Her yeni yıl bir öncekine sitem yüklüdür.

Geleceğe duyulan merak yıldız fallarına atılan kaçamak bakışlarla son bulur…

Bakalım yıldız haritasında bu yıl bizi ve özellikle gençlerimizi neler bekliyor?

Geçtiğimiz yılı kolektif yumurta sağanağı altında geçiren siyasilerin yıldız haritasına baktığımızda hücrelerinde, protein takviyesiyle meydana gelen bir güçlenme görülüyor.

Enerji fazlası üniversitede serbest dolaşım ve önüne gelene saldırma hakkı verdikleri polislerin kol ve bacak kaslarına da ekstra kuvvet olarak yansıyacak.

Yıldız enerjisindeki bu yükselme; yürüyüşünü, oturup kalkmasını beğenmedikleri, sakal ve bıyıkları örf ve adetlere aykırı gençler üzerinde bir baskılanma yaratacak.

Sert gezegen geçişlerinin de etkisiyle yükselen muhalif seslere karşı duyulan tahammülsüzlük bu yıl da coplama, gözaltı ve tutuklamalarla sürecek gibi gözüküyor.

Üniversite duvarlarının dikenli tellerle çevrilmesi, bu tellere elektrik verilmesi, öğrencilerin deri altlarına yerleştirilecek elektronik çiplerle kantinde, helalarda, farklı amfi koridorlarında giriş ve çıkışlarının kontrol edilmesi bu enerjinin sürekliliği için önerilebilir(!)

Öğrencilerin, baskı ve yıldırma çabalarına karşın büyük bir direnç gösterecek olması ise yılın astrolojik parametrelerini zorlayacak.

Çatışmaların önlenmesi için öğrencilere “uzaktan eğitim” tavsiyesi yapmakta fayda var.

“Yok, uzaktan eğitilmem, üniversitemden polis gitsin!” diyeceklerse yıldız çatışmasına hazırlıklı olmalılar. Bol bol tavuk beslemeleri ya da bir yumurta üretim çiftliği kurmaları yararlı olacaktır.

Öğrencilere destek olmaya çalışan YÖK gazisi öğretim üyelerinin, her an işsiz kalma riski altında kıvranan muhalif medya çalışanlarının ve duyarlı halkın da bu sert çatışmalardan nasibini alacaklarını anlamak için haritaya bakmak bir teferruat hissi veriyor.

Ama öğrencilere bir müjdemiz var. Bahar aylarında yıldız hareketlenmelerinde yükselişler göze çarpıyor. Öğrencileri özellikle Mart, Nisan ve Mayıs aylarında kısa ve uzun coşkulu yürüyüşler bekliyor. Aşk ve direnç haneniz başarılarla dolu olacak.

Bu aylarda yaklaşan seçimlerin de etkisiyle siyasilerde ise bir sakinlik ve “Neme lazım seçim var, oy kaybederiz. Hani bizim demokrasi hamlemiz nerde? Dövmeyelim, şefkatle saralım” söyleminin hakim olması bekleniyor.

İktidar sevdasının bu aylarda saldırı ve baskı oklarını bu kez miting meydanlarında muhalefet partileri ile karşılıklı at oynatma, yıldız kanunlarına bile saygı duymadan küfürleşme raddesine varması bekleniyor.

Yılın 2. yarısını şimdiden kestirmek zor. Haritanın bu kısmı biraz flû sanırım. Ya artık bir gözlük almalıyım ya da istihareye yatmalıyım.

Onlarca yıldır yaşananlardan yola çıkarsak; (makûs talihte yıldız haritası da fasarya kalır) bu seçimler de demokrasi aldatmacısıyla yaşayan halkımız üzerinde büyük değişiklikler yaratmayacak.

Yine de dikkatli olmalarında yarar var.

Simitle beslenmeye endeksli asgari ücretli yaşam hâkimiyetini sürdürecek.

Açlık ve yoksulluk sınırları TV ekranları ve haber sitelerinden halkın inatla gözüne sokularak “Tevekkül Allah” nutukları atılacak. Okyanus ötesinden gelecek sert yıldız etkileri toplumsal muhalefetin sesini kısmaya odaklanacak yine.

Barınma, ulaşım, sağlık ve eğitim haklarında yeni gasplar bekleniyor.

Çatınız her an başınıza yıkılabilir, aile hekiminiz kapsama alanı dışında kalabilir, otobüs güzergâhınız değiştirebilir ve medrese eğitimiyle baş başa kalabilirsiniz.

Yıldız haritasının muallâk bölümünde tek net kalan nokta ise iktidarın ve sömürü düzeninin ortak söyleminin süreceğini gösteriyor:

Konuşma! Çalış! Nefes Al ama Yaşama!..

Direnç yıldızınızın parlaması dileğiyle…

Mutlu yıllar…