TÜSİAD, kurulduğundan bu yana demokratik parlamenter sistemin savunucusudur. Siyasi partilerde yönetime geleceklerin, milletvekili adaylarının parti başkanı tarafından belirlenmesi TÜSİAD tarafından devamlı eleştirilir. Ne var ki, eleştirmek kolay. Yapmak zordur. Kaldı ki, ”Burası Türkiye Abicim!”.. Genel kabul görmüş alışkanlıklardan kurtulmak mümkün olamıyor. TÜSİAD’a kimin başkan olacağı ve yönetim kuruluna kimlerin katılacağı üyelerin oylarıyla belirlenemiyor. ”Derin TÜSİAD örgütü” önce başkanı belirliyor. […]
TÜSİAD, kurulduğundan bu yana demokratik parlamenter sistemin savunucusudur. Siyasi partilerde yönetime geleceklerin, milletvekili adaylarının parti başkanı tarafından belirlenmesi TÜSİAD tarafından devamlı eleştirilir.
Ne var ki, eleştirmek kolay. Yapmak zordur. Kaldı ki, ”Burası Türkiye Abicim!”.. Genel kabul görmüş alışkanlıklardan kurtulmak mümkün olamıyor.
TÜSİAD’a kimin başkan olacağı ve yönetim kuruluna kimlerin katılacağı üyelerin oylarıyla belirlenemiyor. ”Derin TÜSİAD örgütü” önce başkanı belirliyor. Başkan yönetim kurulunda birlikte çalışacaklarını seçiyor. Bu liste “Derin TÜSİAD örgütü” tarafından onaylandıktan sonra, 602 üye genel kurul toplantısında basılı hale getirilmiş listeleri oy sandığına atıyor.
Son yıllarda TÜSİAD ismi, başkanlarının isimleriyle özdeşleşir oldu. Başkanlar TÜSİAD’ın kamuoyundaki “yüzü” haline geldi. Bunun iki sonucu oldu. (1) TÜSİAD Başkanlığı tam gün bir meşgale haline geldi. (2) TÜSİAD ile ilgili günahlar da sevaplar da başkanın hanesine yazılıyor.
Dev kadro, bol para
TÜSİAD’da başkanın kişiliği, saygınlığı, etkinliği, temsil yeteneği, söyledikleri, yazdıkları önemli ama onların gerisinde “devleşen” bir yapı var ve maddi güç var.
TÜSİAD’ın bir genel sekreteri ve genel sekreterlikte çalışan 40 uzmanı var. Bitmedi, Ankaratemsilciliğinde 5 kişi çalışıyor. TÜSİAD’ın yurtdışında Washington, Brüksel, Berlin, Paris,Pekin’deki temsilcilik ve bürolarında ise 7 uzman çalışıyor. Belli konularda ücret karşılığı profesyonel danışmanlardan (hocalardan) hizmet satın alınıyor.
2012 yılında TÜSİAD’ın faaliyetleri için 16.5 milyon TL harcama yapılmış. Bunun 14.1 milyonTL’lik bölümü üyelerin ödentileri ile karşılanmış.
Bundan 40 yıl önce TÜSİAD özel sektörün rakipsiz sivil toplum örgütü idi. Zaman içinde TÜSİAD’ın peşinden MÜSİAD, ASKON ve TUSKON kuruldu ve gelişti. Çok sayıda güçlü girişim-cileri, sermaye gruplarını şemsiyeleri altında toplayan, üyeleri temsilde başarı sağlayan bu 3 sivil toplum kurulu-şunun özelliği “üyelerinin ortak siyasi görüşleri benimsemeleri, ortak inançlara ve manevi değerlere sahip olmalarıdır.”
TÜSİAD’ı daha sonra gelişen 3 sivil toplum kuruluşundan ayıran ise, (bugüne kadar) “burjuva” değerlere sahip sermayeyi (kapitalistleri) şemsiyesi altında toplamasıdır.
Nedir bu burjuva değerler? (1) İktidara (seçilmiş siyasi güce), manevi değerlere (dine ve her türlü inanca) saygılı olurken, siyasi güç ile ortak veya farklı manevi inançlar karşısında bağımsızlığını korumak, baskıyı kabul etmemek, (2) Ülkenin ve halkın çağdaş yaşam çizgisinin üzerine çıkmasını sağlayacak, eğitim, bilim, sanat, kültür değerlerinin korunmasını ve yayılmasını sağlamak.
Siyasi güce saygı…
TÜSİAD bugüne kadar bu burjuva değerlere sahip çıktı. Ancak iktidara (seçilmiş güce) saygılı olmaya özen göstermesine rağmen, “bağımsızlığını korumaya çalıştığı için ve de iktidardaki siyasi güçten farklı görüş ve önerileri de gündeme getirdiği için, iktidarın sempatisini kaybetti.
TÜSİAD üyeleri ne kadar burjuva olur ise olsun, TÜSİAD her ne kadar burjuva örgütü olur ise olsun, üyeleri de yönetimi de iktidar ile çatışmayı, “kötü” olmayı istemiyor.
Yeni yönetim kurulu büyük ölçüde bu rüzgarın etkisinde oluşmuş görünüyor. Başkan MuharremYılmaz dışındaki TÜSİAD’ın “Baba Üyeleri”nin, ekonomik hayatın önemli aktörlerinin yönetimde görev ve sorumluluk almamaları dikkati çekmektedir.
Muharrem Yılmaz döneminde “üyelerin genel temennisi haline gelen iktidarla ‘kötü’ olmama arzusunun uygulamaya nasıl dönüşeceğini zaman gösterecek. TÜSİAD burjuva örgütü olmaya devam edecek mi, yoksa iktidarın (siyasi gücün) baskısını kabul ederek, rakibi 3 büyük sivil toplum kuruluşu gibi iktidarın yanında mı yer alacak? Bunun göstergesi toplantılara Başbakan’ın, bakanların katılmasıdır. TÜSİAD’ın dünkü toplantısına Başbakan katılmadı. Katılan
bakan yoktu.