E= MC² Okul yıllarımın en önemli formülü… Fizik öğretmenimin “Hiç değilse bunu ezberle” dediği formül… 20. yüzyılın en büyük bilim insanlarından Albert Einstein’ın hareketin göreli olduğunu ve evrendeki en yüksek ve mutlak hızın, ışığın hızı olduğunu formüle edişi… Ve ardından 4. boyutun bilimce kabulü… Yani ufkun açılışı… Köhne inançların yerle bir oluşu… Böyle düşündükçe isyana […]
E= MC²
Okul yıllarımın en önemli formülü…
Fizik öğretmenimin “Hiç değilse bunu ezberle” dediği formül…
20. yüzyılın en büyük bilim insanlarından Albert Einstein’ın hareketin göreli olduğunu ve evrendeki en yüksek ve mutlak hızın, ışığın hızı olduğunu formüle edişi…
Ve ardından 4. boyutun bilimce kabulü…
Yani ufkun açılışı… Köhne inançların yerle bir oluşu…
Böyle düşündükçe isyana hazır sözelci ruhuma en yakın formül…
Sonraları başka formüllerle tanışmadım değil…
3 kuruş parayla ay sonunu getirebilme formülü, yarım kilo kıymayı en az beş öğüne bölebilme formülü, evladımın isteklerini aylara bölerek karşılama formülü, emeklilik yaşını hesaplama formülü vs… bu liste uzar gider…
Fizik öğretmenimin açtığı yolda E= MC² ile aydınlanan ufkumun, 21. yüzyılın bir avuç üçkâğıtçısı ile nasıl karanlık bir yola doğru formüle edildiğini görmekse içler acısı.
Geçmişte oy sandığına giden yolu cennetten tapu verme vaadiyle aralama, geçen yıllarda bu ruhani vaadi kahve, kömür ve beyaz eşya yardımları ile maddi boyuta taşıma formülleri…
Barınma, sağlık, eğitim, haber alma ve yayma haklarının yer ile yeksan edilişi, Çernobil ve Japonya’ya rağmen ısrarla savunulan ölümcül nükleer santraller, doğayı yerle bir edecek HES’ler ile üretilen yeni rant formülleri…
Devlet üniversitelerinde fikir ve vicdan hürriyeti(!)nin bekası adına türbanın önünü açma, başı açık olanı kendi güvencesi(!) ile mükâfatlandırma(!) formülleri…
KPSS skandalı ile “devlet baba”ya güvenin tepetaklak edilişinin üstünden daha bir yıl bile geçmemişken bu kez Üniversite Seçme Sınavı sınav kitapçıklarındaki şifre formülleri…
Korkuyla bastırılan bedenlerde hâkim kılınmaya çalışılan garip bir suskunluk hatta kanıksayış… Tepkisizliğin tavan yapışı…
Neyse ki bütün bu yozlaşmaya rağmen yaşamın her alanındaki hak ihlallerine karşı mücadele etmeyi görev edinen gençler ve duyarlı bir kesim yetişiyor imdada.
Yüzlerce liselinin “ÖSYM! Sınavı al başına çal!”, “YGS’nin şifresi AKP’nin elinde!” sloganları inletiyor Taksim Meydanı’nı.
ÖSYM Başkanı Ali Demir’in istifasını istiyorlar…
Ama ülkenin dört bir yanından yükselen bu tepkilere zerre kadar tahammülü yok iktidarın…
Sırf ÖSYM’ye tepkilerini dile getirme çabasıyla Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yürümek isteyen Antalya Halkevi Eğitim Hakkı Meclisi üyelerinin önüne polis tarafından barikat kuruluyor. “YGS’nin şifresi cemaatin elinde!” yazılı pankartlarla yürüyüşlerine devam edenler polis saldırısına maruz kalıyor.
Yine cop… Yine biber gazı… Yine şiddet… Yine gözaltı…
Ardından utanma pazarı…
1.7 milyon sınav kitapçığındaki yanıt seçeneklerinin şifreye yol açacak şekilde hatalı kurgulandığının bizzat ÖSYM tarafından gözlerimizin içine baka baka, itirafı…
Her köşede bir milyoner -şimdilerde milyon dolarlık adam- yaratma ülküsünün onlarca yıldır bıkmadan usanmadan enjekte edildiği bu toplumda, yarınlara zaten endişeyle bakan gençlerin ve evlatlarının üniversite kapısından girişleri için dişini tırnağına katan onlarca ana babanın umutlarını yok etme formülleri…
Ticarethane mantığıyla yönetilen vakıf üniversitelerine müşteri yaratma formülleri…
Formül, formül üstüne…
Ana karnındaki bebeği tekmelerle öldüren, sırf yumurta attı diye gençleri silahlı eylem yapmış gibi yargılayan, talana, sömürüye direnen emekçileri ve duyarlı halkı baskı ve zulüm altında inleten ileri demokrasi(!) havarileri yeni formüllerle, yeni yandaşlar arıyor…
Rantın lezzeti o denli büyük ki yeni rantlar için çalıştırılacak yeni yandaşlar gerek…
Slogan da belli: “Sermaye Makbuldür! Ama Yandaş Sermaye En Makbul Olandır!”
Değerlerin bu denli allak bullak edildiği, toplumun bu denli duyarsız hale getirildiği ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetinin bu kadar hâkim kılındığı başka bir süreç anımsamıyorum.
Duyarsanız sakın şaşırmayın!
Yakında ilkokullardaki sınıf başkanı seçimlerine de el atar bunlar.
Kim bilir belki onun formülü de hazırdır…