PKK’nın son saldırısı Kürt sorunuyla ilgili Türkiye’nin içine düştüğü kısır döngüyü yeniden gözler önüne serdi. Hükümet silah bırakılması halinde ileri adımlar atılacağını ima ederken örgüt sorunun çözümüne dair garanti görmeden silahtan vazgeçmiyor KUZEY IRAK GÜNCESİ Kim ne dedi? Ne yaptı? Ne anlama geliyor? 20 HAZİRAN 2012 SAAT:18.00 ANKARA Genelkurmay Başkanlığı PKK’nın önceki gün Dağlıca bölgesine […]
PKK’nın son saldırısı Kürt sorunuyla ilgili Türkiye’nin içine düştüğü kısır döngüyü yeniden gözler önüne serdi. Hükümet silah bırakılması halinde ileri adımlar atılacağını ima ederken örgüt sorunun çözümüne dair garanti görmeden silahtan vazgeçmiyor
KUZEY IRAK GÜNCESİ
Kim ne dedi? Ne yaptı? Ne anlama geliyor?
20 HAZİRAN 2012 SAAT:18.00
ANKARA
Genelkurmay Başkanlığı PKK’nın önceki gün Dağlıca bölgesine düzenlediği saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada saldırıya anında yanıt verildiği, hava destekli ve uzman personelin katılımıyla düzenlenen operasyonlarda 26 PKK’lının öldürüldüğü, sınır ötesinde tespit edilen örgüt hedeflerinin savaş uçakları tarafından etkili biçimde vurulduğu, operasyonlara katılan uçak ve helikopterlerin emniyetle üslerine döndüğü ifade edildi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dün Ankara’da yaptığı açıklamada PKK’nın her halükarda silah bırakacağını, başka hiçbir çaresinin olmadığını söyleyerek “Bu olmadan söyledikleri her söz örgütün siyasi talebidir. Biz örgütü kesinlikle muhatap alarak bunları kesinlikle ağzımıza bile almayız” dedi. AA’nın dünkü haberine göre Arınç, “Demokratikleşme adımları ve Türkiye’de yaşayan herkesin kendi kültürüne ait, doğuştan, Allah tarafından verilen hakları, aynı zamanda da anayasa, kanunlar ve şüphesiz insan haklarıyla ilgili tüm sözleşmeler gereğince tanınması gereken bütün imkânları Kürt kardeşlerimize de başka etnik kökene sahip yurttaşlarımıza da tanıyoruz, tanıyacağız. Terörün bu anlamda hiçbir anlamı yoktur, insanı hedef alan böyle bir eyleme karşı ortak mücadele etmemiz gerekiyor” diye konuştu. Arınç, Öcalan’a ev hapsi tartışmaları ile ilgili olarak şunları söyledi: “Bugün ev hapsine çıkması hukuken mümkün değil. Çünkü yargı kararıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse hükümlü olan bir insanın denetimli serbestlikten istifade etmesi mümkün görülmüyor.”
BDP Milletvekili Altan Tan, “Her seferinde PKK’ya silah bırakma çağrısı yapılıyor. Tamam silahları bıraksın, nasıl, kime bıraksın, neye bıraksın. Erbil pazarında mı satsın, Kandil’de mi bıraksın, kime teslim etsin. Teslim ettikten sonra nereye gelsin?” diye sordu. DHA’nın dünkü haberine göre Tan, “Hükümetin bu konuda hiçbir projesi yoktur. Öldürmekle ne asker biter ne gerilla. Türkiye Cumhuriyeti Kandil’e kimsayal silah atarak 10 bin kişiyi yok edebilir, bu bir başarı mıdır? Bu acısı kıyamete dek sürecek yeni bir yaranın başlangıcı olur. Onun için PKK silah bırakmalı, demokratik halk direnişi örgütlenmelidir. Çağımız devrimci halk savaşlarının çağı değil, belediye, milletvekili seçimleri, grevler, boykotlar, mitingler, pasif direnişler ve sivil itaatsizlikler çağıdır. Bunlar organize edilmelidir” diye konuştu. Tan, bu konuda en büyük sorumluluğun Başbakan Erdoğan’ın bir barış projesi ortaya koymamasından kaynaklandığını savunarak şunları söyledi: “PKK teslim olsun, silah sussun, gerisini merak etmeyin bana güvenin diyor. Barış projesini topyekün ortaya koymadıkça bir çözüm elde etmez. Meclis bir gecede 550 oyla Kürtçe anadilde eğitimi kabul etse bile bunun gerçekleşmesi en az 5 yıl sürer. Hangi okul, hangi öğretmen, hangi müfredat, hangi kitap. Demokratikleşmeyi tam bir program olarak ortaya koy, gel barışı birlikte inşaa edelim.”
KUZEY IRAK
Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Dağlıca saldırısıyla ilgili yaptığı açıklamada “Bu saldırılar Kürt halkına zarar veriyor. Türkiye’deki Kürt kardeşlerimize mücadelelerini barışçıl biçimde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında sürdürmelerini tavsiye ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti tarafından son zamanlarda atılan adımlar her ne kadar küçük çaplı görünse de Türkiye için çok büyük ve önemlidir. Bizce de çok büyük adımlardır. Bu adımların üzerine çok daha büyük adımlar inşa edilebilir. Bu olaylar kimseye hizmet etmiyor. Bir an önce diyalog yoluna dönülmeli ve sorunlar barışçıl biçimde çözülmeli” dedi. Barzani, “Bu olayı kınıyorum. Kesinlikle bir sonuca varmayacaktır” diye konuştu.
PKK
PKK’nın askeri kanadı HPG’nin 19 Haziran’da yapılan saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada Yeşiltaş Karakolu ve iki mevzisine taarruz edildiği ifade edilerek Derecik ve Dağlıca’dan gelen müdahale güçlerine karşı konulduğu, çatışmaların şiddetli biçimde geniş bir arazide gün boyu devam ettiği ve 15 kayıp verdikleri ileri sürüldü.
GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR
Genelkurmay açıklaması, bölgedeki operasyonların tamamlandığına işaret ediyor.
Geçen yıl aralık sonunda Meclis’te bütçe kapanış konuşmasında söylediklerini tekrarlayan Arınç, Kürtlerin evrensel haklarının tanınacağını vurguluyor. Bununla birlikte Arınç, PKK’nın silah bırakmadan bu konuları görüşmeyeceklerini ilan ediyor.
Barzani, geçmişteki çizgisini sürdürerek PKK’ya silahlı mücadeleyi terk etmesini salık veriyor ve hükümetin attığı adımların arkasının geleceğini ima ediyor.
Hükümetin bugüne kadar Kürt sorununun çözümüne ilişkin planını netleştirmemiş olmasına gönderme yapan Tan, bunun olması halinde silahların susacağını hissettiriyor. Tan, PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakması gerektiğini söylemesiyle de dikkat çekiyor.
Kış aylarındaki operasyonların sonuçlarına bakarak yapılan ‘örgütün beli kırıldı, yeni konsept başarılı oldu’ eksenli ‘tespitleri’ boşa düşüren PKK saldırısının ardından bilinen kısır döngü yeniden yaşanıyor.
Hükümet PKK silah bırakmadan sorunla ilgili ileri adım atılmayacağını ima ederken örgüt de ne adım atılacağını görmeden silahları bırakmak ya da en azından ateşkes ilan etmekten uzak duruyor.
Diğer bir ifadeyle Ankara silah zoruyla Kürt sorununu çözen pozisyona düşmek istemezken örgüt de sorunun çözümüne ilişkin garanti görmeden silahlarını bırakmak istemiyor.
Bu kısır döngü kırılmadan yaşanan acıların son bulma ihtimali görünmüyor.