Bingöl’de bir Kürt kızına tecavüz ediliyor; ama tecavüz edilenler serbest bırakılıyor. Toplum tepki gösterince Aile ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanı zevahiri kurtarmak için harekete geçiyor; tutuklanmalar geçerlidir açıklaması yapıyor. Roboski Katliamı’na da tepkiler gelişince hükümet yetkilileri ve Başbakan üzüntülüyüz, olay adalete sevk edilmiştir diye açıklamalar yaparak zevahiri kurtarmaya çalışmışlardı. Daha önce de devlet yetkililerinin Kürdistan’da […]
Bingöl’de bir Kürt kızına tecavüz ediliyor; ama tecavüz edilenler serbest bırakılıyor. Toplum tepki gösterince Aile ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanı zevahiri kurtarmak için harekete geçiyor; tutuklanmalar geçerlidir açıklaması yapıyor. Roboski Katliamı’na da tepkiler gelişince hükümet yetkilileri ve Başbakan üzüntülüyüz, olay adalete sevk edilmiştir diye açıklamalar yaparak zevahiri kurtarmaya çalışmışlardı.
Daha önce de devlet yetkililerinin Kürdistan’da genç kızlara toplu tecavüzleri açığa çıktı. Bütün toplu tecavüzlerin içinde devlet yetkilileri var. Bu iki nedenle gerçekleşiyor. Birincisi tecavüz bir devlet politikasıdır; Kürtlere her yerde ve alanda bir tecavüz politikası uygulanıyor. Aslında Kürtler üzerindeki sömürgecilik tam bir tecavüz politikası niteliğindedir. Tecavüz tam bir irade kırma yöntemidir. Kürtlerin iradesi kırılıp tümden teslim alınmak istendiği için tecavüz Kürdistan’da esas yöntem haline getirilmiştir. İkincisi, devlet yetkilileri bu yaptıklarının hesabı sorulmadığı için Kürdistan’da rahatlıkla bunları yapabiliyor.
Erkek egemen sistemin tüm toplumun iradesini kırma yöntemi olan tecavüz, Kürdistan’da sistemli uygulanmaktadır. Sadece kızlara yapılmıyor, kızlar şahsında erkek-kadın ayırımı yapılmadan tüm Kürtlere tecavüz ediliyor. Bu nedenle sadece birkaç genç kıza yapılmıştır biçiminde hafife alınamaz, geçiştirilemez. Başta erkekler olmak üzere tüm Kürtlere tecavüz edildiği unutulmamalıdır. Kaldı ki bir tek kıza yapılsa bile ağır cezalandırılması gereken çok büyük bir insanlık suçudur.
Bingöl’de olması tesadüfi değildir. Bingöl’de eskiden beri özel savaş politikası izleniyor. Bingöl tümden teslim alınıp Türkleştirilmek isteniyor. Kürtlükten koparılıp Türkleştirilmek istenen pilot bir bölgedir. Elazığ’ın Türkleştirilmesi için çok özel bir politika izlendiği biliniyor. Zaten Şark Islahat Planı’ndan beri Dersim bu politikanın saldırısı altındadır. Şimdi bu saldırı Bingöl üzerinde yoğunlaştırılıyor. Yöntemler çeşitlidir ama amaç aynıdır. Tecavüzle, Bingöl gençlerinin ülkesinden göçertilip uyuşturucu ile uğraştırılması aynı amaca ulaşmak içindir. Bingöl halkını Türk egemenlik sistemine bağlamaya çalışan Fetullahçılar gibi tarikatların faaliyet yoğunluğu da aynı amaçladır.
Türkçe olimpiyatları için Bingöl’ün seçilmesi de tesadüfi değildir. Fetullahçıların İslam maskesiyle yaptığı faaliyetler de Türkçe olimpiyatları da “Biz Zaza’yız Kürt değiliz” biçimindeki özel savaş propagandası da hep aynı merkezlerin işidir ve aynı amaçladır. Tüm bu faaliyetlerin neden yapıldığı görülmeden Bingöl’de genç Kürt kızına yapılan tecavüz anlaşılamaz; Bingöl halkı şahsında Kürtlerin nasıl bir günlük tecavüz altında olduğu görülemez.
Kültürel soykırımcı sistem Bingöl’ü kazandıklarını düşünüyordu. Ancak son yıllarda Bingöl’de halkın durumu fark etmesi ve uyanması sömürgeci rejimi ürkütmüştür. Yoksa çözüm sürecinden, Kürtlerin varlığının kabul edildiğinden, anadilde eğitimin olabileceğinden söz edilirken asimilasyon ve kültürel soykırım amaçlı gerçekleştirildiği tartışmasız olan Türkçe olimpiyatları Bingöl’de yapılmazdı.
Bingöl’deki tecavüz de Bingöl halkının iradesini kırıp uyanışını durdurmak için yapılmıştır. Kesinlikle tesadüf görülemez. Bingöl halkındaki namus hassasiyeti de bilinerek Bingöl’ün iradesi buradan vurulmak istenmiştir. Buradan vurulan Bingöl halkının uyanması ve direnmesi zordur. İnsanlar ve toplumlar tam bilmez ya da fark etmez; ama bu tür olaylar travma yaratır ve bir toplumun iradesini kırar. Bunu en iyi toplumsal psikolojiyle uğraşanlar bilir.
Bingöllüler ya da tüm Kürtler bizimle ilgili değil, uzaktaki bir kıza yapılmış dememelidir. Böyle yaklaşılırsa Bingöl halkı dahil tüm Kürt halkı gaflet içine düşmüş olur.
Bingöl halkı onuruna ve namusuna sahip çıkmalıdır. Namusa sahip çıkma böyle olur. Bütün Bingöllülere tecavüz ediliyor; bütün toplumun onuru ayaklar altına alınıyor. Açıkça biz tecavüz ederiz, yaptığımız yanımıza kalır diyorlar. Çünkü Roboski olayında olduğu gibi yaptıkları tüm tecavüzler hep yanlarına kar kalmıştır. Roboski de, işlenen binlerce faili meçhul de, cinayet de tecavüzdür.
Türk devlet yargısı, mahkemeleri şimdiye kadar hiçbir tecavüzü yargılamamıştır ya da dostlar bizi pazarda görsün mealinde göstermelik mahkemeler yapmışlardır. Çünkü bu tür tecavüzler hem devlet politikasıdır hem de devlet memurları yargılanırsa terörle mücadelede şevkleri kırılır; özel savaşı uygulayamazlar biçiminde düşünmektedirler. Tüm savaşlarda askerleri ve polisleri daha fazla kullanmak ve kirli savaşın içine sokmak için bu tür tecavüzlere göz yumarlar, hatta teşvik ederler. Zaten devletin derinliklerinin bilinçli planladığı ve pratikleştirdiği politikalar olduğu için bu tür uygulamalar süreklileştiriliyor.
Kuşkusuz erkek egemenlikli zihniyetin bir kadına tecavüzüdür. Ancak esas yanı bundan çok, bir topluma tecavüz etmek ve iradesini kırmaktır. Yani toplumsal ve ulusal bir olaydır. Bu nedenle tüm Bingöl ve Kürdistan halkı ayağa kalkmalıdır diyoruz.