Bu yazı İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ilk günlerinde henüz ateşkes ilan edilmemişken kaleme alındı… Vahşiler vurması kolay düşmanları seçerler. Mücadelede eşitliği reddederler. Aynısı, okul avlularında veya savaş alanlarında gerçekleşir. ABD ve İsrail bu şekilde çalışır. Karşılık verme kapasitesine sahip yetenekli düşmanlardan kaçarlar. Alçak hükümetler asla pişmanlık duymazlar. Dökme Kurşun Operasyonu sırasında, 2009 yılı Ocak ayında, […]
Bu yazı İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ilk günlerinde henüz ateşkes ilan edilmemişken kaleme alındı…
Vahşiler vurması kolay düşmanları seçerler. Mücadelede eşitliği reddederler. Aynısı, okul avlularında veya savaş alanlarında gerçekleşir.
ABD ve İsrail bu şekilde çalışır. Karşılık verme kapasitesine sahip yetenekli düşmanlardan kaçarlar. Alçak hükümetler asla pişmanlık duymazlar.
Dökme Kurşun Operasyonu sırasında, 2009 yılı Ocak ayında, Profesör Jeremy Salt “Cesur İsrailli havacılara bir mesaj” yazdı. Onun yorumları, şimdi yaşanmakta olanlar için de geçerli.
Onlara soruyor:
Görmediğiniz insanların üzerine bomba yağdırmak nasıl bir duygu?
Öldürmekte olduklarınızı görmedim demek size yardımcı oluyor mu?
Sivil altyapı ve kendini savunamayan insanların üzerine orantısız güç kullanmak sizin vicdanınızı rahatlatıyor mu?
Siviller, erkek, kadın, çocuk ve bebeklerin öldürülmesinden rahatlık mı hissediyorsunuz?
Bu, vicdanlarınız üzerinde baskı yapıyor mu yoksa rahat mısınız?
Geceleri iyi uyuyor musunuz, yoksa oynarken ya da çalışırken, camilerde, okullarda, oturma odalarında, mutfaklarda, yataklarda, evlerinde öldürdüğünüz kadınların, erkeklerin ve çocukların kâbuslarını mı görüyorsunuz?
Onlar, kendi tarlalarında çiftçiler, çocuklarıyla anneler, sınıflarda öğretmenler, camilerde imamlar, oyun oynayan çocuklar, zayıf ve engelli yaşlılardı bunlar mı sizin güvenliğinizi tehdit edenler?
Hiç neler yaptıklarınızı sorguluyor musunuz? Nedenini merak ediyor musunuz?
Hiç utanmanız yok mu, edep duygusuna sahip değimlisiniz? Doğru ile yanlış arasındaki farkı ayırt edemiyorsunuz?
Kanun biliyor musunuz? Eğer öyleyse, neden bunu ihlal ediyorsunuz? Şayet bunu yapıyorsanız, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar haline gelirsiniz, bunu biliyor musunuz?
Emirlere körü körüne mi uyuyor musunuz yoksa kendi aklınız var mı?
Daha önce de sivilleri öldürdünüz mü?
Yine emrederlerse tekrar yapar mısınız?
Emirlere körü körüne mi uyacak mısınız yoksa doğru olanı mı yapacaksınız?
“Cesur” İsrail havacıları, askerler, denizciler ve güvenlik güçlerinin diğer personeli, hepiniz birer korkaksınız. Yıllardır yasa dışı davrandınız.
Filistinlilerin acıları bir yaşam biçimidir. Her gün yaşayacağını ya da öleceğini bilmeksizin yaşamayı hayal ediniz. Bu tarzda büyüyen çocukları düşünün. İsrailli çocuklar Filistinli çocukların katlanmak zorunda kaldıkları şeyleri biliyorlar mı? Onlara bunları anlattınız mı? Umurlarında mı? Ve ebeveynleri?
İsrail ordusu Gazze sınırına göndermek için ağır silahlar ve binlerce asker görevlendirmekte. Ve Mossad beyan ediyor: ” IDF Genelkurmay Başkanı Korgeneral Benny Gantz kara harekâtı için bastırıyorlar, Etap B Pilar Operasyon Savunma gecikmeden başlamalı. Başbakan ve Savunma Bakanı beklemeyi tercih ediyorlar” diyor.
Başka bir potansiyel holocaust baş gösteriyor. Her zaman en fazla acı çekenler siviller. İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri’nin kasıtlı amaçları var. Saldırı, iki ülkenin emperyal stratejisinin bir parçası. İnsan hayatının önemi yok, sadece fetih, tahakküm ve sömürü önemli.
Kurşun Dökmenin operasyonun maliyeti korkunçtu. Füzeler, bombalar, havan topları ve yasadışı silahlar savunmasız insanlara karşı kullanıldı. Sonrası toplu katliam ve yıkımdı. İnsanlığa karşı suçlar, korkunç savaş suçları işlendi. Sorumlu yetkililer eylemlerinin bilincinde değiller. Güvenlik Konseyi uçuşa yasak bölgelerin korumasını emretmedi.
1400’den fazla Gazzeli öldürüldü. Yüzde 80’ninden fazlası sivildi. 300’den fazla ölen çocuk vardı. 5.300 civarında yaralı. 1.600 ‘den fazla yaralı çocuk veya bebek. İsrail bunları bilinçli olarak nişan aldı.
Mahalleler, okullar, üniversiteler, camiler, hastaneler, BM tesisleri, balıkçı tekneleri, sivil fabrikalar ve atölyeler, belediye binaları, vakıflar, sivil altyapılar ve savaşmayan diğer yerler bombalandı ve imha edildi.
Toprakları yerle bir edildi. Elektrik tesisatı ve sulama sistemleri tahrip edildi. Uluslararası liderler katliam ve acılar konusunda kayıtsız kaldı. Sadece üç düşük rütbeli İsrail askeri, fazlasıyla hafif maddeden hüküm giydi.
El-Samouni ailesi 27 üyesini kaybetti. Salah Talala el-Samouni annesi paramparça gördü. Roketler ve topçu ateşleri onun iki yaşındaki kızını, babasını, teyzesini, kuzenini ve bütün aileyi öldürdü. Medya bu konuda bir şey söylemedi. Bunlar, İsrail’in en kötü suçlarını destekliyorlar.
Gazzeliler yine kuşatma altında, Dökme Kurşun Operasyonlarından kurtulmuş değiller. Onlar şimdi belki de 2008-09’dan daha kötü bir savaş ihtimaliyle karşı karşıyalar.
Uluslararası liderler, sessizlik, kayıtsızlık ve / veya suç ortaklığı nedeniyle suçluluk payına sahipler. Washington İsrail’in bütün savaşlarında yer alıyor. Onlara silah, mühimmat ve finansman temin ediyor. Ve de siyasi destek.
Obama Netanyahu’ya bombalamaya devam et, dedi. Buna “kendini savunma” diyorlar ve böyle olmadığını kimsenin bilmesini istemiyorlar. Senato, 15 Kasım günü, destekleyen bir kararı -bağlayıcı olmayan- oybirliğiyle onayladı. Kimse itirazını ifade etme cesareti gösteremedi.
Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi (AIPAC) Obama’ya ve İsrail’i destekleyen Senato üyelerine teşekkür etti. Gazzeli sivillere ve direniş savaşçılarına kötü niyetle teröristler denir. Onlar suçlular değil, kahramanlar.
Anti-Defamation League’ın (ADL-İftira ve İnkâra Karşı Mücadele Birliği) ulusal direktörü Abraham Foxman, 14 Kasım da, İsrail bombardımanlarına olan desteğini dile getirdi:
“İsrail, Gazze’den başlatılan aralıksız roket ve havan ateşi karşısında muazzam bir itidal gösterdi. Bu operasyonun sorumluluğu, doğrudan bu saldırılardan mesul liderlikte ve yanı sıra silahların konulduğu depolar ve tesislerde odaklanmıştır”.
“Dünyada hiçbir ülke ayakta kalamazdı ve bir milyondan fazla sivile karşı bu türden saldırılara müsamaha göstermezdi”
“İsrail kendi sivil halkını savunma görevini yürütürken Gazze’de faaliyet gösteren diğer terörist örgütlere ve Hamas’a karşı İsrail tarafından gerçekleştirilen eylemleri destekleme ve bu saldırıları mahkûm etme konusunda, uluslararası toplumun açık bir yükümlülüğü vardır”.
İftira ve İnkâra Karşı Mücadele Birliği-ADL, yaklaşık bir yüzyıl boyunca, Yahudi üstünlüğüne önderlik etti. Acımasız işgali destekledi. Filistinlilerin acısı umurunda değil. Eleştirilere karşı karalama kampanyaları yürüttü.
Onun bütün tarihi iğrenç. İsrail’in suçlarına meşru müdafaa eylemleri denir. İsrail, Washington, AIPAC ve diğer Siyonist örgütler düzenledikleri kurbanı suçlama oyunu oynuyorlar. Sadece Yahudilerin haklarını önemsiyorlar. Filistinliler kendilerini savundukları için suçlu oluyorlar.
(…)
Cumartesi gününden beri, 40’dan fazla Filistinli öldürüldü. Yüzlerce insan daha yaralandı. Birçok kişinin durumu ciddiyetini koruyor. Düzinelerce hava saldırıları yapıldı. Ölümler ve yaralanmalar katlanarak artabilir.
Uluslararası Ortadoğu Medya Merkezi (IMEMC), İsrail’in Cuma günü en az 30 dakika içinde 30 sorti yapıtlığını söyledi. Perşembe günü saat 22.00 de, IDF (İsrail Savunma Kuvvetleri), önceki bir saat içinde 70 hedefi vurduklarını, belirtti.
Sivil siteler ve hükümet binaları bombalandı. İki BM Okulu da saldırıya uğradı. Ağır hasar meydana geldi