Cari açık paniği başlayalı beri plana programa dudak büken piyasaperestlerin nereden, nasıl döviz harcamasını kısarız telaşı da başladı. Teslim olunan ve kısa zamanda değişmeyecek kalem enerji. Kamuyu enerji üretiminin kapısına koydular, özele meydanı açtılar ama özel enerji üretimi nal topluyor. Bugünkü haliyle enerjide mutlak ithalat bağımlılığı var. Öyle ki, ham petrol-doğalgaz, kok kömürü, rafine edilmiş […]
Cari açık paniği başlayalı beri plana programa dudak büken piyasaperestlerin nereden, nasıl döviz harcamasını kısarız telaşı da başladı. Teslim olunan ve kısa zamanda değişmeyecek kalem enerji. Kamuyu enerji üretiminin kapısına koydular, özele meydanı açtılar ama özel enerji üretimi nal topluyor. Bugünkü haliyle enerjide mutlak ithalat bağımlılığı var. Öyle ki, ham petrol-doğalgaz, kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri ve maden kömürü, linyit ithali olarak 3 alt başlıkta yer alan enerji sektörünün 2005-2010 dönemi ithalatı 200 milyar doları geçiyor. Aynı dönemde gerçekleştirilen 26 milyar dolarlık ihracat çıkarıldığında enerjide Türkiye, 2005-2010 döneminde 174 milyar dolarlık net ithalatçı. Bu, yıllık 30 milyar dolara yaklaşan bir net ithalat demek.
Hazine Müsteşarlığı bir hesap yapmış; enerjiyi dışarıda bırakacak olsak, cari açığın milli gelire oranı yüzde 6.6 değil, yüzde 3.3 olacakmış… Fantastik bir yaklaşım tabii. Öyle dışarıda filan bırakamıyorsun, ayrıca, öyle sektörlerin var ki ihracatçı sanıyorsun, ama altını kazıyınca bal gibi ithalatçı çıkıyor.
Öğreniyoruz ki çimento, enerji tüketimi yoğun bir ürün. İthalatla karşılanan yakıt ve enerji, yarı mamul klinkerin değişken maliyetinde yüzde 60-80, toplam maliyetinde yüzde 50-70 paya sahip iken çimentoda katkı kullanımı nedeniyle bu oranlar sırasıyla yüzde 50-70 ve yüzde 40-60 arasında değişiyor. Sektörün kullandığı bu enerji ise göbeğinden ithalata bağımlı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre 2009 yılı çimento sektöründe kullanılan yakıtın yaklaşık yüzde 80’i ithal kaynaklı. Elektrik enerjisine gelince, gene Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2008 yılı verilerine göre ülkemizde üretilen elektrik enerjisinde kullanılan primer enerjilerin yüzde 60’a yakını ithal kaynaklı.
Çimentoda ihracat, üretimle artıyor. Son üç yılda ihracatın toplam üretime oranı yüzde 21-26 arasında değişiyor.
Çimento uzmanı dostum, bu arada sektörün tamamen enerji canavarı olarak görülmesinin de haksızlık olacağını ekleyerek, enerjiye olumlu katkılar yapan yanlarını da hatırlatıyor: “Oranı halen çok küçük olmasına rağmen sektörde atıklar yakıt olarak kullanılmaktadır. Ayrıca gene sayısı çok az olmakla birlikte fabrikalardaki atık ısıların elektrik enerjisine dönüştürme yatırımlarına başlanmıştır. Tüm bu girişimler özellikle AB ve dünyadaki uygulamalarına paraleldir ve bir çevre faaliyeti olmakla birlikte maliyet avantajı sağladığı takdirde hayata geçirilmektedir.”