Ben bu konuda beceriksizim. Hele de şifreler bir dizi rakam, formül, algoritma, sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant gibi ifadeler içeriyorsa. Bırakın çözmek için çabalamayı, arkamı döner kaçarım o tür şifrelerden. Ama hayat da şifre dolu işte ve hayatın şifrelerinden kaçmak mümkün değil. Hayatın şifrelerini size dokunduğu yerlerden çözmek mümkün. Allah’tan, önce KPSS, şimdi YGS ve daha […]
Ben bu konuda beceriksizim. Hele de şifreler bir dizi rakam, formül, algoritma, sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant gibi ifadeler içeriyorsa. Bırakın çözmek için çabalamayı, arkamı döner kaçarım o tür şifrelerden.
Ama hayat da şifre dolu işte ve hayatın şifrelerinden kaçmak mümkün değil. Hayatın şifrelerini size dokunduğu yerlerden çözmek mümkün. Allah’tan, önce KPSS, şimdi YGS ve daha önce de kim bilir hangi sınavlarda yaşananların şifrelerini çözecek, algoritmaları falan bilen uzmanları da var memleketin.
Şu tartışıp durduğumuz YGS’de tüm kitapçıklarda algoritma hatası varmış ve “cevaplar küçükten büyüğe sıralanır ve çembersel döndürme yapılırsa, cevabı bilmeden de, doğruya ulaşılabiliniyor”muş.
Bu da bir şey mi? Bizde doğruyu bilmeden cevaba ulaşanlar var! Ortadaki onca soru işaretine karşın, sınava dair tüm kuşkuları ellerinin tersiyle itiyor ve hepimizin gözlerimizi kapatıp gönül rahatlığıyla yüce makamlardan verilen teminatlara inanmamızı istiyorlar.
Memleketin mevcut kutuplaşma ortamında iktidara ve onun kerametine iman edenlerin medyasında zerre kadar kuşku ifade edilmiyor sınavın selameti konusunda. Bizim taraflardan o tarafa kapağı atmış olanlar tam bir algoritma ve sınav sistemi uzmanı olmuş, can siparane “şifre mifre yok” demekteler.
“Şifre yok” demek kolay şimdi. Götürüsü yok, getirisi var. Ancak, H. Avcı içerden, A. Şık dışarıdan bir şifre çözdüler başlarına neler geldi!
YGS’nin algoritmasından anlamam ama benim çözdüğüm şifre eğitim sisteminin bütünüyle çöktüğünü gösteriyor. İlköğretimden yüksek öğretime, eğitim sisteminin tümünü radikal bir şekilde elden geçirip yeniden düzenlemeden sağlıklı sonuçlara ulaşılamayacak. İlköğretimden sonra öğrencilerin beceri ve ilgi alanlarına göre yönlendirildiği, ortaöğrenim başarısının üniversitenin yolunu açtığı, bu yüzden eğitimin her aşamasının ciddiye alındığı bir sistem benim özlediğim.
YGS’de yaşananın “organize bir iş” olduğuna dair bir “belge” yok elimde. Ortaya saçılan soru işaretleri olgu değerinde olsa da, sınavın “Yandaş Giriş Sınavı” olduğunu kanıtlayan bir belge geçmiş değil elime.
Ancak, algılar olgulardan daha etkilidir ve bu sınavla doğrudan ilgilenen 10 milyon kadar insanın sistemden kuşku duymasına ve güvensizliğe yol açan bir algı var ortada.
Hayat şifre dolu ve şifreleri kendimizce çözerek ilerliyoruz. Bir büyük şifre de 12 Haziran’da konulacak önümüze. Bakalım o gün AKP’nin şifrelerini çözebilecek mi vatandaşlar.
Eskişehir’de “Hızlı Tren” açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan’ı “Zam, zulüm, işkence; işte AKP” diye protesto ettikleri için 10 ay 20 gün hapis cezası alan ÖDP üyesi sekiz genç çoktan çözmüşlerdir o şifreyi. Hayatın kendilerine dokunduğu yerden, bu memlekette protesto hakkı denilen anayasal bir hakkın nasıl yok edildiğini görmüşlerdir.
Umarım, anasını alıp gitmesi öğütlenen çiftçiler de çözmüşlerdir şifreyi. Bir türlü grevli-toplu sözleşmeli sendika hakları verilmeyen memurlar, geçinemeyen emekliler, 4-C’ye karşı çıktıkları için Sıhhıye’de gazlanıp soğuk havuzlara dökülen işçiler de çözmüşlerdir, dilerim. Yıllarca bayrak yapılan başörtüleri, iş aday gösterilmeye gelince, bayrak yapanlarca sorun edilen kadınlar da çözmüşlerdir belki.
Kürtler epeydir ve epeyce çözdüler şifreyi. Cem Vakfı Onursal Başkanı Prof. İzzettin Doğan bile çözmeye başlamış gibi konuşuyor: Alevi Çalıştayı ve raporları ile Alevilerle alay edildiğini, AKP iktidarının Alevilere anayasal haklarını vermekten çok, devleti tam anlamıyla Sünni devlete dönüştürmek istediğini söylemeye başladı Prof. Doğan.
Ana muhalefetin de şifreleri var tabii, içindekilerin bile çözmeye zorlandıkları. Enver Aysever, o şifre çözme çabasında, adaylığı konuşulan kimi sağcı isimleri anlamakta zorlanıyor. CHP’nin yüzünü sosyalist sola, işçilere, sendikalara, solcu kadınlara dönmek yerine TÜSİAD’da falan dönmesine anlam veremiyor.
Şifreleri doğru çözmek önemli. Bunu beceremezsek, hem YGS’ye giren gençlerin geleceğini, hem de ülkenin bugününü ve yarınını karartacağız.