Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına yönelik şiddeti önlemek için yeni buluşuyla kameralar önündeydi. Şahin, şiddete uğrayan kadınlara mahkeme kararıyla panik butonu dağıtılacağını, butona basıldıktan sonra 6 saniye içinde polise bilgisi gideceğini açıkladı. Kadınlar ise buton uygulamasının şiddete karşı çözüm olmaktan uzak olduğunu, gerçek çözümlerin bulunması gerektiğini söylüyor Bursa’da 19 Ekim’de Kadına Yönelik […]
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına yönelik şiddeti önlemek için yeni buluşuyla kameralar önündeydi. Şahin, şiddete uğrayan kadınlara mahkeme kararıyla panik butonu dağıtılacağını, butona basıldıktan sonra 6 saniye içinde polise bilgisi gideceğini açıkladı. Kadınlar ise buton uygulamasının şiddete karşı çözüm olmaktan uzak olduğunu, gerçek çözümlerin bulunması gerektiğini söylüyor
Bursa’da 19 Ekim’de Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Merkezi’nin (ŞÖNİM) açılışında konuşan Şahin, aile içi şiddete uğrayan kadınlara mahkeme kararıyla panik butonu dağıtılacağını söyledi.
Şahin, cihazla butona basıldıktan sonra 6 saniye içinde 155’e ihbar bilgisi gideceğini ve en yakın kolluk biriminin olay yerine gideceğini açıkladı. Şahin, uygulamaya Bursa’da mahkeme
kararıyla şiddet gördüğü belirlenen 50 kadına dağıtılarak başlanacağını belirtti.
Bakan Şahin ‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diyerek bütün insanların birinci sınıf insan olarak yaşamasını istediğini söyledi.
Her vakaya bir polis dikmeden bu sistemle kadını koruyabileceklerini iddia eden Şahin, sistemin “şiddet uygulamaması için” psikolojik bir baskı yaratacağını söylüyor.
Mahkemelerce koruma kararı alınan kadınlar erkekler tarafından öldürülmeye devam ederken tanıtılan projenin hiçbir gerçek karşılığı olmayacağı bugünden görülüyor. Son bir ay içerisinde kadına yönelik şiddete ilişkin birkaç örnek verelim:
Geçtiğimiz ay Kayseri’de Cafiye Kaya kendisi için koruma kararı, boşanma davası açtığı kocası için de “eve yaklaşmama” kararı aldırmıştı. Ama kocası Rafet Kaya kadın kılığına girerek kadına yaklaştı ve onu bıçaklayarak öldürdü. 4 gün önce Giresun’da “6 ay evden uzaklaştırma” cezası alan ve 1,5 ay önce cezası biten Hasan Özer av tüfeğiyle karısı Yeliz Özer’i öldürdü.
Kadınlar ne diyor?
Kadınlar, uygulamanın AKP döneminde yüzde 1400 artan kadına yönelik şiddeti çözmekten uzak olduğunu söylüyor.
Hande Yanar (Halkevci Kadınlar): Başta Başbakan olmak üzere kadın-erkek eşitliğini savunmayan kadın çalışmalarında merkezine kadını değil ailenin korunmasını alan bir zihniyet var karşımızda. Fatma Şahin panik butonunu tanıtırken “Yapamadığımız şeyler var
ailenin korunması kağıt üzerinde hala” diyor. Ancak görüyoruz ki “aile” korundukça kadın cinayetleri, aile içi tecavüzler artıyor.
Kadın cinayetlerinde “haksız tahrik” indirimi, her davada suçu kadında bulmaya çalışan hâkimler, savcılar tecavüzcülerin davulla zurnayla serbest bırakıldığı yargı kararlarını durdurmayan bir hükümet kadına yönelik şiddete karşı duramaz.
Kadına yönelik şiddete karşı uygulanacak tüm politikalar, her türlü fiziksel, sözlü, psikolojik, ekonomik şiddeti önleyecek kapsamda olmalı. Burada yine en önemli eksiklik olarak sığınakların yetersiz kalmasını görüyoruz. Şiddete uğrayan her 4 kadından 1’i sığınak talep
ediyor. Mor Çatı’nın verilerine göre Türkiye’de bir sığınakta kalabilen sadece 1931 kadın var.
Sakine Günel (Sosyalist Feminist Kolektif): Bakanlığın bu konudaki genel tavrının kadın cinayetlerinin zamanla sönümlenmesine bırakmış oldugunu düşünüyorum. Kadın cinayetleri görünür olduğu zamanlarda çözüm önerileri iddasıyla sansasyonel açıklamalar yapmak zorunda(!) kalıyor, arada basında yer alan tekil vakalarla ilgili hayırseverlik yapıyor.
Buton uygulaması bu anlamda gerçekçi değil. Bakanın iddia ettiği gibi 6 saniyede yetişecek polis uygulaması için altyapı olması gerekir, bu kadar sürede kim nereye yetişir? Üstelik mahkeme kararıyla buton verilecek kadın belge almakla uğraşırken, o arada korumasız
olacak. Öldürülme tehdidi alan kadın boşanma davasına korumayla giriyor. Mahkeme kapısının çıkışında kadın eve yalnız dönüyor. Çünkü görevli, durumun ciddiyeti konusunda egitilmemiş.
Bakanlığın kadın politikası “aileyi, aile birliğini bozmayacak” aileyi esas alan yaklaşımla kadına şiddetle mücadele edilemez. Yaklaşım da kadın erkek farkı gözetmiyor. Kadın cinayetlerinin ve kadına şiddeti önlemenin koşulu erkeklerin kadına şiddet uyguladığını
kabul etmek, devlet ve bakanlık bu tanımı kabul etmeyince yasalar kağıt üstünde kalıyor. Bütünlüklü yaklaşmak gerekiyor. Kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik ilişkisi sonucu şiddet var. Hükümet kadını eşit görmediği sürece şiddette yol alınamaz.
Sendika.Org