Palalı serbest bırakıldı, yurtdışına kaçtı. Sopalıların alayı özgür! Sıra şimdi Ethem Sarısülük’ü vuran polisin aklanmasında. Ankara Emniyet’i Kızılay’da 1 Haziran günü Gezi Eylemleri’ne destek gösterilerine katılan Ethem’i başından vuran polisi saklamaya çalıştı. Emniyet işe, vurulma anında MOBESE kamerasını önce gökyüzüne sonra ağaçlara çevirerek delil karartma girişimiyle başladı. Bunu beceremedi. Çünkü olay yerinde birçok kamera vardı. […]
Palalı serbest bırakıldı, yurtdışına kaçtı. Sopalıların alayı özgür! Sıra şimdi Ethem Sarısülük’ü vuran polisin aklanmasında. Ankara Emniyet’i Kızılay’da 1 Haziran günü Gezi Eylemleri’ne destek gösterilerine katılan Ethem’i başından vuran polisi saklamaya çalıştı.
Emniyet işe, vurulma anında MOBESE kamerasını önce gökyüzüne sonra ağaçlara çevirerek delil karartma girişimiyle başladı. Bunu beceremedi. Çünkü olay yerinde birçok kamera vardı.
Bir süre polisin kimliği gizlendi. Savcı 6 gün sonra “Vuran polisi getirin” demek yerine adını istemekle yetindi. Olaydan 16 gün sonra polisin ismi savcıya bildirildi. Vuran polisin ifadesi 23 gün sonra alınabildi.
Olayı gören tanıklar tehdit edildi. İfade veren tanık Şahin İmga tutuklandı. Ethem’i vuran polis Ahmet Şahbaz sorgu hakimliği tarafından serbest bırakıldı.
Saklama olmadı aklama
Saklamayı beceremediler, sıra geldi aklamaya… Onu da dün mahkemenin kabul ettiği iddianameyle yapacaklar. Ethem Sarısülük’ü vuran polis Ahmet Şahbaz ile ilgili iddianame asla bir iddianame değil. Tam anlamıyla temiz kağıdı. Öleni suçlayan öldüreni aklayan bir temiz kağıdı. İddianameye göre bir tek suçlu var; o da Ethem Sarısülük’ten başkası değil.
Savcıya göre; polis Ahmet Şahbaz gösterici grubun kendisine taşlarla saldırdığını görünce linç edileceğini düşünmüş. Kaçmak istemiş. Zaman kazanmak amacıyla namluya mermi sürmüş. (Tanıklar, ortada bir zaman kazanma durumu olmadığını polis Ahmet Şahbaz’ın elindeki kalkanı kendisinin yere bıraktığını, göstericileri tekmelediğini ve silahının namlusuna daha sonra mermi sürdüğünü anlatıyor.)
İddianameye göre; polis Ahmet Şahbaz, mermi sürerken tabancanın namlusunu yere doğru tutmuş. Sonra silahı omuz hizası üzerine kaldırarak havaya ateş etmeye başlamış. Ethem Sarısülük, ateş etmeden 1/3 saniye önce, 1/2 saniye önce ve ateş edildiği esnada polis Ahmet Şahbaz’a taş atmış. Taşlar polis Ahmet Şahbaz’ın vücuduna isabet etmiş.
Polis bir taraftan uyarı amacıyla havaya ateş ederken, bir taraftan da kendini kurtarmak için geriye doğru adım atıp, gösterici gruptan uzaklaşmaya çalışmış. Üçüncü atışı yapıp kaçmaya çalıştığında, omuz hizasından yukarıda tuttuğu tabancası dönme hareketinin etkisiyle yere paralel hale gelmiş.
O konumdaki silahtan çıkan mermi ile Ethem Sarısülük başından vurulmuş. (Bilirkişi neredeyse “Tabanca suçlu, polis suçlu değil “diyecekmiş.) Savcı, polisin “meşru savunma sınırını kasten aştığını” bile söylememiş.
Sınırın “Kasıt olmaksızın aşıldığına” hükmetmiş. Aslında savcı bir tek “Ethem Sarısülük’ün mermiye kafa attığını” söylememiş. Eh onu da artık mahkemede hallederler!