Zihnimin oyununa kurban olmamak için Türk Dil Kurumu’nun büyük sözlüğünü açıp baktım: Yanılmamışım; “İkiyüzlülük” anlamına geliyormuş başlıktaki Arapça kökenli sözcük… “Riyakâr” da “ikiyüzlü…” Ve bir de sözcüğün cümle içinde kullanılışına Sait Faik’ten yaptıkları alıntıyla örnek vermiş sözlük yazarları: “Ah bu yarım sarhoşluk! İnsanı yalancı ediyor, riyakâr ediyor, lafını şaşırtıyor.” “Yarım sarhoşluk” derken acaba neyi kastetmiş […]
Zihnimin oyununa kurban olmamak için Türk Dil Kurumu’nun büyük sözlüğünü açıp baktım:
Yanılmamışım; “İkiyüzlülük” anlamına geliyormuş başlıktaki Arapça kökenli sözcük…
“Riyakâr” da “ikiyüzlü…”
Ve bir de sözcüğün cümle içinde kullanılışına Sait Faik’ten yaptıkları alıntıyla örnek vermiş sözlük yazarları:
“Ah bu yarım sarhoşluk! İnsanı yalancı ediyor, riyakâr ediyor, lafını şaşırtıyor.”
“Yarım sarhoşluk” derken acaba neyi kastetmiş ki, o devirlerde Sait Faik?
İktidar sarhoşluğu olabilir mi örneğin?
***
Türk Dil Kurumu Sözlüğü yetmedi, aykırı yazarların ve aykırı tanımların buluştuğu “Ekşi Sözlük”e girdim bu kez…
Hınzırın biri, “riyakâr”ın karşısına “Nankör” yazmış…
TDK’ya fark atmış bence bu tanımla… Nankörlüğün, ikiyüzlülüğün ayrılmaz parçası olduğunu keşfetmiş… Ne yaşadıysa artık!
***
Bir diğeri, “Riya uygulayıcısı, sahtekârın, sentetiğin müdürü” diye eklemiş…
Vay… Kısacık bir cümlede iki ciddi saptama birden! Demek ki neymiş; aynı zamanda nankör de olan riyakâr, diğer yandan hem sahte, hem de sahtekârmış!
***
Üçüncü bir Ekşi Sözlük yazarı ise, riyakârların genel özelliklerini anlatmış:
“Köprüden geçinceye kadar mantığı taşımak ve çıkarların bittiği an zarar vermek ya da s..lememek!”
Bak şu terbiyesize!
***
Başkası, “içten pazarlıkçı” diye ekleme yapmış diğer tanımlara…
Ve yine çevresindeki riyakârlardan canı yanmış biri noktayı koymuş:
“En tehlikelisidir bunlar. Çünkü sinsilerdir. Amaçlarına ulaşmak için her şeyi yapabilirler.”
***
Aslında… Televizyon kanallarının saatlerce naklen yayınladıkları merhum, “kahraman, muhteşem, halka ve millete önemli hizmetlerde bulunmuş, ermiş, ulvî, bilge devlet adamı” (televizyona her çıkan öyle söylüyor!)
Erbakan’ın son yolculuğuna uğurlanışını izliyordum efendi efendi…
Durup dururken nereden takıldıysa aklıma şu “riya”, “riyakâr” sözcükleri, kurtulamadım…
***
Hazır yazacak konu (!) yok; bugün siz de bununla idare edin anacığım!
Zaten hayatınız riyayla ve riyakârlıklarla idare ederek geçmiyor mu?