yönetim Kurulu Üyesi Gül Gencan’ın okuduğu basın açıklamasıyla son buldu. Yürüyüş sırasında “AKP savaş, halklar barış istiyor”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol”, “Katil ABD, işbirlikçi AKP”, “Biji bratiya gelan”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Suriye halkı yalnız değildir” sloganları atıldı.

Binler Mersin’de “Barış” dedi

Mersin’de BDP’nin 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle düzenlenen mitingi binler coşkuyla karşıladı. 

BDP’nin ‘Barış Mitingi’, İstasyon Meydanı’nda  bir araya gelen binlerce kişinin, Atatürk Caddesi üzerindeki Mersin Büyükşehir Belediye binasına kadar yürümesiyle başladı. BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici ve Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk mitinge katılanlar arasındaydı. Büyükşehir Belediye binası önündeki mitingde konuşan Ertuğrul Kürkçü, barış için Kürt halkının elinden geleni yaptığını ve yapmaya da devam ettiğini belirtti ve barışın Türkiye ve Ortadoğu halklarının ihtiyacı olduğunu söyledi.

Konuşmalarda sık sık AKP’nin Kürtleri oyalamaya çalıştığından ve sabırlarının tükenmekte olduğundan bahsedildi. Konuşmaların ardından miting şarkı ve halaylarla sona erdi.

Diyarbakır

Rojava artık Amed’le kucaklaşmak istiyor

İstasyon Meydanı’ndaki 1 Eylül mitinginde bir araya gelen 50 bini aşkın kişi, Rojava devrimini sahiplendi, Hükümet’e gerçek bir barış için adım atma çağrısı yaptı. BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak “Amed’den Qamişlo’ya gönül köprüsü kurdunuz” derken PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah da, “Rojava artık Amed’le kucaklaşmak istiyor” sözüyle onbinleri selamladı.

BDP, DTK, EMEP, ESP, KESK Şubeler Platformu, KeSKeSor LGBT, Diyarbakır Tabip Odası, Barış Anneleri İnisiyatifi, DÖKH, MEYA-DER gibi çok sayıda sivil toplum, emek ve meslek örgütü temsilcisinin de yerini aldığı mitinge HPG Askeri Konsey üyesi Ertem Karabulut’un (Numan Amed) annesi Remziye Karabulut, PYD Eş Başkanı Asya Abdullah, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, BDP’li vekiller Ayla Akat Ata, Hasip Kaplan ve Altan Tan katıldı. Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistleri beyaz renkli fistanları ile alana “Söz bitti. Barış için hemen adım atılsın!” yazılı pankartları ile giriş yaptı. Alanda bulunanlar sık sık, “Bijî Serok Apo” sloganını attı. Polis, çevre ilçelerden gelen grupların yanlarında getirdiği üzerinde “Bijî berxwedana YPG” yazısı bulunan pankartın üzerindeki yıldızı gerekçe göstererek, el koydu. Kısa süreli gerginliğe neden olan olayı protesto eden kitle, arama noktası önünde uzun süre oturma eylemi gerçekleştirdi.

Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına zafer işaretleri eşliğinde saygı duruşunun yapıldığı mitingde ilk konuşmayı Tertip Komitesi adına BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt yaptı. Zümrüt’ün ardından konuşan Barış Anneleri İnisiyatifi aktivisti Sultan Koyun, AKP hükümetinin “demokratik çözüm süreci”nde Kürt halkını oyalamaya çalıştığına işaret ederek Kürt halkının vereceği direnişle bunun boşa çıkarılabileceğine dikkat çekti. Ardından Mersin MKM’den Kadir Çat sahne aldı.

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak AKP’nin Ortadoğu’da izlediği politikanın iflas ettiğini belirterek “Suriye’ye yönelik askeri bir müdahale daha büyük yenilgi, daha büyük katliamlar ve iç savaşların yaşanmasına yol açacaktır. Bunun vebali AKP hükümetinin boynunda olur. Türkiye bir rol oynayacaksa siyasi çözüm, barış, halkların kardeşliği için rol oynasın” diye konuştu.

Suriye’de kimyasal silah kullanımını lanetleyen Kışanak, Kürt halkının katliamların karşısında olacağını ifade etti. Çözümün askeri müdahalede, savaşta olmadığını belirten Kışanak. “Rojava kazanırsa tüm insanlık kazanacak. Rojava kazanırsa Amed, Mahabad, Hewler kazanacak” dedi.

Hakiki bir barış istediklerini belirten Kışanak, Kürt halkının özgürlük yürüyüşünün “Demokratik Cumhuriyet’e Özerk Kürdistan”a kadar devam edeceğini getirdi. Başbakan Erdoğan’ın demokratikleşme paketinin içinin boş olduğuna dikkat çeken Kışanak “Ya bu paketin içi boş ya da Başbakan’ın sözleri boş. Biz bu paketin içini meydanlarda dolduruyoruz” şeklinde konuştu.

PYD Eş Başkanı Aysa Abdullah ve beraberinde gelen Rojava heyeti alanı dolduranları selamladı. Uzun süren alkış ve sloganların ardından konuşmasına başta kadınlar olmak üzere tüm halkları selamlayarak başlayan Abdullah, “Eğer Ortadoğu’da değişim dönüşüm olacaksa Kürt halkı olmadan olmaz“ dedi. Aysa Abdullah, Öcalan’ın barış sürecine dahil edilmesi gerektiğini söyledi.

Rojava’da çetecilerin yaptığı saldırıların bütün Kürt halkına yönelik bir saldırı olduğunu kaydeden Abdullah şunları söyledi:

Biz bütün Kürtlerin siyasi, örgütlülüğü ve tüm gücüyle buna karşı mücadele etmemiz gerekir. Bunun için bütün Kürtler ortak siyaset yürütmelidir. Ulusal kongre bunun için önemli bir aşamadır. Rojava’ya siyasi, askeri, ideolojik yapılan saldırılar Rojava iradesine yapılan saldırılardır. Suriye’deki halkların kardeşliğini bozmak amaçlanmaktadır. Bu politikalarda çeteciler ve onları destekleyenler tarafından yapılıyor.

Asya Abdullah, Rojava’daki devrim kadın devrimidir ve kadın gücüyle yürütülmektedir” diyerek sözlerini “Rojava halkı artık sizlerle kucaklaşmak istiyor, Amed’e gelmek istiyor” şeklinde tamamladı.

DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk çeşitli bahaneler ile Suriye’ye askeri müdahale yapılmak istendiğine dikkat çekerek, AKP’nin savaş çığırtkanlığı yaptığını belirtti. ”Suriye’ye dönük savaş politikaları ateşle oynamaktır. AKP’nin Suriye’ye askeri müdahaleye bu kadar heveslenmesinin altında Rojava yatıyor” diyen Tuğluk şunları söyledi.

Türkiye’yi uyarıyoruz. Çetecileri örgütleyerek halkımızın üzerine göndermekten vazgeçin. Ne pahasına olursa olsun Rojava devrimini sahipleneceğiz. Rojava’daki halkımız ne Esad’tan ne de ÖSO’dan yanadır. Rojava’daki halkımız halkların barış ve kardeşlik içinde yaşamasını öngören üçüncü bir yoldur.

Tuğluk, Öcalan’ın müzakere koşullarının yaratılmasını istediklerini belirtti. Öcalan’ın basınla, kişilerle, DTK ile, KCK yetkilileriyle görüşmesi gerektiğini ifade eden Tuğluk İmralı’nın medyaya açık hale getirilmesi gerektiğini dile getirdi. Sayın Öcalan’ın müzakereyi yürütebilmesi için ayrıca bir sekreteryasınında oluşturulması gerektiğini de söyleyen Tuğluk başka türlü barış sürecinin sürdürülemeyeceğini belirtti.

Tuğluk’un konuşmasının ardından Bismil’den yürüyüşle mitinge gelen gençlerin mesajı okundu. Miting konuşmaların ardından sanatçıların seslendirdiği parçalarla sona erdi.

Van

Barış mücadeleyle gelir

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Van’da düzenlenen merkezi mitingde bir araya gelen onbinlerce kişi hükümete demokratik çözüm sürecindeki sorumluluğunu hatırlatırken, Batı Kürdistan devrimine destek mesajı verdiler. Mitingde konuşan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan AKP hükümetinin bir paketten bahsettiğine dikkat çekerek, “Ama paketin içeriğinde ne olduğundan kimsenin haberi yok. Tek başına paket çıkarılırsa bu ne barışı, ne de demokrasiyi getirir” dedi. Buldan ayrıca, Batı Kürdistan’a yönelik olası bir müdahale konusunda uyararak, “Rojava’ya müdahale Kürtlerin yaşadığı dört parçayı birleştirir. Rojava devrimi Kürdistan devrimidir” vurgusunu yaptı..

Süreçte ikinci aşamaya geçildiğini söyleyen Buldan, “KCK tutukluları ve hasta tutuklular derhal tahliye edilmelidir. Anayasada Kürtlerin ve tüm halkların hakları güvence altına alınmalıdır. Barış zordur ve savaştan daha zahmetlidir. Bu süreci mutlaka barışa evrilteceğiz” dedi. Barışın mücadeleyle geleceğini ifade eden Buldan kimsenin rehavete kapılmaması gerektiğini söyledi. Buldan’ın konuşmasının ardından sahneye çıkan Ayfer Düzdaş ve Hozan Remzi’nin sunduğu müzik dinletileyle barış mitingi sona erdi.

Mitingin ardından Haçok Mahallesi’nde polislerle gençler arasında çatışma çıktı. Çıkan çatışmada 1’i ağır 2 genç yaralanırken 5 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Mahallede çatışmanın şiddetlenerek devam ettiği yaralı ve gözaltı sayısının artabileceği belirtildi. Çatışmada ağır yaralan gencin durumunun ciddi olduğu öğrenilirken, gözaltına alınan gençlerin ise nereye götürüldüğü öğrenilemedi.

Dersim

Dersim’de barış nöbeti

Dersim’deki Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Sanat Sokağı’nda biraraya gelerek Seyit Rıza Meydanı’na kadar meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş ardından ‘barış çadırı’nda nöbet eylemi başlatıldı.

Dersim’de 1 Eylül yürüyüşüne, BDP Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra yüzlerce kişi katıldı.

Çorum

1 Eylül Dünya Barış Günü sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin oluşturduğu Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen bir dizi etkinliklerle kutlandı. Öğlen saatlerinde Özdoğanlar Sineması önünde buluşan emekçiler Vilayet önüne kadar yürüdü. Vilayet önünde barış zinciri oluşturan emekçiler PTT önüne kadar yürüdü. PTT önünde de bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasının ardından kitle hep bir ağızdan barış türküleri seslendirdi. Etkinlik süresince PTT önünde savaş fotoğrafları sergisi de açık kaldı.

Hatay

Hatay’ da binler barışa çığlık oldu

Hatay’da, binlerce kişi, Antakya Dayanışma’nın çağrısıyla, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde sokaklardaydı. “Ülkemizde ve bölgemizde emperyalist savaşa hayır” diyen Antakyalılar Doğuş Okulları önünde buluşarak Uğur Mumcu Alanı’na yürüdü. Yürüyüşte “Reyhanlı’yı unutma, unutturma”, “Suriye halkı yalnız değildir”, “Katil ABD, işbirlikçi AKP” sloganları atıldı. Yürüyüş sırasında Abdullah Cömert ve Ali İsmail Korkmaz da sık sık anıldı.

Armutlu semt pazarında bir araya gelen Dursunlu, Sümerler, Aşağı Okçular, Turunçlu, Armutlu ve Çekmece halkı 500 kişiden oluşan “barış zinciri” ile Doğuş Okulları önüne geldi. Dursunlu, Çekmece, Aşağı Okçular, Turunçlu, Armutlu ve Sümerler halkı “savaşa meydan okuyoruz” pankartıyla, Armutlu Gençliği ise “ Armutlu Gençliğinin sözüdür, Abdullah kardeşimizin katillerini bulacağız” yazılı pankartlarla yürüyüşte yerini aldı.

Yürüyüş, Uğur Mumcu Alanı’nda yapılan mitingle sona erdi. Ali İsmal Kormaz’ın anne ve babası ile Abdullah Cömert’in ailesinin de katıldığı mitinge konuşmacı olarak  Hatay Tabip Odası Başkanı Selim Matkap, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, SYKP temsilcisi Mehmet Karasu ve Hatay Halkevi Başkanı Eylem Mansuroğlu katıldı. Konuşmacılar halkı Arapça ve Türkçe selamladı.

Yapılan konuşmalarda, Hatay’ın  iki yıldır AKP’nin izlediği savaş politikalarıyla Suriye’ye olası askeri müdahalenin üssü haline getirildiği, Hatay halkının barış taleplerini ifade etmek için çıktığı sokaklar, caddeler valilik tarafından halka yasaklanırken, aynı caddeler ve sokakların kardeş kanı dökecek, insanları öldürecek tanklara, askeri mühimmat taşıyan yüzlerce TIR’a serbest kılındığına dikkat çekildi. Konuşmaların ardından barışı temsilen beyaz balonlar ve güvercinler gökyüzüne bırakıldı. Yerel müzik gruplarının sahne aldığı mitingde Halkevleri Yaz Okulu Minik Çapulcu Korosu da söylediği şarkılarla alandakilerden yoğun alkış aldı.

Sendika.Org İzmir, Eskişehir, Samsun, Antalya, Sivas, Hatay, Çorum / ANF