Duman’ın başka bir şarkısı var bilir misin? “Altınlarınızı çaldılar, topraklarınızı verdiler, tarihi baştan yazdılar, iyi de bana ne…”

Gördün mü şu Anadolu Efes’in reklamını?

Evet, televizyonlarda rastladım da ne olmuş ki?

Adamlar aşmış artık ya. Hele o Kerem yok mu bitiyorum ona.

O kadar etkilendin demek ki?

Sen ne diyorsun ya, ben hep Efes Pilsen maçlarına giderdim. Benim gibi sadık taraftarlarını düşünen ve böyle jestler yapan başka kulüpler olmasa gerek.

Hadi ya? Basketbola bu kadar ilgili olduğunu bilmiyordum. Bu kadar fanatiksen geçen hafta yapılan maçın sonucunu biliyorsundur değil mi?

Immmm şey…

O kadar da sadık bir taraftar değilmişsin demek ki… Peki bu Efes Pilsen neden Anadolu Efes oldu?

Biliyorum ya, AKP yüzünden, neymiş efendim içki reklamı olmazmış sponsor… Efes Pilsen marka olmuş artık basketbol için, değiştirilmesi mümkün olabilir mi?

Haklısın, nedeni bu olabilir. Ancak Efes Pilsen’in sahipleri bunun için taraftarları düşünerek bir direnişte bulundular mı? Sence AKP ile çelişkileri derin mi Efes Pilsen’in sahipleri ile?

Immmm şey…

Gerze’de olanlardan haberin yok o zaman.

Ne olmuş ki Gerze’de?

Okuyorum… “Gerze’de termik santral kurmak üzere Yaykıl Köyü’nde sondaj faaliyeti yapmak isteyen yaşam düşmanı Anadolu Grubu, yöre halkının büyük direnişine rağmen arkasına devlet terörünü de alarak hukuku hiçe sayan girişimlerine devam ediyor. Anadolu Grubu’nun Sinop’un Gerze ilçesine termik santral kurmak girişimlerine karşı yöre halkı 6 Ağustos’tan beri Yaykıl köyünde çadırlarda nöbet tutuyor. Çünkü kurulmak istenen kömürlü termik santralin doğaya ve yaşama zehirli etkisi biliniyor.”

Olamaz! Ama biz patronu ile ilgilenmiyoruz ki, sonuçta Anadolu Efes bir takım ve yıllardır ülkemizi başarıyla temsil ediyor. Avrupa’da tek kupa kazanan Türk basketbol takımı…

Tabii ki, ancak Efes Pilsen yıllarca çelişkilerin takımı oldu. Bir yandan ülkenin en sağlıklı, en atletik gençleri uluslararası düzeyde başarılar kazanırken, bunu sokaktaki arkadaşlarının bira göbeği yapması ile başardılar. Avrupa Kupalarında dolu tribünlere oynayan takım, milli takım kadar sempati toplarken, ulusal ligde neredeyse boş tribünlere mahkumdu. Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, başı dik bir biçimde, yıllarca takımlarının kalitesiz kadrolarla kalışını ve “galibi belli bir şekilde” takımlarının maçlarını “renkleri” için izlediler. Bence bu şunu gösteriyor, Anadolu grubu, yıllar boyunca basketbolu aklanmak ve statü elde etmek için kullandı.

O kadar da haklarını yeme! Onlar parayı vermese nasıl yetişecek o kadar sporcu?

Dahası var. Sadece Efes Pilsen markası ile değil, Komili, Efes Pilsen, Coca-Cola, Fanta, Faber Castel, Abank, Damla su, Sprite gibi binbir türlü “ucuza alıp pahallıya satan” ve insanları sağlıksızlaştıran ürünlerin dağıtım, pazarlama ve ya üretim noktasında desteği bulunan Anadolu grubu, “senden daha güzelini bulamadım” diyerek başka bir şey ima ediyor olmasın?

Tabii ki basketbola destek olmaya çalışıyorlar, bu kadar kötü niyetli olmaya gerek yok.

Bence yıllardır olmayan tribünlere seslenmelerinin tek nedeni “bakın biz spora destek olduk, doğa katili olamayız, insanlara sağlıksız ürünler satamayız” mesajını vermektir. Haydi tribüne ilgi çekmek istiyorlar diyelim, bu asırlık bir emeğin sonucudur. Fenerbahçe gibi onlarca saldırı altında dik kalmadan, Beşiktaş gibi örgütlü taraftarın olmadan, Galatasaray gibi basketbol tarihini hatırlamadan (yenilmez armada) bunları yapamazsın. Kısacası taraftar kendini Anadolu Efes’e ait hissederse, ancak ve ancak Gerze’deki katliama, Coco-Cola’ya, McDonals’a ve belki el altından bilmediğimiz daha birçok hainliğe ait hissedebilir. Ancak Fenerbahçeli olmak Kurtuluş Savaşı’nda siyah çoraplı olmaktır. Beşiktaşlı olmak “Çarşı” geleneğidir ki, muhalifliği tartışılmaz. Galatasaraylılık ise Mekteb-i Sultanilik’dir ki, değerini bilmeyen yok. İşte bu yüzden Anadolu Efes’e sempati duyarken soru işareti ile yaklaşmak daha uygun geliyor bana.

Ya yine başladın siyasi siyasi konuşmaya, şu Cenk’e baksana ne kadar yakışıklı, Kerem on numara söylemiş şarkıyı, sen bana diyorsun yok öyle yok böyle. Bir düşünsene, “kimseyi bulamadım, senden daha güzel” diyerek sana şarkı söylüyor oyuncular. Taraftarın emeklerine karşılık çok hoş bir hediyeden başka bir şey değil!

Duman’ın başka bir şarkısı var bilir misin? “Altınlarınızı çaldılar, topraklarınızı verdiler, tarihi baştan yazdılar, iyi de bana ne”… Popüler kültüre fazlasıyla bayılan arkadaşlar için yazmışlar. Sen sen ol, aman “bana ne” deme.

Amaaaan bana ne, ben maça bilet alacağım. Sen üç büyüklerinle oyalanmaya devam et!