TKP’li öğrencilerin bir süredir “içinde herhangi bir siyasi oluşum olmadığı” iddiası ile örgütledikleri üniversite kongresinden ilginç bir karar çıktı. Fikir Kulüpleri Federasyonu yeniden kuruldu. 180’nin üzerinde topluluğun bir araya geldiği kongre, bu toplulukların ortak programı(ve her nedense TKP’nin parti programı ile çok uyumlu) ile oluşturulan bir federasyon kurma kararı aldı. Tüm bunlar, TKP’nin “üniversitede nasıl […]
TKP’li öğrencilerin bir süredir “içinde herhangi bir siyasi oluşum olmadığı” iddiası ile örgütledikleri üniversite kongresinden ilginç bir karar çıktı. Fikir Kulüpleri Federasyonu yeniden kuruldu. 180’nin üzerinde topluluğun bir araya geldiği kongre, bu toplulukların ortak programı(ve her nedense TKP’nin parti programı ile çok uyumlu) ile oluşturulan bir federasyon kurma kararı aldı.
Tüm bunlar, TKP’nin “üniversitede nasıl bir modelle çalışma yapmak lazım?” sorusuna bulduğu ve bir türlü emin olamadığı ve türlü istikrarsız girişimle (Yurtsever Cephe, Yurtsever Cephe Öğrenci Birliği, Öğrenci Birliği, Genç Meclis, TKP’li Öğrenciler vs.) sonuçlandırdığı bir çaba olsa çok değerlendirmeye gerek duymayacaktım. Ancak konu FKF olunca bir çift laf etmek ve tarihi tekrar anımsamakta fayda var.
Fikir kulüpleri “üniversite içinde” kuruldu, herhangi bir partinin programı çerçevesinde kurulmadı. Öyle ki Türkiye’nin ilk yasal sosyalist partisi olan TİP, ilk Fikir Kulüplerinden çok sonra kuruluyor.
Bir dönem TİP’li gençlerin etkin olduğu Fikir Kulüpleri bir araya gelerek Fikir Kulüpleri Federasyonu bünyesinde toplandıktan sonra iki ayrışmada taraf oluyor. İlki, TİP’in pasifist ve parlamenter yaklaşımlarına tepki olarak MDD grubu ile hareket etmesi şeklinde gelişirken, hemen ardından gelişen MDD’cilerle ayrışma ve Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu (Dev-Genç)’na dönüşmesi şeklinde yaşanıyor. Ancak tüm bu dönemlerde “FKF’yi FKF yapan” olmazsa olmaz özelliğini kaybetmiyor:
“FKF, gençliğin “bağımsız, demokratik’’ kitle örgütü olarak çalışıyor, hiçbir döneminde bir komsomol biçiminde çalışmıyor.”
Ancak, FKF’nin tüm felsefesine aykırı olarak, TKP’li öğrencilerin kurduk dedikleri FKF, bir parti programı dâhilinde, planlı bir şekilde TKP’nin güdümünde kuruldu. FKF, seçimlerde TKP’ye oy verme kararı alırsa şaşırmamak gerek!
FKF’nin tarihi mirası üzerinde söz hakkı olup olmaması ayrı bir tartışma konusu olmakla beraber, FKF ismini kullanarak koca bir tarihin içini boşaltan ve FKF’ye hiç benzemeyen bir şey kurmak gençlik mücadelesinin tarihini hiç bilmemek veya pragmatizmdir. Bu durumun başka bir açıklaması yoktur.
12 tane Fikir Kulübü’nün birleşmesiyle oluşan FKF’nin, içinde bir tane bile Fikir Kulübü bulunmayan topluluklar tarafından yeniden kurulması da oldukça manidar. Keşke kongreden önce birkaç tane de Fikir Kulübü kursaymış TKP’li öğrenciler, en azından biçimini benzetirlerdi.
Bir diğer sıkıntı, Federasyonun kuruluş biçimidir. 1965 yılında kurulan FKF yukarıdan aşağı değil, aşağıdan yukarı kuruldu. Oysaki TKP’li öğrencilerin son dakikaya kadar böyle bir federasyon fikrini dillendirmek bir kenara muhtemelen TKP üyesi olmayan hiçbir öğrencinin haberi dahi yoktu. “Alın size son dakikada örgüt, bundan sonra üniversitenin örgütü budur” diyerek kurulan bir örgüt gençliğin bağımsız örgütü değildir. Gençliğin kitle örgütü ancak gençliğin bağımsız hareketi içerisinde yaratılabilir. Gençlik örgütünün bağımsız olması gençlik mücadelesine ilişkin kendi kararlarını kendisinin alması ve uygulamasıdır.
Bir de, dakika bir gol bir, FKF kuruluşunun ilanından saatler sonra TKP Merkez Komite üyesi Metin Çulhaoğlu “temennilerini” yazarak, daha üniversiteliler tartışmadan FKF’nin kaba programını çiziveriyor ve üniversite içi sorunlardan önce ülke sorunlarına eğilmelerini “tavsiye” ediyor. 1965’teki FKF’nin de böyle yaptığını ekleyerek. Oysa 1965 yılında kurulan Fikir Kulüpleri Federasyonu tüzüğünde şöyle belirtiliyor. ‘’Fikir Kulüpleri Federasyonu gençlik, yurt ve dünya olaylarını bir bütün olarak alır. Gençlerin mutluluğunu, insanın kendini yetiştirebileceği olanakların var olduğu bir düzende görür. Bu ileri düzene ulaşabilmek için gençlere ödevler düştüğü kanısındadır. Gençlerin ödevlerini yerine getirebilecek olgunluğa erişmesi bilinçlenmesi eşgüdümlü ve örgütlü eylemlere girişerek yurda ve dünyaya yön verebilmeyi amaçlar.’’ Yeni kurulduğu iddia edilen FKF’nin TKP çizgisinde hareket etmesini sağlamak için tarihi farklı okumaya hiç gerek yok. FKF tarihi ortadadır.
TKP’li öğrencilerin belirli aralıklarla üniversiteye yeni bir örgüt modeli önermek yerine gençlik mücadelesinin tarihini ve ilkelerini bir kez daha gözden geçirmesi hayırlı olabilir.
*Öğrenci Kolektifleri üyesi