Geçen hafta Meclis’te “Dersim Komisyonu” kararı çıkarken, bir de “OYAK seyahati” kararlaştırıldı. Güzergâh: Sayıştay başkanlığında bir komisyonun OYAK’ta inceleme yapması! *** Bir zamanlar yönetime “emekli general” koymak için yarışan “büyük sermaye”den az farkla; “emekli olmamış generaller”in de üniformayla yönettiği bir holding “inceleme”den geçecek. Sadece malî değil; “dışta ve içte imtiyaz” bakımından. *** “10 yıldır iktidar” […]
Geçen hafta Meclis’te “Dersim Komisyonu” kararı çıkarken, bir de “OYAK seyahati” kararlaştırıldı.
Güzergâh: Sayıştay başkanlığında bir komisyonun OYAK’ta inceleme yapması!
Sadece malî değil; “dışta ve içte imtiyaz” bakımından.
CHP ve MHP, “muhalefet oldukları için” henüz onu da fark etmedi!
Tabii şu da var:
CHP ve MHP’liler, hayattayken can ve insan sayılmayan astların hakları için teklif verdiğinde; yıllardır Genelkurmay’la el ele engelleyen AKP idi.
Bunun da adı “muhalefet” oldu!
300 bine yakın kişiden büyük çoğunluğun imtiyazlara itirazını görmeden; mensuplarının yüzde 80’ini yönetimden dışlayan, büyük rütbelere ve yakınlarına iş dağıtan “general iktidarı”ndan yana muhalefet böyle bir şey!
Muhtemelen, AKP’liler de aynı şeyi, “Polis Oyak’ı” (“Dayak”ı değil!) olarak temayüz eden, ezilen polisten kesintilerle piyasada kapitalistlik oynayan “Polsan” için yapar!
“Piyasa ideolojisinin orduda imtiyazlı olmasını” da sağladı.
Generaller ile (büyük) sermayeyi “aynı sınıfın çocukları” yaptı!
27 Mayıs’la “darbe bebeği” olarak doğup o sınıfsal düğünün kat kat pastası ve tüm darbelerin “demokrasiye değil, piyasaya bağlılığının” çek yat yatağı oldu.
Hep “Cumhuriyetçilik nutku” atanlar, “cumhuriyetçilik ideali” kökenindeki “imtiyaz ve zümre egemenliğine karşı; özgürlük, eşitlik, kardeşlik”ten tek kelime söz etmediler.
Şimdi iktidar olup “sivil andıçlı” gazetecilik yaptıran ve yapanlar da herkesten daha cevval çıkacak!
Demokrasiyi “sadece asker karşısında” tanımlayan, “sivil tahakküm, dayatma, haksızlık, hukuksuzluk”u “moktan” saymayan bir kutlama!
Ama OYAK Paşa da, bugün için üzülmeden, 28 Şubat’ı mutlaka kutlamalı!
Bin yıl sürdüğünden değil; bin kere kârlı olduğundan!
Susurluk’u gideceği yerden alıkoyma operasyonu idi.
Bir de esasen sermayeyi kollama operasyonu idi.
Piyasa harekât planında; “cumhuriyet” kod adı altında, 28 Şubat’la yekpare medya ve banka sermayesinin, büyük sermayenin kollanması; “yeşiller”in sindirilmesi de vardı.
İyi atıcıya tek kuş yetmez elbet:
“Sermaye camiası içinde bilhassa Silahlı Sermaye’yi tüyolama, kollama, kolalama operasyonu” idi.
28 Şubat’ı bir de böyle okuyun:
Sermaye sınıfı mensubu paşaların, imtiyazlı cemaat holdinglerinin yolunu tankla açma, krizlerden nemasıyla, mamasıyla iştahlı, imtiyazlı, dolgun, doygun çıkarma operasyonu.
Türk Sermaye Kuvvetleri balans ayarı!
O tankları da sonra, milletin 700 milyon doları mukabilinde, tamir için İsrail’e verdiler…
O sıra yine Filistin’i ezip geçen İsrail ordusunun krizdeki silah şirketinin “modernizasyonu” için!
Adalet’ten ses!
Adalet Bakanlığı, “Bazı çocuk tutuklulara etnik nefretle de şiddetlenen tecavüz, taciz ve baskılar”a dair bir açıklama yaptı ve “İddiaların titizlikle araştırılacağını ve üstüne gidileceğini” belirtti.