Arap dünyasında değişim rüzgârları var gücü ile eserken, Filistin “cephe”sinde El Fetih ile Hamas’ın barışmaya ve birlikte çalışmaya karar vermesi, sürpriz oldu. Bu Filistinli iki “düşman kardeş”in ilk uzlaşma çabası değil. Batı Şeria ile Gazze arasındaki siyasi bölünmüşlüğü sona erdirmek için -bir ara Türkiye’nin de arabulucu olarak devreye girmesiyle- pek çok girişim yapıldı, fakat bir […]
Arap dünyasında değişim rüzgârları var gücü ile eserken, Filistin “cephe”sinde El Fetih ile Hamas’ın barışmaya ve birlikte çalışmaya karar vermesi, sürpriz oldu.
Bu Filistinli iki “düşman kardeş”in ilk uzlaşma çabası değil. Batı Şeria ile Gazze arasındaki siyasi bölünmüşlüğü sona erdirmek için -bir ara Türkiye’nin de arabulucu olarak devreye girmesiyle- pek çok girişim yapıldı, fakat bir türlü sonuç alınamadı.
Bu kez, Mısır’ın birkaç haftadır yürüttüğü sessiz diplomasi sonucunda, iki taraf bir prensip mutabakatına vardı. Buna göre, teknokratlardan oluşan geçici bir “birlik hükümeti” kurulacak. Bu yeni yönetim, bir yıl içinde Batı Şeria ve Gazze’de Başkanlık ve Parlamento seçimlerinin yapılması için gerekli hazırlıkları yapacak. Yeni yönetimin öncelikli hedefi de, Filistin toprakları üzerindeki İsrail işgalinin son bulmasını sağlamak olacak…
Önceki gün ilan edilen bu ilkesel mutabakatın kesinleşmesi için El Fetih ve Hamas liderlerinin önümüzdeki günlerde Kahire’de bir araya gelip, resmi belgeleri imzalamaları bekleniyor.
Nasıl oldu?
Hamas ile El Fetih arasındaki sürtüşme ve fiili bölünmüşlük, 2007’de, Gazze’de aylarca süren çatışmalardan sonra, Hamas güçlerinin El Fetihçileri saf dışı edip iktidara el koyması sonunda gerçekleşmişti. Şimdi mutabakatla, Filistinliler arasındaki bu kavganın sona ereceği umuluyor.
Geçmişteki çabaların aksine bu kez bir uzlaşma sağlanabilmesinde çeşitli faktörlerin payı var.
Arap dünyasında bir süreden beri yayılan değişim dalgası, Filistinlileri de etkiledi. Gazze’de uzlaşma ve birleşme lehinde gösteriler düzenlendi. Bu arada Abbas yönetimi üzerinde de tabandan gelen baskılar arttı. İsrail’in Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yerleşim politikası Mahmut Abbas’ın barış umutlarını büsbütün ortadan kaldırdı, onu Hamas’a yakınlaştırdı…
Bu arada, Filistin yönetiminin tek yanlı bağımsızlık ilan etme hazırlıkları, Hamas’ı El Fetih ile işbirliği yapmaya itti. BM Genel Kurulu’nun önümüzdeki eylül ayında, Filistin’in bağımsızlığını görüşmesi ve en az yüz kadar devletin bağımsız Filistin’i tanıması bekleniyor. Gazze bölgesinin bunun dışında kalmaması için, Hamas’ın Batı Şeria’daki El Fetih yönetimi ile birleşmesi gerekiyordu.
Nihayet bu mutabakatın sağlanmasında Mısır’ın rolünü de belirtmek gerek. Kahire’deki rejim değişikliği ve Filistin meselesinde daha aktif yeni bir yönetimin iş başına geçmesi, Mısır diplomasisinin başarılı olmasına yardımcı olmuştur.
Nasıl gelişecek?
Şimdi mesele, varılan mutabakatın nasıl hayata geçirileceğidir.
Geçmişte bu tür anlaşmaların, daha mürekkebi kurumadan rafa kalktığı görülmüştür. Bu kez farklı olabileceği düşünülse de, zihinleri meşgul eden birçok soru var.
Kurulacak hükümette ve izlenecek politikalarda kim ağır basacak? Gazze ve Batı Şeria’da güvenlik güçlerini kim kontrol edecek? El Fetih ile Hamas İsrail konusunda ortak bir çizgide buluşabilecek mi? Hamas İsrail’i yok etmeyi öngören resmi tutumundan vazgeçecek mi? Batı, Hamas’ı terörist listesinden çıkaracak mı? İsrail, Abbas yönetimiyle temaslarını kesip yeni hükümeti büsbütün karşısına alacak mı?
El Fetih ile Hamas’ın barışması ve Filistin’in bölünmüşlüğünün sona ermesi olasılığı, bu cephede de bir değişim umudunu yaratıyor. Ancak açıkçası, diğer Arap ülkelerindeki hareketler gibi, bu değişim süreci de şu anda belirsiz ve ucu açık görünüyor.