Kıbrıs AB dönem başkanlığını 1 Temmuz’da devraldı ve Yunan finans sektörüyle yakın bağları nedeniyle karşı karşıya kaldıkları devasa zararlardan dolayı hemen hemen aynı sıralarda AB’nin yardımına başvurdu. Güney Avrupa hükümetlerinden farklı olarak, Kıbrıs hükümeti alternatif bir kaynaktan, Rusya’dan da kaynak beklemeye başladı. Kıbrıs, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası ile müzakerelerde en azından pozisyonunu güçlendirmeye […]
Kıbrıs AB dönem başkanlığını 1 Temmuz’da devraldı ve Yunan finans sektörüyle yakın bağları nedeniyle karşı karşıya kaldıkları devasa zararlardan dolayı hemen hemen aynı sıralarda AB’nin yardımına başvurdu. Güney Avrupa hükümetlerinden farklı olarak, Kıbrıs hükümeti alternatif bir kaynaktan, Rusya’dan da kaynak beklemeye başladı. Kıbrıs, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası ile müzakerelerde en azından pozisyonunu güçlendirmeye teşebbüs eden avro bölgesinin periferisinde tek ülke.
Kıbrıs vakasında, sömürgeciliğin anıları nispeten hala taze. Ülke Britanya’dan bağımsızlığını daha 1960 yılında kazandı -Britanya, Yunanistan ve Türkiye bağımsızlık anlaşmasının garantör güçleri oldular. Britanya sömürgeciliği adaya zorlu bir politik ve ekonomik miras bıraktı. Britanya’nın böl ve yönet taktikleri adadaki Rum ve Türk nüfus arasındaki gerilimi derinleştirdi. Bağımsızlık sonrası hükümetleri bu gerilimi düşürme yeterliliğinde olmadıklarını gösterdiler. Sağcı Rum askeri cunta tarafından 1974’teki düzenlenen sağcı bir hükümet darbesinin ardından, Türk hükümeti adada birlikleri olan Britanya hükümetinden bu darbecilere karşı beraber hareket etmeyi istedi. Britanya’daki İşçi Partisi hükümeti bunu yapmaya isteksizdi ve Türkiye askeri müdahalede bulundu. 1974’ten beri ada bölünmüş durumda. Türkiye tarafından desteklenen Kuzey daha sonra tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Fiili olarak, Kıbrıs hükümeti adanın sadece Güney’ini kontrol ediyor.
Sömürgeciliğin ekonomik mirası da olukça sorunlu olduğunu gösterdi. Sanayi kalkınma çok zayıf oldu. Turizm ve finans Kıbrıs ekonomisinin ana direkleri oldu. Kıbrıs, Anglo-Sakson geleneğiyle uyumlu olarak, düşük vergilerle ve gevşek düzenleyici standartlarla yabancı sermayeyi çekmeye çalıştı. Kıbrıs bankaları, Yunan finansal sektörüyle oldukça sıkı bağlantılar geliştirdi. Başlıca iki Kıbrıs bankası, Kıbrıs Halk Bankası ve Kıbrıs Bankası, Yunanistan’a 20 milyar avro kredi vermeyi kabul etti, ki bu rakam Kıbrıs’ın 2011’deki GSYİH’sı olan 17.8 milyar avrodan oldukça fazla. Yunanistan’ın borç yeniden yapılandırmasının Kıbrıs bankaları için büyük sonuçları oldu. Kıbrıs Maliye Bakanı Vassos Shiarly’ye göre Kıbrıs bankaları, ülkenin GSYİH’nın %25’ine denk büyük zararlardan muzdarip. Bu nedenle, Kıbrıs bankaları devasa bir yeniden sermayelendirmeye ihtiyaç duyuyor. Kıbrıs devletinin bunu yapacak kaynakları yok ve Nisan 2011’den beri finansal piyasalara erişime son verdiler.
Bununla birlikte Kıbrıs’ın hipertrofik finansal sektörü için önemli olan sadece Yunanistan değil. Rus, Ukranyalı ve Sırp iş insanları Kıbrıs’a devasa miktarda paralar yatırdılar. Özellikle Rusya ile finansal bağlantılar sıkı. Kıbrıs hükümeti geçen sene %4.5 faiz oranından 2.5 milyar dolarlık bir borçlanmayı müzakere etmişti. Şimdi, Kıbrıs hükümeti yeniden Rusya’ya yakınlaşıyor. Cumhurbaşkanı Dimitris Christofias, Rusya’dan alınan borçların ekonomi politikası şartlarına bağlı olmaması gibi bir avantajı olduğunu vurguladı. İsmen komünist, fiilen sosyal democrat AKEL partisinin mensubu olan Christofias, EU/IMF türü reformların taraftarı değil ve hükümet ve sendikalar arasındaki göreli yakın işbirliğine yer veren Kıbrıs’ın özel ekonomi politikaları geleneğine vurgu yapıyor. Kıbrıs hükümeti, sorun yaşarken alternatif kaynaklar yaratmaya çalışan ve manevra alanını genişleten ilk avro bölgesi hükümeti.
Suriye’ye yakın olan Kıbrıs, jeopolitik olarak hassas bir bölgede bulunuyor. Bir tarafta AB ülkeleri, özellikle Britanya, diğer tarafta Rusya Suriye’de çok farklı hedeflerin peşindeler. Financial Times’a göre “Britanya’nın yöneticileri, Moskova’nın kuşatmasını kesmek için,-hala iki askeri üsse ev sahipliği yapan eski Britanya sömürgesi- Kıbrıs’a yönelik avro bölgesi yardımının yanı sıra tek taraflı bir krediyi kabul etti.
Kıbrıs hükümeti, bir kaç sene içinde başlayabilecek gaz üretimine kadar zaman kazanmayı ummakta. Bununla birlikte olası koruma bölgeleri, anlaşmazlık olan deniz sahasında. Türkiye denizin bazı yerlerinde kuyu açılmasına itiraz ediyor. Kıbrıs krizinin açık bir biçimde jeoekonomik ve jeopolitik sonuçları olacak.
[Sendika.Org’un İngilizce sitesindeki orjinalinden çevrilmiştir]